Ebrar Sertcelik Okur

Ebrar Sertcelik Okur
@ebrarsertcelikk
11 okur puanı
Nisan 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sanırım toplumumuz geriliyor. Bilhassa manevi ve ahlaki bakımdan acil önlemler alınmazsa, yok olma uçurumuna doğru gideceğiz. s.67 Devletin kendisi hırsız; milleti çarpıyor. Nankörlüğü de cabası. Bir avuç aç, aciz yoksula millet demişler! Ordumuz ordu, maliyemiz maliye mi sanki? Maarifimiz, adliyemiz adam gibi mi? s.71 Bu millet, ensesinde boza pişirip tepesine binecek bir diktatör bekliyor hep. Kaç defa sokak kenarlarına ağaç dikip söktük; kaç defa Batılıları taklit ettik ama olmadı. s.71 Yöneticilerimizin hepsi hırsız, üçkağıtçı, rüşvetçi. s.72 Memleketin başı çalıp çırptı mı, milletvekili, bakan, emniyet müdürü, daire müdürü de çalıyor. Böyle olunca bakkal Meşedi Hasan'dan ne bekleyecektik ki! s.73 Bütün güç ve para hakim sınıfın elinde. Halktan körü körüne itaat beklerler ki başları ağrımadan yediklerini hazmetsinler. s.73-74 Amele günde on saat ölesiye çalışıp akşam bir somun ekmeğe muhtaçken, halı depom tavana kadar dolu olursa, onun ilahi takdirin böyle gerektirdiğine inanması lazımdır. Demek ki insanların bize itaat etmeleri için aç, muhtaç, cahil ve batıl inançlı kalması lazım. Falan attarın çocuğu okursa, yarın benim cümlelerime itiraz eder, bizim anlamadığımız laflar ederler. Toplum bizim sağmal ineğimiz ve dünya bizim muradımızca dönüyor. Bırakın böyle devam etsin. s.85
Reklam
Bayağılık ve aptallık moden yaşamın iki kaçınılmaz gerçeğidir.
Otorite, onu kullananları da otoriteye maruz kalanları da alçaltır. Belli bir miktarda yumuşak başlılıkla kullanıldığında ve ödüllerle desteklendiğinde ise toplumu akla hayale gelmeyecek derecede yozlaştıran bir hâl alır. Bu durumda insanların kendilerine uygulanan baskının farkına varma şansı azalır ve başları okşanan hayvanlar gibi, bayağı bir konforun içinde, diğer insanların düşünceleri ile, diğer insanları belirlediği standartlara göre yaşadıklarının, diğer insanların ikinci el saydığı kıyafetleri giyindiklerinin ve hiçbir zaman kendileri olamadıklarının ayırdına varamadan yaşamaya devam ederler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bizimkisi gibi, mülkiyetin çok büyük ayrıcalıklar yarattığı bir toplumda, özel mülkiyetin doğal sonucu olan sosyal statü, onur, saygı, makam mevki ve benzeri şeyler özel mülkiyet edinmeyi, bu konuda zaten doğuştan hırslı olan insanın temel amacı haline getirir ve böyle bir insan istediğinden, kullanabileceğinden, tadını çıkarabileceğinden ve hatta hayal edebileceğinden çok daha fazlasını kazandıktan sonra bile bezmiş ve bıkmış halde ve anlaşılmaz biçimde servet biriktirmeye devam eder.
Öyle ki insan önemli olanın var olmak değil, sahip olmak olduğu fikrine kapılmıştır. Oysa insanın gerçek mükemmelliği sahip olduklarından değil varoluşundan kaynaklıdır.
Reklam