İlk olarak 1935de Rumence kaleme alıyor yazar Azizler ve gözyaşlarını
Cioran o zamn 25. Yasında, genc bır delikanlı, sonra Fransa ve Fransızca macerası
başlayınca Fransızca kaleme alır, bu arada ismine "E. M" eklmesini yapmıştır, artık yazıları Fransızca yazmaya başlmıstır, Rumen yazdığı eserleri de Fransızca’ya aktarmaya başlar işte bu kıtap oyuzden önemlidir..
Zayıf incecik durduğuna bakmayın kıtabın zor sindirilebilen lezzetli bir yolculuğa çıkarır okuru yazar..
Yazarın eserlerinde olduğu gıbı çokca felsefe, mistisizimve edebıyat kokuları yayılıyor..
Cioran, bir inanç krizinin sonucu olan Gözyaşları ve Azizler'de, insanın derinliklerine, hatta uçurumlarına iniyor ve kendi deyimiyle gözyaşlarının kaynağını araştırıyor. Orada azizler ve azizelerle birlikte Bach'ı, Mozart'ı, Van Gogh'u, Dostoyevski'yi, Rilke'yi, Mevlâna'yı ve Şems'i buluyor. Sonra acının, ölümün, yalnızlığın, şüphenin ve umutsuzluğun doruklarına ulaşıyor yeniden. Belki de bu yüzden, tüm çelişkileri ve aşırılıklarıyla "Cioran'ın en çok Cioran olduğu kitap" olarak tanımlanıyor Gözyaşları ve Azizler. "Ben hiç ağlamadım çünkü gözyaşlarım düşüncelere dönüştü. Ve düşünceler gözyaşları kadar acı vermez mi," diye soran Cioran'ın Gözyaşları ve Azizler'ini İsmail Yerguz'un çevirisi ve Cioran'ın yarım asır sonra "acımasızca budadığı" kısımlardan oluşan bir seçki ile birlikte sunuyoruz.
Arka kapaktan aldığımız bilgi.
Ozamn Buyurun okuyun okutun, sindire sindire