Kitap,her şeyin anlamdan,bir değerden yoksun olduğunu savunan, toplumsal,siyasal düzeni reddeden,birey üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmeyen ve tanımayan,var olan ve kabul gören değerlerin aslında bir temeli olmadığını savunan ,toplumca kabul edilen bilginin olamayacağını savunan,her türlü bilgi imkanını ve her türlü gerçeği reddeden varlığı yok sayan Nihilizm (hiççilik) felsefesi ile doğum ,yasam ,varoluş üzerine düşüncelerden oluşur.
Sarsıcı, düşündürten ,okuduktan sonra aklınıza gelen bir cümlesiyle sorgulamalar yaptıran bir kitap.
Alıntı için notlar almaya başladım fakat bir süre sonra bir baktım ki bütün kitabı alıntı olarak paylaşacağım. Zaman zaman hikayelerimde alıntıları paylaşacağım.
İnsanın başına gelebilecek en kötü ve en büyük felaketi doğmak olarak gören bir düşünce etkisiyle kitap sonuna kadar karamsarlığını korur.Önemli olanın acı olduğu düşüncesi birçok cümlenin temelini oluşturur.Kitap, özgür olmayı “ölü doğmuş bir çocuk kadar özgür" cümlesiyle tanımlarken birçok kavramın yeniden içini dolduran aforizmalardan oluşur.
Kitabın temelinde doğmuş olmak ve doğmanın neticesinde bireyin acizliği bulunur. Bu acizlik ve nihilizmin etkisiyle her şeyin anlamsız oluşu düşüncesi, kitap boyu neredeyse her cümlede devam eder. “Yaşamak ,savaşta toprak yitirmektir “ cümlesi baştan kaybedileni gösterirken, bazı kavramları uluslarla bağ kurarak tanımlar.
Kitabı, elimdeki başka kitapları okurken dingin zaman dilimlerinde araya alarak okudum.Düşüne düşüne, dura kalka .