Bir bireyin hatırı için ilkenin ve şerefin anlamını değiştirerek düpedüz bencilliğin, ihtiyatlılık olduğuna ve tehlikeyi duymazlığın mutluluk sağladığına beni de kendini de inandıramazsın.
Ben, kadının biriysem sevilmeliyim, sen bilmezsin güzel miyim, bu en büyük güzelliğim senin bilmezliğin, duymazlığın - ya en boş dalmalar gözlerimizde.
Susuyoruz bak hep. Söyleyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz. Bozkır senden benden yalnız, oysa yaratık dolu, yaşam dolu –ya karıncalar. Hep oturup cigara içiyoruz yetersiz, konyak içiyoruz yetersiz, en asıl yetersiz biziz, yalnızlığımız en yetersiz –ya bozkır. Ben kadının biriysem sevilmeliyim, sen bilmezsin güzel miyim, en büyük güzelliğim senin bilinmezliğin, duymazlığın –ya en boş damlalar gözlerimizde.
Ben, kadının biriysem sevilmeliyim, sen bilmezsin güzel miyim, bu en büyük güzelliğim senin bilmezliğin, duymazlığın - ya en boş dalmalar gözlerimizde.
Ben, kadının biriysem sevilmeliyim, sen bilmezsin güzel miyim, bu en büyük güzelliğim senin bilmezliğin, duymazlığın - ya en boş dalmalar gözlerimizde.
Bir tek kişi için, ilkenin ve şerefin anlamını değiştiremez, bencilliğin hesap demek olduğuna, tehlikeyi duymazlığın mutluluk sağladığına da ne beni ne de kendini inandıramazsın.
"Bir tek kişi için, ilkenin ve şerefin anlamını değiştiremez, bencilliğin hesap demek olduğuna, tehlikeyi duymazlığın mutluluk sağladığına da ne beni, ne de kendini inandıramazsın."
Kuva-yi Milliye neslinin devamı olan Türk milliyetçileri, ülkücüler bu sahte duyarsızlığın, vurdum duymazlığın, kırgınlığın altında hâlâ Türklüğe olan büyük sevgi, bağlılık ve inançları ile Türkiye için her şeyi yapmaya tekrar ve tekrar yapmaya hazırdırlar.
Yer: Kolombiya 'da Küçük bir kasaba
Esas oğlan: Santiago Nassar
Konu: Namus Cinayeti
Failler: Pedro ve Pablo Vicario
Yardımcı oyuncular: Bütün kasaba.
Cürüm belli, kurban belli, failler belli ama kurban Santiago ve çevresi başına geleceklerden habersiz. Diğer bütün kasaba işlenecek cinayeti biliyor. O söyler, bu söyler, şu söyler diye kimse üzerine vazife etmeyince haliyle olanlar oluyor. Vurdum duymazlığın bir kitabı da denebilir. Burada değinilmek istenen namus kavramı mı insanların vurduymazlığı mı yoksa her ikisi birden mi? Sadece bir konuya odaklanmıyor kitap, toplumun olaylar veya olacak olanlar karşısındaki davranışını da ele alıyor.
Kitapta çok fazla karakter var. Lafı neredeyse birbirlerinin ağzından alarak anlatıyorlar. Bir nevi anlatıcıya kendilerini savunuyorlar haber vermedikleri için. Bu belki zorlayıcı olabilir başlarda ama bu akışa alışılıyor bir müddet sonra. Zira ben pek zorlanmadım. Merak edenlere tavsiye edilir.
Kitapla kalın efenim :)
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma