Hayallerinde
"o akıttığı gözyaşlarıyla da beni kınar ama ben sevinirim. Hiç değilse hayallerinde kendini bir zamanlar mutlu olarak görüyor diye...."
Sayfa 24
Ve yine soruyor kendine: Peki, bunca yıl ne yaptın? Hayatının en iyi yıllarını hangi mezarlığa gömdün? Gerçekten yaşadın mı yoksa yaşadığını mı sandın?
Reklam
Ve kendine soruyorsun: Nerede hayallerin? Ve başını sallıyor, şöyle diyor: Yıllar ne çabuk geçiyor! Ve yine soruyor kendine: Ne yaptın bunca yılı? En iyi zamanlarını nereye sakladın? Yaşadın mı yaşamadın mı?
Gizemli,kederli bir ayışığı süzülüyor pencereden... Ayışığıyla yıkanıyor gibiydi salon. Sandalyeler,ayna,sarı divan,duvarda asılı resimler... her şey yerli yerindeydi. Bakır rengi kocaman, yusyuvarlak bir ay pencereyi dolduruyordu. “Aydan ileri geliyor bu sessizlik herhalde” diye düşündü Raskolnikov. “Sanırım bir bilmece soruyor şimdi ay.” Durmuş bekliyordu.
Hayallerim nerede diye zaman zaman kendime sorar ve kafamı sallayarak yıllar ne kadar hızlı uçup gidiyor derim sonra yeniden bunca yıl ne yaptın diye kendi kendime sorarım hayatının en iyi senelerini nereye gömdün yaşadın mı yoksa yaşamadın mı Bak kendi kendime derim ki bak Dünya nasıl da gitgide soğuyor yıllar geçecek ve önce hüzünlü bir yalnızlık sonra da bastonlu titrek bir yaşlılık ondan da sonra kimsesizlik ve keder...
Sayfa 36 - Kapra yayınlarıKitabı okudu
Savaş Üzerine
Birbirini hiç ama hiç tanımayan ,dünyalar bir araya gelse karşılaşma ihtimali de bulunmayan iki yabancı,birbirinin tenini ,terini ,etini,kanını ,sıcaklığını,kokusunu hissederek nefes nefese ,yüz yüze ,ölümüne kucaklaşıyor.ikisinin iniltisi ,çığlığı birbirine karışıp kanı yekdiğerinin omuzuna damlarken biri diğerinin gözünün içine bakıyor.ve en mahrem haliyle görüyor.karşısındaki yüzü,üzerine ölüm ürpertisi sinerken. Dostoyevski benzer bir bağlamda sormuştu :’böylesi bir yakınlıktan hangi ruh kendisini yara almaksızın kurtarabilir ?’
Reklam
1.000 öğeden 851 ile 860 arasındakiler gösteriliyor.