DOYUMSUZLUK
Ne kadar tuhaf bir dünya! Aslında tuhaf olan bu yeryüzü değil. İçinde bulunan doyumsuz insanoğlu... Tuhaflığının sebebi ise; hayatlarında o kadar şükür edip, memnun olacakları şey varken, hala şikayetlerde bulunup, isyan bayrakları çekmeleridir. Lakin şöyle bir durup, sadece beş dakika düşünüp, çevrelerini temaşa etseler şükür edecekleri nimetlerin ve durumların farkına varacaklardır. Ama doyumsuz değil miyiz? Elimizde bulunanların her daim daha fazlasını isteriz. Fakat mislini isterken vicdanımız, sevgimiz, huzurumuz, paylaşma duygumuz ve en önemlisi samimiyetimizi kaybedeceğimizin farkına varamayız.
Yaşama sevincini yitirmiş bir toplum milyon dolarlar ile dans etse yine huzur bulamaz. Hayattan tat almayı bilmek harikulade bir durumdur ki işte bu toplumlar bu eylemi gerçekleştiremediği için hayata karşı bütün kapılarını kapatırlar. Yaşadıkları en küçük olumsuz bir durumda şikayet çığlıklarını yükseltirler. Çünkü birey negatiflikten kurtulmak için bir bahane sığınağı oluşturmak zorundadır. Lakin bu olumsuzluktan ders almak hiç akıllarına bile gelmez.
Bu hayatın değerini anlayanlar toprağın üstünde olanlar değil, altına girenlerdir. Hani demiş ya büyük üstâd Necip Fazıl: "Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; yaşamak güzeldir." Evet onlar daha iyi bilirler. Çünkü artık düşünecek çok vakitleri vardır. Zamanında yaptıklarına karşı "keşkeleri" vardır onların. Şimdi ey ahiret toprağının askerleri, savaşınızı düzgün yapın. Şayet bu dünyada mağlubiyetle sonuçlanan cengin kayıbı çok olur.
SULTAN KORKMAZ