Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ebrar

Yollara düşen en huzursuz gezgin bile nihayetinde yine yurdunu özler, uzaklarda boşuna aradığı mutluluğu yuvasında, karısının göğsünde, çocuklarının yanında, hepsini korumak adına yaptığı işlerde bulur.
Sayfa 26
Reklam
Nazik genç adam! Sevmek insanca bir şey, ancak insanca sevmeyi bilmek lazım!
Sayfa 12
Çok sayıda insanla tanıştım, ama henüz bir arkadaş edinmiş değilim. İnsanlara cazip gelebilecek özelliklerden bende eksik olan nedir bilmiyorum; benden hoşlanan birçok insan var, benimle ilgileniyorlar, ama yollarımız sadece kısa bir süre için kesişiyor ve ben buna üzülüyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her an biriciktir. Güzelliği görmekle hayatı dolu dolu yaşarız. Çocuklarımızın yüzünde, bir iyilik ediminde, içten bir duada onunla karşılaşırız. O halde uzan sevgili dost, sen de içindeki güzelliğe. Onu açığa çıkar önce, sonra eğit kendini güzelliği fark etmek için. Her gün gördüğün ve yaşadığın güzellikleri aklında tut. Her gün güzelliği sevdiklerine paylaş. Onar ve onarıl. Şifa ver ve şifa bul. Uçuşu hatırla. Güzelliğe ram ol, kanatlan, uç.
Sayfa 131
Mutsuzluk. Bu dünyada, farklı farklı mutsuz insan var; hayır, her yer mutsuz insanlarla dolu.
Reklam
Acaba güven dolu saf bir yürek, suçun kaynağı mıdır?
Saçlarım o gece ağarmaya başladı, her şeye karşı güvenimi kaybettim, insanlardan sonsuza dek kuşkulanmaya başladım. Dünyevi ümitlerimi, sevinçlerimi ve beklentilerimi sonsuza dek yitirdim. Gerçekten hayatımda belirleyici bir olaydı. Alnımın şahından vurulmuştum, o yaram bir daha hangi insana yaklaşırsam yaklaşayım acı verdi.
Toplumun anlaşılmazlığı bireyin anlaşılmazlığıdır. Toplum bir okyanus değildir; bireyler okyanustur. Dünya denen okyanus illüzyonuna karşı duyduğum dehşetten azıcık da olsa böyle kurtulmayı başarmıştım.
Toplum. Her nasılsa, az da olsa ne anlama geldiğini anlamaya başlamış gibiydim. İki kişiden birinin haklı bir çekişmede karşısındakine üstün gelmesi yeterli. İnsan asla insana boyun eğmez.
Toplum ne der! Toplum değil, sensin bundan utanan. Böyle şeyler yaparsan, sert olur tepkisi. Toplum değil, sensin bunları yapan. Çok geçmez, toplum siler seni. Toplum değil, sensin beni silecek olan.
Reklam
O çorba ve Horiki'nin tadını çıkarış şekli, bana metropol insanın hesapçılığını, tabii bir de topluluk içinde ve dışındaki eylemleri arasına keskin çizgiler çizerek yaşayan aile üyelerinden müteşekkil Tokyo hanelerinin neye benzediğine dair bir ders öğretmişti.
İnsanlar bana hep iyi davransalar da, "dostluk" denen şeyi bir kez bile tadamamıştım.
İşte bu tek sözcük, tuhaf bir şekilde tir tir titreyen yüreğimi sakinleştirmişti. Hayır, para için endişelenmeme gerek kalmadığı için değil, o kadının yakınındayken endişelenmeme gerek olmadığı hissine kapılmıştım. İçki içtim. Onun yanında huzurluydum, içimden şaklabanlık yapmak gelmiyordu.
Şüphesiz insanın yüreğinde daha anlaşılmaz, dehşet verici bir şey vardır. İştah demek yetersiz kalır. Kibir diye adlandırmak kifayetsiz, renk ve iştah sözcüklerini bir araya getirmekse kafi gelmez.
Karşılıklı olarak birbirlerini kandırıp, üstelik ne tuhaftır ki, hiçbir yara almadan, sanki bunun farkında değillermiş gibi gerçekten çarpıcı, berrak ışıltılar yayan şen inançsızlık örnekleriyle dolu insan yaşamı.
115 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.