"Zaman öyle bir zaman, mekân öyle bir mekândı… Ebabiller kara yere kararken Ebrehe'nin fillerini, gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kâbe'nin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa, çığlık çığlığa… Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı:
"Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!..
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!..
Yaklaşıyor yaklaş…"
Avizesi cevzâ, ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan, bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış, yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu:
Zamân o gül gibi gül görmedi zamân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı...
Günlerdir okuduğum bu güzel kitabı buraya bırakmak istiyorum. Hz.Muhammed(s.a.v) 'in ömür yolculuğunu Iskender Pala'nın şiirli dilinden okumak isteyenler için... Kalbi titreten bir siyer, anma, yad...
"Gönül kitapları"na eklenmiş bir yenisi daha... Şükür