Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
48 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
İnsan doğar büyür ve ölür. Fakat doğumumuz, büyümemiz ve ölümümüz birbirinden o kadar farklı ki… sanki birimiz insan da diğerimiz başka bir şeymiş gibi… bambaşka şartlarda ölen insanların öyküsünü okuyoruz bu kitapta. Bir tane öykü hariç diğerleri beni etkilemedi (o öykü de en yoksul olan kişiye aitti) yine de kitabın ana temasındaki “eşitsizlik” vurgusunu sevdim. Vaktiniz varsa okunur ama öyle aman aman bir kitap da değil…
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Can Yayınları · 202015,3bin okunma
Kişisel deneyim fetiş haline getirilmemeli. Yazar olmak is­ teyen insanlara kimi zaman kendi deneyimlerinden fayda­ lanmaları tavsiye edilir. Peki bunun aksi mümkün mü? İn­ sanlar yalnızca farkında oldukları şeyleri yazabilirler ve far­ kındalık insan deneyiminin önemli bir parçasıdır. Sophok­ les Kral Oidipus'u kendi deneyimlerinden yola
Sayfa 148 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fanteziler de, Freud'un dediği gibi, "tatmin etmeyen gerçekli­ ğin düzeltilmeleridir'' . Gerçek dünyada hakların ve fayda­ ların dağılışının geride arzulanacak şeyler bıraktığını biliyo­ ruz. En beğenilen kadınlar saçma sapan adamlarla evlenir, sahtekar bankacılar hapishaneye adım atmaz, faşist insan­ ların küçük
Sayfa 115 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İncil'in ilk kısmı olan Yaratılış'taki anlatıcı "Başlangıçta" ifadesini kullanıyor, çünkü "bir varmış bir yokmuş" gibi bu da bir hikayeye başlamanın geleneksel yollarından biri. Ka­ baca bir ayrımla, "bir varmış bir yokmuş" masal başlangıcıy­ ken, "başlangıçta" dünyanın kökenine dair mitlerin başında kullanılıyor. Dünya kültürlerinde buna benzer çok sayıda mit var; İncil'in ilk kısmı da bunların arasında. Pek çok ede­ bi eser geçmişte geçer, ama Yaratılış Kitabı'ndan daha eskiye gideni bulmak zor. Daha geriye giderseniz uçurumdan boş­ luğa düşersiniz. "Bir varmış bir yokmuş" da hikayeyi şimdi­ ki zamandan alabildiğine uzaklaştırıp, artık insanlık tarihi­ ne ait değilmiş gibi duran sisli bir mitolojik diyara iter. Hika­ yeyi belli bir zaman ve mekanda kurmaktan kasıtlı bir şekil­ de kaçınır ve böylelikle ona bir zaman aşırılık ve evrensel- lik havası katar. Örneğin Kırmızı Başlıklı Kız'ın Berkeley'de yüksek lisans yaptığını ya da Kurt'un bir dönem Bangkok'ta bir cezaevinde yattığını bilsek o masaldan daha az zevk ala­ biliriz. "Bir varmış bir yokmuş" girişi, okurun "Gerçekten olmuş mu bu? Nerede olmuş? Mısır gevreği icat edildikten önce mi, sonra mı?" gibi sorular sormaması gerektiğine işa­ ret eder
Sayfa 28 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Edebiyat-Şiir-Dil ve Anlam
Edebiyat dilin yalnızca pratik kullanımıyla değil, hissedilen deneyimiyle de ilgilidir. Dikkatimizi, dilin kanıksadığımız için farkına varamadığı­mız zenginliklerine çeker. Şiir yalnızca deneyimin anlamıy­la değil, anlamın deneyimiyle de ilgilenir.
Sayfa 207 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Bir eserin "edebi" olduğunu söylerken kastettiğimiz şeyler­ den biri de, eserin belirli bir bağlama bağlı olmamasıdır. Bü­ tün edebi eserlerin belli şartlardan doğdukları doğru. Jane Austen'ın romanları 18. yüzyıl ve 19. yüzyıl başlarında lngil­ tere'deki toprak sahibi soyluların dünyasından gelirken Ka­ yıp Cennet'in perde arkasında İngiliz iç Savaşı ve bu savaşın sonuçları vardır. Ancak eserler bu tip bağlamlardan doğsa­ lar da anlamları bunlarla sınırlı değildir. Bir şiirle bir masa lambasının montaj kılavuzu arasındaki farkı düşünün. Kıla­ vuz yalnızca belirli, pratik bir durumda bir anlam ifade eder. İnsanın doğuşundaki gizem ya da insan olmanın kırılganlı­ ğı üzerine kafa yoracaksak, ilham perilerini çağırmak için masa lambası kılavuzuna başvurmamız epey düşük bir ihti­ mal. Şiirler ise, aksine, ilk baştaki bağlamlarının dışında da anlamlı olabilir ve bir yerden bir yere, bir zamandan ötekine geçerken anlam değiştirebilir. Bir bebek gibi, şiirler de dün­ yaya gelir gelmez yazarlarından ayrılır; bütün edebi eserler doğdukları anda öksüz kalır. Biz büyüdükçe ebeveynlerimi­ zin hayatımızı yönetmeye devam edememesi gibi, şair de şi- irinin hangi durumlarda okunacağını ya da ondan ne anlam çıkaracağımızı belirleyemez
Sayfa 129 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zincirlerinden kurtulmuş bir zihne sahip olmakla, insa­ nın kendi egosunun içinde başkalarından kopması arasın­ da ince bir çizgi var. Kişinin kendi duvarları arasında faz­ la uzun süre kalması bir çeşit delilikle sonuçlanır.
Sayfa 60 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Edebi kişiliklerin gelecekleri yoktur, ya da müebbet yemiş bir seri katilin ne kadar gelece­ ği olabilirse onların da o kadar vardır. Shakespeare bu nok­ tayı daha önce de başka bir kısmına odaklandığımız Fırtı­ na'nın sonlarına doğru güzel bir pasajla açıklar: Keyfini bozma bayım; Şenliklerimiz burada bitti. Gördüğün oyunculara gelince, Sana dediğim gibi, onlar birer ruhtu ve Hepsi eriyip havaya kanştı, o incecik havaya. Işte tıpkı bu hayallerin elle tutulmaz dokusu gibi, Tepesi bulut kaplı burçlar, görkemli saraylar, Ulu mabetler, hatta şu yüce yerküre Ve üstünde var olan ne varsa, bir gün eriyecek; Biraz önce uçup giden şu hayali gösteri gibi, Dumanı bile kalmayacak ardında. Rüya dediğin şey de bizlerden olur işte Ve minicik ömrümüzü yine bir uyku noktalar... *
Sayfa 57 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar kendi bayağı arzu­ larını şeylerin olağan düzeninin bir parçası olarak rasyona­ lize edebilirlerse, bu arzulan karşısında kendilerini daha iyi hissederler. Onların bu aldatmacalarını izlemekten alınan bir keyif de var. Austen'ın aşina olduğumuz soyut, güzelce ölçülü ve bir nebze de kuru tarzını taşıyan cümlenin dili bu ironiyle biraz canlanır
Sayfa 32 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Noah Harari'nin Dünya ve İnsanlık üzerine yazdığı kitaplardan biri. Ama okunması gereken bir kitap. Dili çok akıcı. Ayrıca içerisinde bir çok arkeolojik kazıya ait bilgileri içeren de bir kitap. İnsanlığın geçmişine ışık tutan bir başucu kitabı. Biz insanlar dünyanın en tehlikeli varlıklarıyız. Ama dünyayı güzelleştirmek bizim elimizde diyor yazar. Okunur. Tavsiye ederim. #yuvalnoahharari #durdurulamayaninsanlık #okudumbitti
Durdurulamayan İnsanlık: Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele Geçirdik
Durdurulamayan İnsanlık: Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele GeçirdikYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 2022811 okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
Puşkin'in varisi sayılan, Tolstoy'u, Dostoyevski'yi, Çehov'u ve Turgenyev'i etkileyen, ne yazık ki genç yaşta hayatı sonlanan Lermontov'la en ünlü eseri Zamanımızın Kahramanı sayesinde tanıştım. Kitabı nasıl tanımlasam diye uzun uzun düşündüm. Hatta değerli çevirmen Nuri Yıldırım'ın kitabın sonunda yer alan
Zamanımızın Bir Kahramanı
Zamanımızın Bir KahramanıMihail Yuryeviç Lermontov · Yordam Yayınları · 20194,428 okunma
Tarih rastlantısaldır. Doymak bilmez hırslarla güdülür, ahlaki bir planın parçası falan değildir. Erdem, parası erdemli olmaya yetenler içindir. Romanların söylediği şeyler, gösterdikleri şeylerle örtüşmez.
Sayfa 112 - İletişimKitabı okudu
Eğer insanlar hoşa gidecek bir şekilde öngörülemez olsalardı, sosyologlar işsiz kalırdı.
"...okur daima yazarın kafasında kurduğunu düşündüğü şeye boyun eğmek zorunda değildir. "
Sayfa 53 - İletişim, 2019, 4.baskı, İstanbulKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.