Kendime not ;
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illaki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mı” diye kokuyu
456 syf.
·
Puan vermedi
Şi Bu Miydiii
Şibumiyi bilginin ilham yoluyla gelme hali olarak tanımlayabilirim. İnsan bir noktadan sonra yaptığı işte o kadar çok mükemmeliğe erişir ki işiyle bütünleşir ve bilgi insanın kendisi olur. Bu kavram etrafında şekillenen ve go oyununun ekseninde olayların inişli çıkışlı hal aldığı kitap. Mafyatik kahramanımızı diğer insanlardan ayıran zekası, öngörüsü ve bilge yanı işlerinin her zaman sorunsuz ilerlemesini sağlamış. Dünya çapında tanınan terörist avcısı olduktan sonra Nicolai Hel birçok düşman da biriktirmiştir tabi. Emekliliğinin tadını mağara keşif sporuyla çıkarmak isterken eski bir dostun yeğeni yardım istemek için Nicolai Hel’e gelir ve efsane sahalara geri döner. Eskimeyen, tadı kaçmayan bir kitap Şibumi. Yazıldığı dönemin ötesinde bir roman kurgusu var. Okuyucuyu sıkmayan anlatımıyla efsanevi bir karakter yaratılmış. Kitabı beğendim ve bu türde kitap arayanların kaçırmamasını tavsiye ederim.
Şibumi
ŞibumiTrevanian · E Yayınları · 20238,1bin okunma
Reklam
Bu Kekre Dünyada - Metin Altıok
sevgilim bak, akıp geçiyor zaman aşındırarak bütün güzel duyguları. bir yarım umuttur elimizde kalan, göğüslemek için karanlık yarınları. ağzımda, ağzının silinmez ılık tadı, damağımda kösnüyle gezinirken; yüreğimde yılkı aklımda ölüm vardı, dışarıda rüzgar acıyla inilderken. unutulmuyor ne tuhaf dünya işleri, seninle bir döşekte sevişirken bile. düşünüyorum, hüzünlü, genç anneleri, çarşılarda, pazarda ellerinde file. bu kekre dünyada yazık geçit yok aşka bir şey yok paylaşacak acıdan başka
Sayfa 394 - Dünya Şiir Şeysi
" Bu dünya o kokladıgın limona benzer: yuvarlak, ekşi... Fazla sıkmaya gelmez, tadı kaçar."
Son zamanlarda, bilmem neden, bütün sevincimi yitirdim, her gün yaptıklarımı yapmaz oldum. Gerçekten öyle karardı ki içim, dünya, bu güzelim yapı, çorak bir kayalığa döndü gözümde. Hava, o canım başörtüsü dünyanın, şu cömert gökkubbeye bakın, bu yüce tavan altın parıltılarıyla bir şey değil benim için, pis, hastalıklı kokular birikintisinden başka bir şey değil. İnsan, ne yaman bir yapı insan! Akıl gücüyle ne soylu bir varlık! Düşünme yetenekleri ne sonsuz! Duruşu, kımıldanışı, ne anlamlı, ne güzel! Ne melekçe davranışları, ne Tanrıca kavrayışları var! Evrenin gözbebeği insan, canlıların baş tacı! Ama benim için nedir insan, bu özü toz yaratık? İnsanın tadı yok benim için.
Bu dünya o kokladığın limona benzer: Yuvarlak, ekşi... Fazla sıkmaya gelmez, tadı kaçar.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.