İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
"Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar, ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söyleyecek kimsesi
kalmamak ayrılık. Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek. Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. İnsanın yaşlandıkça kendi kuyusuna düşmesi. Bir kadının yatağına uzanan kül bağlamış bir gövde. Saçına rüzgâr, sesine ışık düşürememek kimsenin. Parmaklarını sözüne pınar edememek. Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça. Işıklı vitrinlere bakmadan geçmek çarşılardan. Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun. Evlerle sokaklar arasında bir ayrım kalmaması.... Ayrılık o küçük ölüm, usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan."
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. … Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. … Uzaklarda bir adamın üşümesi, bir kadın dağlara daldıkça.
Kırmızı Kedi Yayınevi, 2014Kitabı okuyor
Ay Işığı Sonatı
Uzayıp giden düşlerim,
düş yollara
gel artık!
Sonsuzluk pençesince kıstırılmış ama,
akıp giden gülümseyiş,
gül artık!
Ay ışığı lekesi;
Kuşkonmaz bulvarı
Vesair yollar,
Zorlu duraklar,
Unut artık!
Nuh Karaaslan
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık..
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Sayfa 110 - KırmızıkediKitabı okudu
Sessiz Senfoni
Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi...
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin? ..
Hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler! ...
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı
Selda Bağcan - Beni Unutma
🎶🎶🎶
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni beni unutma
Beni beni unutma
Beni beni unutma
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık. İpi kopmuş boncuk gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Sayfa 110Kitabı okudu
Başını al da düş yollara. Başka bir çaresi mümkünü yok.
Sayfa 148Kitabı okudu
Ayrılık
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken duvarlara dalıp dalıp gitmesi.Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması ayrılık.Ödünç sesle konuşan bir kalabalık içinde kendi sesiyle silinmek.Birdenbire büyümesi, gülüşü artık yaprak kıpırdatmayan bir çocuğun. .Ayrılık yağmurdan vazgeçiş, sudan üşüme; yalnızca gölge vermesi ağaçların.
Yolcusun sen düş yollara geride kalma
Neredeysen bul kendini firari olma!
Mustafa Cihat 🎧