Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyada her şeyin kendi anlamı vardır, kesinkes her şeyin. Her bir taş, her bir çim, her bir çiçek, her bir fundalık, her bir hayvan yalnızca kendi anlamı doğrultusunda büyür, yaşar, hareket eder ve hisseder;dünyanın iyi, zengin ve güzel olması da buna bağlıdır.
Dünyanın ne anlamı var eğer seni yanımda bulamazsam ve kelimeler ne kadar anlamsız olur eğer karşında durup seni seviyorum diye haykıramazsam...
Reklam
Nice çarşambalara
Bu tarz çarşambalar; kontrolsüzdür benim için. dünya daha karanlık gelir. ruhum cevabını bilmediği soruların koynuna girer, cevapları duyunca da sorularını unutur böyle çarşamba günlerinde. insan bazı günler sabit iken, şehir değiştirir içinde. bir akdeniz yapar, bir ankara'ya uğrar, iki otogar görür, tekrar içine döner. beynimizdeki gitme fikri, varlığımızdan bağımsız değerlendirilemez. yani işin aslı, gideceğim yerde yine ben olacaksam, pek de anlamı yok. o yüzden kapının eşiği memlekettir bazı insanlara; orada doğmuştur, orada yaşlanıp, ölecektir böyle çarşambalarda aklımı kaçırırım. dünyanın zeminine inerim, toprağı görürüm, topraktakileri görürüm, toprağa gireceğim günü görürüm dalllarım kırılmış, peşine kanadım kırılmış, onun da peşine kalbim kırılmış... ağaç desen ağaç değilim, martı desen martı değilim, insan desen o da değilim. niye mi? bu kadar kırgınlığa tanınmaz olur insan. düşün; yerde tuz buz cam kristalleri, hadi tespit et kütahya mı paşabahçe mi? haddini bilmez, haddinden fazla kırılırsan; insanlar aslında senin kim olduğunu unutur. ve bu unutkanlık sadece böyle çarşamba günleri cereyan eder...
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Kalbin Direnişi
Kalbin Direnişi
Kemal Sayar
Kemal Sayar
Dünyanın giderek değerlerini yitirdiği ve hayatın maddileştiği bir zaman diliminde anlam üzerine konuşmak her zamankinden daha fazla anlamlı diyor Kemal Sayar. Modern hayatla birlikte gelen maddileşmenin bizlere etkisini irdeleyen yazarımız, hızlı akıp giden zaman içerisinde değişen toplumla birlikte, yükselen 'ben' kültürünün karşısında yeniden 'biz' diyebilmenin önemini vurgular. Kendimizi ve yaşadığımız toplumu, modernliğin getirdiği değişimlerle birlikte bizlerde kaybolan değerlere dikkat çeker ve bizi düşünmeye davet eder. Maneviyat, vicdan, diğergâmlık, fedakârlık gibi kavramlara dikkat çeken yazarımız, yitirdiğimiz anlamı yeniden bulmak için kalbimizi merkeze alan bir çözüm önerisi sunar bizlere. Çünkü, "sadece kalbi olanlar içlerindeki mucizeleri görebilir ve sadece kalbi olanlar kötülüğe karşı direnebilir." Her bir yazısı bende derin iz bırakan bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Kalbin Direnişi
Kalbin DirenişiKemal Sayar · Timaş Yayınları · 20151,336 okunma
"Kalemi kâğıdı elimize alıp bir şükran mektubu yazalım. Hayatımızda bize iyilik etmiş birisine, bize dünyanın güzel ve emin bir yer olduğunu göstermiş, insana ve hayata umutla bakmamızı sağlamış, bir harf öğretmiş, bir kapı aralamış birisine, ona duyduğumuz şükran ve minnettarlığı cömertçe yazalım. Sonra onunla buluşalım ve gözlerimiz onunkilere hiç değmeden, usulca bu mektubu okuyalım. İnsanın insana söyleyeceği ne çok şey var..."
Sayfa 180 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
Bunu da harf devrimini savunanlara ithaf ediyorum :)
Öyle reformlar vardır ki içinden bir milletin bilgeliği ortaya çıkarken, diğer taraftan ihanetierin en büyüğünü barındıranlar da vardır. Yakın tarihimizde Japonya ve Türkiye örnekleri bu hususta klasik durum arz ederler. XIX. asrın sonu ve XX. asrın başında bu iki ülke ben­zer ve kıyaslanabilir durum arz ediyorlardı. İkisi de eski imparatorluk,
Sayfa 25 - Fide Yayınları | PDFKitabı okudu
Reklam
Dünyanın ahlaki değil, salt fiziki bir anlamı olduğunu iddia etmek yanılgıların en büyüğü, en yozlaştırmışı ve en köktenidir, zihniyetin asıl sapkın olanıdır ve inancın anarşist olarak tanımladığı şeydir herhalde.
İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sāo Paulo’da sahneye çıkıp yirmi bin kişiye şarkı söyleyebilirdi,gelmiş geçmiş en büyük alkış sağanağına tutulabilirdi,dünyanın öteki ucuna gidebilirdi,internette milyonlarca takipçiye sahip olabilirdi,olimpiyat madalyası kazanabilirdi ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu.
Sayfa 244Kitabı okudu
Narsisist tüm evreni kendi zihninde taşır, ona göre kendinden başka bir şey yoktur. Kendisi için anlamı olan insanlar onun uzantılarıdır, onları kendi benliklerine özümsemiş olduğu için bu insanlar dış dünyada varolan kişiler değil, iç dünyasına mal edilmiş nesnelerdir. Dolayısıyla, onların üzerindeki kontrolünü kaybetmek, kolunu, bacağını, hatta beynini kaybetmekle eşdeğer bir dehşet yaşamasına neden olur. Bağımsız davranan ya da laf dinlemeyen insanlar, narsist kişinin dünya görüşünü ve dünyanın merkezi olduğu inancını fena halde sarsar. Kontrolü kaybetmek, çevresindekileri, dolayısıyla aklını kaybetmek gibi yaşanan bir kabusa dönüşür. Narsist, etrafını manipüle ederek ya da zorlayarak narsist desteğini sağlar. Narsistik desteğini sağlayan kaynaklar uztibdeji kontrolünü sürdürmek, onun için bir ölüm kalım meselesidir, devamını sağlamak için bir madde bağımlısı gibi her yola başvurabilir.
Kayıp, dünyanın sıradan dertleri arasında kaybolan ruha bir uyanma çağrısıdır. "Uyan ey gözlerim, gafletten uyan." Uyan ey kalp, dalgınlık uykusundan. Hayatını bugüne dek yaşadığından daha anlamlı, daha derin, daha dolu, daha bir hissederek yaşa. Öncelik ve hedeflerini şimdi bir daha tart, acıyla büyüyen ruhunun terazisinde. Merhameti yüreğinin çeperlerinde hisset. Yeryüzü tanığındır.
Sayfa 71 - Kapı YayınlarıKitabı okuyor
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.