BESÊ (kürtçe): 'Zer' şarkısı İksor köyünde çıkmış. İksor köyünü bilirsin sen. Beyaz dağın orda. Bir çoban ile ağanın kızının aşkını anlatır. Kız çok güzel sarışın bir kızmış. Bunlar köyün çeşmesinde birbirlerini görmüşler. Tabi birbirlerine gönülleri düşmüş. Çeşmenin yanında yüzlerce yıllık bir ceviz ağacı varmış. Kız suyunu doldurmuş, ağacın altından geçerken bilerek tülbendini ağacın bir dalına asılı bırakmış. Çoban da anlamış ve gidip o tülbendi almış. Ağa durumu öğrenmiş ve çobanı köyden sürmüş. Kızı da evlendirmeye kalkmış zorla. Çoban kızı kaçırmaya karar vermiş. Anlaşmışlar, kızın zorla evlendirileceği düğün gecesi bir yerde buluşup kaçacaklar. Ama kış günüymüş, çoban köye gelirken kar ve tipiye yakalanmış. Ve yolunu kaybetmiş tipide. Gelin beklemiş beklemiş, yanlış yerde mi bekledim diye yola düşmüş, o da yolunu kaybetmiş. Üstü çok ince olduğu için gelin o gece karda donmuş. Durumu öğrenen çoban delirmiş. İşte bu şarkıyı söyleyip deli divane gibi köyden köye dolaşıp durmuş. O da Dersim'in delilerine karışmış. Sonra bu şarkı dilden dile köyden köye dolanmış. Ondan sonra bu bölgede Zer ismi kız çocuklarına çokça takılmış. 'Zer ah Zer, kimin aşkı Zer... Geldim Zer'imi kaçırayım kış bastırdı... Ah Zer, kimin aşkı Zer... Geldim Zer'imi kaçırayım, yolumu kaybettim... Zer'i gördüm kınalı çeşmede... Tülbendi takıldı ceviz ağacına... Yadigar kaldı ceviz ve tülbent bana... Ah zer ah geldim Zerimi kaçırayım yolumu kaybettim tipide...
Reklam
"Cenab-ı Mevlana'nın mevti" Şeb-i Arus, yani düğün gecesi diyor. Cenab-ı Allah böyle iyi kullarıyla karşılaş­tırsın ve onların sohbetlerinden nasiplenelim. Bir büyükle sohbet etmektir gönlü açan, eğer gönlünüz açılıyorsa bitmiştir hadise.
Oysa bisiklete binen kadınların bacakları erkeksi oluyordu. Ne kadar da kötü bir manzara. Erkeksi bacaklar, düğün gecesi muazzam bir şaşkınlığa sebebiyet verebilir, maazallah evliliğin tamamına ermesini bile engelleyebilirdi
Sayfa 46 - Desen Yayınları
Oralarda yalnızca yaşamın kavgası var.Oralarda aşklar bile kanlı bıçaklı. Oralarda durup güzel sözleri uzunboylu söylemeye güzel duyguları günün her dakikası kesintisiz yaşamaya yer yok oralarda sevdalarda her an bir tokat yer her an bir testereyle doğranır her an lağım sularında bulanır.
Sayfa 148Kitabı okudu
İyi bir resim nasıl anlatılır? Hem kendini siliş bu resimlerde, hem de tepeden tırnağa kendisi oluş nasıl boyanır?
Reklam
“İntihar etmeyeceksek içelim bari!”
Sayfa 7
Bir Düğün Gecesi (Adalet Ağaoğlu), 1970'li yıllardaki Türk toplumunun genel bir tablosunu sunan, o dönemi ilerici ve gerici tipleri ile yansıtan ve bundan ötürü, bir yönüyle panoramik bir roman. Ama aynı zamanda birkaç aydının birey olarak iç dünyalarında yaşadıkları sarsıntının anlamını irdeleyen ve bundan ötürü başka bir yönüyle de dramatik bir roman.
Sayfa 34 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, 1994, İstanbulKitabı okudu
Bir Düğün Gecesi (Adalet Ağaoğlu), bir yönüyle 12 Mart romanları arasında yer alırken, gerçekçi romandan modernist romana kayışıyla da, daha sonra gerçekçi yöntemden büsbütün uzaklaşan 1980'li yılların romanına bağlanır. Ayrıca hayal kırıklığına uğramış ve politikaya küsmüş devrimci küçük burjuva aydınının çıkmazına ve içine düştüğü bunalıma eğildiği için de 1980 sonrası depolitize romana geçiş niteliğinde olduğu söylenebilir.
Sayfa 34 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, 1994, İstanbulKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.