Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meryem

Meryem
@eczakitapligi
Oku, şâyet sana bir hisli yürek lâzımsa.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak, o adam benim kahramanım...
Okuyup bitirdikten sonra bir şeyler söylemek istiyorum bu muazzam kitap hakkında. Öncelikle şunu fark ettim ki hep, okurken etkilendiğim, bitirdikten sonra bende iz bırakacak kitaplar hakkında bir şeyler yazma isteği duyuyorum. Bunu da kitabı okursanız Tarık Tufan'ın bir bölümde "Yaşamak böyle adamlar için gitgide zorlaşıyor." cümlesine bağlıyorum. Çünkü benim için bir şeyler hakkında menfi yorum yapmak kolay değil. Beğenmediysem kapatırım kapağını. Oysa beğendiysem onu övmek, tavsiye etmek benim için büyük bir zevk konusu :) En başta kitabın ismi bende büyük bir merak uyandırmıştı, sonra Yasin suresi 20-21. ayetin mealiyle yaptığı girişin ardından "Şehrin öte ucundan kan ter içinde koşturup gelen adam benim kahramanım" cümlesiyle o adam kim acaba dedim. Ayette bahsi geçen o kahraman Habib-i Neccar imiş. Hikayesini uzun uzadıya yazamam ama isterim ki okuyun :) Girişiyle sıradışı, bitişiyle tüm sonlara yakışacak cinsten bir kitap. Değindiği konular öyle hayatın içinden ki, hayatta kendime dert edindiğim şeyler edebiyatla harmanlamış. Ne söylesem eksik kalır sanıyorum. Bazen öyle yerler geldi ki bütün bir sayfayı alıntılamak istedim. Özellikle "Artık nerede bir çocuk ölse oranın adı Gazze'dir." anafikriyle yazılan yazıyı üst üste okudum, okudukça yaşananlardan sorumlu hissettim. Tarık Tufan, İskender Pala hep yazsın, biz hep okuyalım :) Yazarlık konusunda ehil, kendini şair olarak tanımlamasa da tek bir şiiriyle bile şiir konusunda da ehil olduğuna inandığım bir yazar. Okuyacak olanlara bol istifade diliyorum.
Bir Adam Girdi Şehre Koşarak
Bir Adam Girdi Şehre KoşarakTarık Tufan · Doğan Kitap · 20218bin okunma
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kitabı okumaya başlamadan önce birkaç okurun incelemesine denk geldim. Menfi eleştiriler beni biraz etkiledi ve kitabı okumayı erteledim. Sonra doğru zamanı hissettiğimde başladım okumaya. Şunu söylemeliyim ki tüm kitaplar için bir eşref saati vardır, o saati yakalamak kitaptan alınacak verim için oldukça önemlidir. Üstüne kitap bir de İskender Pala üstadın kaleminden olunca o eşref saatini kitap belirliyor sanıyorum :) Bilmem belki eleştirilerini okuduğum okurlar eşref saatini seçemedi, yahut başka bir şey... Ama kendi adıma okunması, kitaplıkta saklanması, hatta ve hatta çocuğa miras bırakılması gereken bir kitap :) Çünkü isterim ki 2071'i gören biri de okusun. İsabet etmiş mi kurgular, okusun görsün isterim. Kitap Suriye meselesini, gelecek planlamasında bahsedilen Nano teknolojiyi, tayy-i mekan, bast-ı zaman kavramlarını, aşkı, fedakarlığı, tasavvufu ince ince işlemiş. Gelecek, geçmiş ve günümüz dünyasında değişen dengeleri çok güzel vermiş. Ortadoğu'nun kaderi bu diyip susanlardan olmamak dileğiyle. İstifadeniz bol olsun :)
A-71
A-71İskender Pala · Kapı Yayınları · 20221,909 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Sözü yormadan, maksada erişmek niyetiyle birkaç kelam edeceğim. Bekir abim ve Hayati hocam -ikisini de bizzat görmediğim halde isimlerini iyelik ekiyle tamamlayacak kadar çok seviyorum kendilerini- modern çağın keşmekeşi arasında aslımızdan uzaklaşmamamızın ve mutluluğun aslında nerde olduğunu hatırlamamızın müsebbibleri. Öyle ince öyle güzel konulara değinmişler ki. Çok pay çıkardım kendime. Çok ders aldım. Ama beni en çok etkileyen şu Hadis-i Şerif oldu: "Bir tartışmada haklı olduğu halde, sen haklısın diyerek tartışmayı kesene, cennet köşkü var, anahtarını benden istesin." Günümüzde ıskaladığımız şey bu zannımca. Herkes haklı olmanın peşinde. Oysa evet sen haklısın deyip mutlu olmanın yollarını arasak ya? Bu incelemeye denk gelecek birkaç okur olursa şayet, hep birlikte bu hadisi kendimize düstur edinelim :) Belki de değişecek bir düzene ilk adım Resulullah'ın bu sözüyle mümkündür. Son olarak aile nedir, kime denir? Aile; anne, baba, çocuktan ibaret değildir. Kalbine girip, sıcaklığını hissettiren, sana kendini yalnız değil kalabalık hissettiren her kişi senin ailendir. Öyleyse bu kitap ismiyle müsemma aile içinde hoş bir sohbet olmuş :) Okuyacak olanlara keyifli okumalar diliyorum. Okumak için tereddütte olanlara, okuma yönünde müspet karar verecekleri bir inceleme olmasını ümit ediyorum. :)
Aile İçinde
Aile İçindeHayati İnanç · Profil Kitap · 20211,283 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
144 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Henüz 10 yaşlarındayken izledim, kitabın Yeşilçam yapımı filmini. O zamanlar benim için güzel bir aşk hikâyesiydi yalnızca. Şimdi kitabını okudum, bambaşka bir ufukla bakıyorum artık. İlyas'ın bir macera uğruna tertemiz aşkını kirletmesi buna karşın Baytemir'in böylesine sıcak, böylesine hakikatli bir şekilde Asel'in yanında durması ne kadar da ayrı iki karakteri yansıtıyor. Sevmenin bu dünyadaki en zor zanaat olduğunu Baytemir'den öğrendim. Avucundaki kuş misali gitmesinden ödün koparken sevdiğinin, asıl mesele avucun açıkken onun gitmemesi olduğunu anlamak... Ne zor kararmış. Kitabın sonunda anladim ki bütün aşklar coşkuyla başlıyor, usulca bitiyor. Ayrılığın sebebi ister ölüm olsun, ister başka şey. Başlarken sesli, coşkulu. Biterken sessiz, sakin. Ben de bu sessizliğin içinde hoş bir sada olsun diye filmin güzel müziğini bırakıyorum buraya. youtu.be/G6cGomGDLgg Ve son olarak. Sevgi neydi? Sevgi emekti... Tam zamanında gösterildiğinde vuslata, gecikince hüsrana gark olan bir emek yalnızca.
Selvi Boylum Al Yazmalım
Selvi Boylum Al YazmalımCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 20179,7bin okunma
390 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Aslında söze nereden başlayacağımı bilmiyorum, kitap bitti ve ben biraz kızgın, biraz kırgın, biraz şaşkın, biraz büyülenmiş durumdayım. Büyülü gerçekçilik akımıyla yazılmış bir romanı ilk kez okudum, ya da belki bilinçli bir şekilde ilk kez... Ama ben bunca hissiyatı bir arada yaşadığımı hatırlamıyorum. Kitabın tanıtım bülteninde "çarşaf giyip, onları anlamak için sokaklarda yürüdü" diyor kitap bittikten sonra yazarın kitap hakkında yaptığı bir söyleşiyi dinledim ve yazarın karaktere addettiği bu durumu bizzat bu kitabı yazabilmek için yaşadığını öğrendim. Çarşaf giyip İstanbul sokaklarında dolanmış. Çok sık rastladığımız durumlar değil. Yazdığı karakterle bütünleşmek adına, onu anlayabilmek uğruna böyle bir cesaret sergiliyor. Gerçekten etkileyici. Kitaba gelince rüya ve gerçek, birbiri içine öyle hapsolmuş ki ayırt etmek mümkün değil. İçinde bulunduğum anın bir rüya olmasından endişelenmeye başladım kitaptan sonra. Yusuf'un o büyülü aşkını, simyaya duyduğu tutkuyla o aşkın nasıl bir sona erdiğini ve psikiyatrın gerçek ile rüya arası hatıralarını unutmayacağım. Üstelik Revan'da müslüman kardeşlerimize yapılan zulmün izlerine de şahit oldum kitapla. Tarihin kirli izlerinden biriymiş bu da, yazar satırlar arasına gizleyerek aşikâr etmiş. Bu kötü hadiseleri ve mazideki acımasızları bize hatırlatan yazarlar iyi ki var. Keyifli okumalar...
Kaan Murat Yanık
Kaan Murat Yanık
Butimar
ButimarKaan Murat Yanık · Kapı Yayınları · 20154,001 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Bir betimlemeyle başlıyor kitabın önsözü, ben de benim gözümden betimleyeceğim. Dışarıda incecikten yağan bir kar, bembeyaz örtünün altından el sallayan yeşil ağaç yaprakları, tavana vuran soba ateşiyle aydınlanan bir oda, kalpleri ve bedenleri ısınsın diye birbirine yakın oturmuş bir aile. Odayı sobanın gürültüsü ve babaannenin küçük bir kız çocuğu iken dedesinden dinlediği güzel bir hikaye kaplıyor. Küçük kız ve oğlan can kulağıyla ilk defa dinledikleri hikayeye dalmışken baba ise belki de sayısız kez dinlediği hikayeyi yine ilk heyecanla dinliyor. İşte böyle bir his bırakıyor kitap sizde. Hayır hiç böyle bir güzel ana şahitlik etmedim ama hep hayal ettim. Biz o hikayelerdeki padişahtan da yoksul ihtiyardan da yaşlı bilgeden de vezirden de çok şey öğrendik. Bu hikayelerin kaybolmaması ve en azından benim ailemde nesilden nesile aktarılması için bu kitabı edindim. Tavsiyemdir, alınız ve hatta hediye ediniz. Satırlar arasında saklı kalmamalı. Gençler yine bu hikayeden öğrenmeli dürüstlüğü, istemeyi ve daha nice iyi huyları. Keyifli okumalar diliyorum :)
Satır Arası Hikayeler
Satır Arası HikayelerSerdar Tuncer · Profil Kitap · 20191,893 okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
·
29 saatte okudu
İlk defa bir polisiye kitap okurken sonlara yaklaştığımda evet bu defa buldum dedim, çok sağlam gerekçeler vardı tahminimin arkasında. Üstelik dediğim kişi çıksaydı yine şaşırtıcı bir son olurdu lakin yine yanıldım :) Sanırım ben polisiyenin bu yanını seviyorum. Kitabın kapağını kapatıyorum ve durup düşünüyorum. Gerçekten çok etkileyici. Bu hayal gücü yalnızca çok zeki insanların harcıdır. Üstelik fazla uzatmadan, ağır betimlemelere girmeden dupduru bir üslupla yazılmış. Vermek istediğini vermiş ve kapatmış kapağı yazar. Ayrıca mesleğimden sebep cinayetin şekli de ilgimi çekti. Her porsuk ağacı gördüğümde, o kıpkırmızı göz alıcı meyvelerine baktığımda bu kitabı hatırlayacağım.
Porsuk Ağacı Cinayeti
Porsuk Ağacı CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20062,502 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bu güzel kitap için birkaç kelâm etmek istiyorum, bana hissettirdikleriyle başlayayım: Kitaptaki bazı ayrıntılar İslamiyet ile ilgili düşüncelerimin tasdikiydi bir nevî. Ne mi demek istiyorum, kitabın bir kısmında, belki de yazarın bile üzerinde fevkalâde durmadığı bir cümlede takılıp kaldım. "Daha fazla ilerlemek savaş değil katliam
Mihmandar
Mihmandarİskender Pala · Kapı Yayınları · 202011,8bin okunma
296 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İskender Pala benim için kıymetliler kıymetlisidir. Evvelce bir sohbetinde "Ben Barbaros'u anlatıyorsam ahirette beni görünce boynuma sarılıp, Allah razı olsun ne güzel anlattın beni benden sonrakilere" demesi için anlatıyorum. Bana bu kalemin gücü verildiyse Hak yolda kullanıp daima hakkaniyetli olmalıyım diyor üstad. Bu kitabı da İslam'ın kanayan yarası Vehhabiler hakkında yazmış. Yine Hakk'ı konuşmuş. İskender Pala kendine has üslubuyla hep yaptığı şeyi yapmış yine. Yalnızca bir roman yazmamış, boşa geçmiş bir vaktin müsebbibi olmamak adına. Çok şey öğretiyor, çok araştırmanın kapısını aralıyor, çokça meraka vesile oluyor. Lakin üslubu şairane, betimlemeleri ile gözler önüne sinema perdesi düşüyor, anlatımı su gibi, kelâmı Osmanlı kokuyor. Bir kitap okuyayım içinde her şey olsun, bir kitabın hissettirebileceği tüm güzellikleri tek bir kitapta hissedeyim istiyorsanız, buyrun "Kervan". Son sözüm şudur ki "Dostuma (@yuksellugurlu) teşekkür ediyorum, beni bu kervanda taşıdığı için." Hamiş: Ancak, kitabı okuyanlar son cümlemi anlayacak olanlardır.
Kervan
Kervanİskender Pala · Kapı Yayınları · 20213,403 okunma
480 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Kitap ile ilgili ön bilgiler içerebilir.
Katre-i Matem yahut Katre-i Hayat.. Siz hangi yansımasını görmek isterseniz öyledir işte içinde bulunduğunuz hâl. Her insanın hakiki manada sahip olduğu bir şey vardır, hayat.. Kara Şahin bir hayata sahip olmak adına bir matemin peşinden koştu. İstedi ki sevdiği kadının ölümü aydınlansın, lakin sonunda kendi hayatı onun matemi oldu. Hiç bilemedik Kara Şahin bildi mi şehzadeleğini, hiç bilemedik Nakşıgül nasıl bir rüzgarla savruldu, hiç bilemedik Hörükız Şahin'e her bakışında onun yaşayamadığı hayata âh etti mi? Lakin bildik ki bir candır ki canana feda. Hörükız, Kara Şahin, Topaç Yeye de bunu yaptı. Bir canları vardı canana feda edilecek, ettiler de. "Topaç Yeye ve Şehnaz henüz çocuktu, bir yıl sonra üç çocuk oldular." bunu bildik. Bilinir ki sır dediğin taşıması ağır olduğu için gizlidir. Belki de bundandır Hörükız ve Kara Şahin'e ne oldu bunu hiç bilemedik..
Katre-i Matem
Katre-i Matemİskender Pala · Kapı Yayınları · 202222,2bin okunma
Reklam
299 syf.
·
Puan vermedi
Söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum, inceleme konusunda asla yeterli olmadığımı ise biliyorum. Bir şey daha biliyorum; bu kitap hakkında birkaç şey yazmadan kaldırırsam rafa, eksik kalacak. Öyle bir kitap ki sanki bittikten sonra sen bir şeyler söylemezsen tamamlanmayacak. Sanki hislerin dile gelmezse yarım kalacak. Tarık Tufan öyle bir ustalıkla hazırlamış ki kurguyu her sayfada başka hissettim, düşündüm. İshak, Jülide, Nurten ve diğer kahramanlar her birinin farklı düşüş hikâyesi.. İlk sayfalarda ne düşündüysem karakterler hakkında son sayfada tam aksini düşündüm. Bunun çok ince bir ustalık olduğunu biliyorum ve aynı zamanda şunu da biliyorum ki hiçbir hikaye dışardan bakıldığında görüldüğü gibi değildir, en azından bunu öğrendim. Kalkmak için çözüm aramak yerine hiç düşmeyenlerden olmak dileğiyle. Keyifli okumalar.
Düşerken
DüşerkenTarık Tufan · Profil Kitap Yayınları · 20186,3bin okunma
470 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Nerden başlanmalı söze bilmem. Bir kitabı okumaya başlamadan ya da okurken o kitapla ilgili cümleleri duymak istemezsiniz alacağınız haz azalır diye, lakin öyle bir kitap ki sonunundaki hüznü bile bile her sayfasını merakla çeviriyorsunuz. Bilirdim ki o mübarek insan Kerbela da şehit düşmüş ama bilmezdim ki o muhsinler böyle bir adanmışlıkla savaşmış, bilmezdim ki Resulun öptüğü o mübarek boynu vururlarken Yezid e duydukları korkuyu hatirlayacaklar ta ki hesap gününde Allah'ın huzurunda olmayı hatırlamak yerine, bilmezdim ki leşkarler bir bir muhsinlerin safına geçecekler, bilmezdim ki Rabia diye bir mübarek, eşinin kolu kesildiğinde kalk kurban olduğum bir kolun daha var Resulun oğlu için savaş diyerek eşiyle koyun koyuna şehit düşecek bilmezdim ki işte onların anası Sümeyye yavrularının şehadetini izlerken gözyaşlarıyla ciğeri yanarken Ya Hüseyin sana da aynısını yapacaklar ben nasıl dayanırım diye haykıracak. O mübarek insanların haklarını nasıl öderiz. Allah bizi size benzetsin o Hacer ki su su diye haykırırken nasıl kendi için değil de şehid olmuş babasının kanlarını silmek için döktü gözyaşlarını O Abbas ki nasıl koştu nehirden su almaya ve dahi oklarla yaralanırken sırf suyu ulaştıramadı diye Allah'tan af diledi O Hasan-ül Müsenna, Haşim ve Ali Evsat ki aşura günlerine ulaştılar bizleri de sana ulaştır ve merhametine mazhar eyle Ya Rab. Amin amin amin.
Aşkın Şehidi
Aşkın ŞehidiAhmet Turgut · Paradoks Yayınları · 20121,622 okunma