Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kadar basit...
~ Açık söz, doğru öz. ~
Sayfa 103 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
İşte yine ağaçlar, sertliklerini biliyorum, işte su, tadını duyuyorum. Otların ve yıldızların bu kokuları, gece, yüreğin rahata erdiği kimi akşamlar; erkinliğini ve güçlerini duyduğum bu dünyayı nasıl yadsıyabilirim? Yine de bu yeryüzünün bütün bilimi beni bu dünyanın benim olduğuna inandırabilecek hiçbir şey vermeyecek. Onu bana anlatıyorsunuz, bana onu sınıflandırmasını öğretiyorsunuz. Yasalarını sayıyorsunuz; ben de bilme susuzluğum içinde bunların doğru olduklarım kabul ediyorum. Mekanizmasını tanıtlıyorsunuz, umudum büyüyor. Sonunda bu sihirli ve karmakarışık evrenin atoma, atomun da elektrona indirgendiğini öğretiyorsunuz bana. Bütün bunlar güzel, gerisini de anlatmanızı bekliyorum. Ama siz bana elektronların bir çekirdek çevresinde toplandıkları görünmez bir gezegenler takımından söz ediyorsunuz. Bu dünyayı bana bir imgeyle açıklıyorsunuz. O zaman dönüp dolaşıp şiire geldiğinizi anlıyorum; hiçbir zaman bilemeyeceğim.
Üreme organlarımızın çalışmaları öylesine doğal, gerekli ve doğru ki; acaba bu organlar bize ne yaptı da biz utanç duymadan onlardan söz açamıyor, onları hep ciddi sohbetlerin dışında tutuyoruz? Öldürmek, hırsızlık yapmak ya da ihanet etmek gibi sözcükleri rahatlıkla kullanmaktan korkmuyoruz ama üreme organlarımızın adlarını ancak fısıldayarak söylüyoruz.
Sayfa 158 - Sel Yayıncılık
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı ve yüzüm
Reklam
Ey, Oğul! Gençsin. Uslanmış ömrün 21.yüzyılın ilk çeyreğine denk geldi. Aklını formatlayan, zamanın hakim doğruları. Sen sen ol, alâkalı delillerin bütününe vakıf olmadığında, aklının çıkarımlarına güvenme. Her daim gerekli, velâkin yeterli değildir akıl. Ey, Oğul! Herşeyi anlamaya kalkan, öfkeden ölmeyi göze alır derler. Bilesin ki, akılla
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.