Kitap gerçekten çok etkileyici. Şu an tercih şansım olsa bunun yerine 'Kör Uçuş' kitabını okurdum. Kitabın büyük kısmı o kitaptan alıntı zaten, Doğan Cüceloğlu'na bu güzel insanları tanıttığı için teşekkürler.
çok başarılı bir kitap diye söylemekten ziyade benim bam telime dokunduğunu söylemek isterim. maalesef toplumumuz böyle! ancak 1 sn doğan cüceloğlunun yaşamına bakın benzer şeyler yaşamış. öteye gidelim, okyanus ötesine usa de böyle, aslında insan hep aynı. sadece pastanın büyük olduğu yerlerde patırtı daha az duyuluyor. bu beyfendinin kendi
Üstün Dökmen'in öğrencilik yıllarında yazdığı olağanüstü şiirle başlayan,yine Aziz Nesin'in insanımızı adeta betimleyen eşsiz alıntılarıyla devam eden ve sürekli bu tempoda devam edeceğini arzu ettiğim ama edemeyen bir eser olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Kitabı; Eğitim Bilimleri için okuyacak bir üniversite öğrencisi için oldukça da
HOCAM EMEĞİNİZE YAZIK EDİYORSUNUZ!
Geçen gün sürekli gittiğim bir mekanda çayımı içip kitabımı okurken yanıma orta yaşlarda güler yüzlü bir bey geldi selam verdi ve “Hocam izin verirseniz size bir şey söylemek istiyorum,” dedi.
Eğitim görmüş, kibar, olgun bir insan izlenimi veriyordu. Yanımdaki boş sandalyeye davet ettim, aramızda şöyle bir
Doğan cüceloğlu nun sosyal medya hesabına gelen bir yorumla okumaya karar verdim. Yorumu yazan beyefendi 16 yıllık evliliğinin ardından şu an boşanma sürecinde olduğundan kitabın adının "evlenmeden önce ve sonra" diye değiştirilmesi gerektiğini çünkü 16 yılın ardından kitapla birlikte neleri yanlış yaptığını fark ettiğini belirtmişti. Yorum ilgimi çekti ve kitabı okumaya karar verdim. Yerinde bir öneri mi tartisilir ama evlenme aşamasında olup da "oh oh düğün, dernek, pembik çeyizler" vb kafasında olmayıp da evlilikten ve hayattan beklentilerini düşünme olgunluğuna erişmiş okuyuculara fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum. Kitabın tek sıkıntılı yönü yazarın öğretmen kimliğini BOL BOL tekrarlarla, adeta bilal oğlana anlatircasina hissettirmesi oldu diyebilirim. Onun haricinde BOL BOL okur mektuplarından alıntı yapması konunun gerçekliği kapsamında benim çok hoşuma gitti.
"Sen ve ben bir elin parmakları gibi birbirimize
aitiz, farklıyız ama aynı ekipteniz. İkimiz de
saygıdeğeriz, önemliyiz. Ben ve sen can'ız ve
can'da özür yoktur; ikimiz de doğalız. Ben kendim
olarak değerliyim ve sen kendin olarak değerlisin;
ikimizin de yeri doldurulamaz. Ben yapabilirim,
sen de yapabilirsin, ama birlikte daha iyisini
yapabiliriz; daha iyisini birlikte yapacağımıza inanıyorum.
Kendimin gelişmesini önemsiyorum,
senin gelişmeni ile önemsiyorum. Sen ne kadar
gelişirsen ben de o kadar gelişme imkânı bulurum.
Sana ne kadar hizmet edersem, uzun vadede
kendime de hizmet etmiş olurum. Her bir parmak
ne kadar gelişir ve işini iyi yaparsa, el bütün olarak
o kadar gelişmiş demektir. el bizi, parmak beni
gösterir. Tek başına parmak bir anlam ifade etmez,
ama elin bir parçası olarak her parmak anlamlıdır
gercek özgürlük kitabından alıntı
#DoğanCucelioğlu