Duymak için dinlemek kafi gelmez. Görmek için bakmak yeterli değildir.
Sayfa 164 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Unutulan Adam: Bedrettin CÖMERT
Unutulan Adam:
Bedrettin Cömert
Bedrettin Cömert
/
Mustafa Şerif Onaran
Mustafa Şerif Onaran
(Papirüs, Aralık 1988, Sayı: 22) * Edebiyattan anlamak ne demektir.? Bir edebiyat yapıtının tadına varmak, ondaki inceliklerin neler olduğunu bilmek, dil özelliklerinin ayırımını öğrenmek denirse, yeterince açıklanmış olur mu.? Belli bir birikim, belli bir beğeni anlayışına erişmeyen insan da kendisine
Reklam
Duymak için dinlemek kafi gelmez. Görmek için bakmak yeterli değildir.
Duymak ve dinlemek aynı şey değildir
Sağlıklı bir kulak her şeyi duyar ama yine de dinlemeyi beceremeyebilir. Dinlemek, yalnızca kulakla değil, aynı zamanda beyinle, odakla, sakinlikle, yavaşlıkla ve yine bilgi ile ilgilidir. Dolayısıyla tasavvufta dinleyicilik de bir tür ustalıktır öğrenmek ve gelişmek ister.
“İnsanlar öğüdü kendi nefsinden değil genelde başkasından alır. O zaman nefsin ayıplarını duymaktan keyif duyar. İşte bu nedenledir ki hitap ederken bir şahsı hedef almadan konuşulmalıdır. Söylediğinin etkisi böyle daha yüce olur. Ama bir öğüdü bir kişiye doğrudan söylersen buna nefsin müdahale ettiği gibi, dinleyenin nefsi de müdahale edecektir. Nefis hemen kibirlenir. Neredeyse hiç kimse eleştirilmek, öğüt dinlemek, yanlışını duymak istemez. Çocuklar bile… Oysa her insan hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz. Hakikat, günahla irtibatı kesilenin varabileceği bir mesafede değildir. Ancak insanların değişimi, yanlıştan doğruya, günahtan sevaba geçişi kolay değildir. İnsanlara neyi yapmaları gerektiğini söylemekse gören göz için çok kolaydır. Ancak mesele söylemek değil. Mesele söylenilenin anlaşılması, kabul görmesi ve iyiliğini istediğiniz için öğüt verdiğinizin hayatında, sizden aldığı dersle iyilik kapılarının açılmasıdır. “
Sayfa 22 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Neredeyse hiç kimse, eleştirilmek, öğüt dinlemek, yanlışını duymak istemez. Çocuklar bile. Oysa her insan, hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz. Hakikat, günahla irtibatı kesilenin varabileceği bir mesafede değildir. Ancak insanların değişimi, yanlıştan doğruya, günahtan sevaba geçişi kolay değildir. İnsanlara neyi yapmaları gerektiğini söylemekse gören göz için çok kolaydır.
Reklam
189 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.