Saat 23.55
Şu an paketimde kalan son 7 dal sigara ile günü kurtarma derdindeyim. Radyoda, müslüm gürses çalmakta. Birisi istek parçası olarak yollamış radyoya. Sanki notaların arasında; bir savaş var. Öyle de söylenmez ki be. Aklıma geliyorsun tam da o arada Müslüm baba; affet diyor. Toprağı bol olsun..
Saat 00.14
6 dal sigaram kaldı. Ne zaman
Düşündüğüm anlardandı
senin kucağımda yattığın
bana soran gözlerle baktığın o an.
Biz aynıyız.
Düşünsene
Son anlarını yaşayan insanları.
Hafif bir ağrıyla hastaneye gidiyor mesela.
-Merhaba hemşire hanım. Biraz başım ağrıyor. İki gündür geçmedi.
-Kimliğiniz lütfen.
Sonra doktoru bekliyor mesela. O sırada yanında duran kadının hafif
TORNACI ŞEFİĞİN GÖMLEĞİ
Yağmur çiseliyordu. Dışarda, demir parmaklıkların arkasındaki deniz ufkunda ve bu ufkun üstündeki bulutlu
gökte sabah olmuştu. Bugün bile gayet iyi hatırlıyorum. İlkönce omuzumda bir elin dokunuşunu duymuştum. Dönüp
baktım. Tornacı Şefik. İçleri ışıl ışıl, kapkara gözlerini yüzüme dikmiş:
- Bu gece uyumadın galiba, diyor.
Artık yukardan eşkıyaların zincir sesleri gelmiyordu. Ortalık ağarınca onlar uykuya varmış olmalılar. Gün
ışığında nöbetçilerin düdük sesleri de manalarını kaybediyor. Boyaları siliniyor ve ancak karanlıkta belli olan sert
çizgileri yumuşuyor.
Koğuşun kapısı dışardan açıldı. İçerde çocuklar teker teker uyanıyorlar.
Şefik soruyor:
- Ne oldun, bir tuhaf halin var senin?
Şefiğe geceki maceramı anlatıyorum:
- Fakat, diyorum, hani gözümle gördüm. Nah şu pencerenin arkasına geldi. Yekpare ak bir gömleği vardı.
Elimden tuttu. Bütün bir yolculuğu yan yana, daha doğrusu onun rehberliğiyle yaptım..
Tornacı Şefik gülüyor. Bana pencereyi göstererek:
- Sen, diyor, yolculuğu Mustafanın müridiyle değil, benim gömleğimle yapmışsın. Bak, dün gece asmıştım.
Hâlâ pencerede..
Ben de gülüyorum. Simavne Kadısı oğlu Bedreddin hareketinde bana rehberlik eden tornacı Şefiğin gömleğini
demirlerin üstünden alıyorum. Şefik gömleğini sırtına geçiriyor. Bütün koğuş arkadaşları «yolculuğumu» öğrendiler.
Ahmed:
- Bunu yaz işte, diyor. Bir «Bedreddin destanı» isteriz. Hem sana ben de bir hikâye anlatayım onu da kitabın
sonuna koyarsın...
Ahmedin anlattığı hikâyeyi işte kitabımın sonuna koyuyorum.
Saat 23.55
Şu an paketimde kalan son 7 dal sigara ile günü kurtarma derdindeyim. Radyoda, müslüm gürses çalmakta. Birisi istek parçası olarak yollamış radyoya. Sanki notaların arasında; bir savaş var. Öyle de söylenmez ki be. Aklıma geliyorsun tam da o arada Müslüm baba; affet diyor. Toprağı bol olsun..
Saat 00.14
6 dal sigaram kaldı. Ne zaman
II
Benerci, Somadeva'nın odasından sokağa çıkınca, Roy Dranat'ın «akşamüstü serinlikte bir teferrüçten
dönerken» soğuk alıp zatürreeden öldüğünü duydu. Ve Roy Dranat'ın oteline gitti. Gördüklerini şöyle anlatıyor:
Girdim ki içeriye,