Bilmelisin ki... Duvarda asılı diplomalar, insanı insan yapmaya yetmez. Bilmelisin ki... Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır. Bilmelisin ki... Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor. Bilmelisin ki... Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların
Bu hayatın anlamı nedir? Niçin yaşıyoruz? Sen onu söyle. Bu soruya cevap bulamamış milyonlarca ahmak var. Hatta bu soruyu kendine bir kez olsun sormamış milyonlarca ahmak var! Nasıl olacak da dünya, içine düştüğü bu tuzaktan kurtulacak? Ondan haber ver. Necip Fazıl. Dünya Bir İnkılâp Bekliyor. Adam anlatmış anlatmış sonunda ölmüş. Ne kaldı geriye? Konferans salonlarında bir Sakarya Türküsü. Hepsi bu mu? İnkılâp? Peki Amerika? Umudumuz Obama: acziyete bak. Önce bir kendimizi anlasak? Sezai Karakoç. Diriliş Partisini kurdu. Sadece Mona Roza'nın şairi olarak mı hatırlıyoruz Sezai Karakoç'u? Adam yetmiş beş yaşında! Bak niye uğraşıyor? Nuri Pakdil zaten âleme kafa tutuyor. Neden acaba? Durup bir dakika bunu düşünecek kaç erkek var içimizde? İsmet Özel İstiklâl Marşı Derneği'ni kurdu. Neden acaba? Neden? Cahit Zarifoğlu. Yaşamak. Fethi Gemuhluoğlu. Deli miydi bu adamlar? ...
Sayfa 12
Reklam
_Aristo ile Hegel, diyalektiği oldukça geniş biçimde incelemiştir. Oysa asıl diyalektik, bugünkü doğabilim için en önemli düşünme biçimidir, çünkü ancak o, doğada ortaya çıkan evrim süreçleri, genel olarak iç bağıntılar ve bir araştırma alanından ötekine geçiş için benzeşimler ve bununla birlikte açıklama yöntemleri verir. _Boşinanların en boşu,
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Savaş ve Çocuk
Savaş ve çocuk... Ne kadar da zıt iki kelime, ancak dünya maalesef biz insanların yüzünden böyle acımasız olabiliyor. Kitabı okurken keşke usta bir yazarın hayal gücünden çıkmış, iyi kurgulanmış bir roman olsaydı diye düşündüm. Ama maalesef yeterince gerçek ve acı. Küçük Anne Frank henüz 14 yaşında hayalleri olan yahudi bir çocuk. Nazi Almanya'sı Hollanda'yı işgal ettiğinde toplama kamplarına gitmemek için babasının çalıştığı ofisin üst katında küçük bir dairede kendisi, ailesi ve 4 kişi daha saklanıyor. Anne Frank babasının ona doğum gününde hediye ettiği günlüğe savaşın gidişatını, şartların zorluğunu, yapılan zulmü ve hayallerini yazıyor. Savaştan sonrası için kurduğu hayallerin, okurken hiç gerçekleşmeyeceğini bilmek insana çok dokunuyor.. Kitap akıcı ve anlaşılır. Mutlaka okunmalı ders alınmalı diye düşünüyorum. Savaş bir kaç takım elbiseli üst düzey asker veya politikacının masa başında kendi ideolojilerinin kazanması için dayatılan korkunç bir şey. Ancak sahada çarpışan asker veya siviller için savaşın kazanını olmuyor, herkes kaybediyor.
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20237,5bin okunma
·
Puan vermedi
Okur Dergisi - 3. Sayısı
Üç arkadaş Kadim Sahhaf'a gitmiştik. Hem mekanı görelim hemde Ömer abiyle tanışalım diye. o efsane kediyi de gördük. :D Ee, tabi sahhafa gitmişsin o kadar da yol gelmişsin eli boş dönmek olmazdı. Bir kaç tane dergah (Ismail Kara'nın yazdıklarından), bir kaç kitap, bir de Okur aldım. Okumak bugüne nasipmiş. Okur Dergisi bildiğiniz
Okur Sayı - 3
Okur Sayı - 3Okur Dergisi · Erkam Yayın · 20171 okunma
Dünya Evrenin neresindedir ?
Gerçekteyse evrenin bilinen bir merkezi yok. Hatta ister burada isterse başka bir gökadadada olsun, evren genel anlamda bütün gözlemcilere aynı görünür. Bilim insanları bu kabule “kozmolojik ilke” adını veriyor ve durumu çok basit bir örnekle, kabarmakta olan bir üzümlü kekle açıklıyorlar. Pişerken kabarmakta olan bir üzümlü kek düşünün. Kek kabarırken üzümler giderek birbirinden uzaklaşır. Tüm üzümlerin ortak görüşü aynıdır: Diğer tüm üzümler kendilerinden uzaklaşmaktadır. Tıpkı bu örnekteki gibi, evrenin neresinde olursak olalım, tüm gökadaların bizden uzaklaşmakta olduğunu görürüz. “Evren Kaç Yaşında” başlığı altında Hubble yasasından söz etmiştik. Buna göre gökadaların bizden uzaklaşma hızları uzaklıklarıyla doğru orantılıdır. Yani bir gökada ne kadar uzaksa, bizden o kadar hızlı uzaklaşır. Üzümlü kek de Hubble yasasına uyar! Üzümler birbirine ne kadar uzaksa birbirlerinden o kadar hızlı uzaklaşır. Üstelik tıpkı evrenin her yerinde olduğu gibi her üzüm için bu durum geçerlidir. Özetle, evrenin neresinde olduğumuzu bilmemiz olanaksız görünüyor. Çünkü her yer aynı görünüyor. Zaten evrenbilimciler evrenin bir merkezinin ya da kenarının olmadığını varsaymayı tercih ediyor.
Reklam
886 öğeden 811 ile 820 arasındakiler gösteriliyor.