Öyle bir kitap ki; Mapushane dünyasından gözlemlerle, vurgulamalarla, alıntılarla Yılmaz Güney’i resmetmek gerçeğe yöneliş sayılmalı. Türkiye’de cezaevleri, çoğu ülkeden daha değişik bir nitelik taşıyor. Törelerin acımasızlığıyla haksızlıkların harmanından oluşan yazgıların buluştuğu dört duvarın ardından Yılmaz Güney’e bakış, önemi yadsınamayacak bir yaklaşımdır. Her hapishane bir dünyadır... Ama dünyamız kocaman bir hapishane olmamalı. Yılmaz Güney işte bunun için yaşamış, ve ölmüş bir aydındır.