Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Sayfa 142 - Ötüken
Efsane*** :)
Sultan Abdülaziz, Avrupa seyahati sırasında Fransa'daki fuara uğradı, buradaki eğlence merkezini gezerken, insandaki gücü yumrukla ölçen aracın önünde durdu; kuvvetle ilgili sporlara düşkün olması dolayısıyla bu aracın nasıl ça­lıştığını sordu. Meşin topa vu­ruluyor, sonra top karşı diske çarpıp arkadaki şeridi gücün oranına göre yükseltiyordu. Hoşuna gitti ve bu aracın adı­nı sordu. Yanındaki yetkililer suspus oldular. Kimse bu ismi söylemek istemiyordu. Nihaye­tinde zorlanarak da olsa söyle­mek zorunda kaldılar. Batılılar bu araca 'Türk Kafası" ismini takmıştı. Sultan Abdülaziz Han bozulsa da belli etmedi. Yanın­da, kendisinden de endamlı olan Ali Paşa vardı. Paşaya dö­nerek, "Bir vur bakalım paşa, ne kafası imiş bu öğrenelim!" dedi. Ali Paşa'nın yumruğunu meşin topun üzerinde vurması ile birlikte top arkadaki platfor­ma çarptı ve vuruşun etkisi ile şerit yükseldi. O kadar şiddetli vurdu ki şerit hareket ettiği yi­vin sonuna kadar gelip üstteki engeli kırıp havaya yükseldi ve düştü. Herkes hayret için­ de kalmıştı. Abdülaziz Han son derece keyifli idi. Lafı ge­diğine koyma zamanı gelmişti. Yanındaki gazetecilere dönerek ibret levhası şu sözleri söyledi, "Hayret ki bir vuruşta dağıldı. Bu Türk Kafası değil, Avrupalı Kafası olsa gerek!"
Reklam
Adem-Havva öyküsü, Tevrat'tan Kur'an'a, hadislere ve Kur'an yorumlarına da geçmiştir. Ama asıl kaynak, eski efsanelerdir. Hemen her ulusun mitolojisinde "Adem" ve "Havva"yı andıran "ilk erkek ve ilk kadın"la ilgili anlatımların yer aldığı görülür. Orhan Hançerlioğlu şunları yazar: "Hemen bütün mitolojilerde ilk
Brutus ve Caesar Konuşması
“Bütün Roma düştüğünü görmek için bekliyor,” dedi Decimus Junius Brutus. Uzaklara dalmış bakışların ve bir hamlede kendilerine dönecek sırtların arasından geçip banyoya doğru yürüyorlardı. “Çakallar kan kokusu almakta ustadır Brutus, ama ne var ki yara almış bir arslanı yakalayacak cesaretleri bile yoktur,” dedi Gaius Julius Caesar, aşağılayıcı
En afili yalanlar serisi: TOP 10
Pek çok lider gibi Atatürk de her asırda ve coğrafyada görülebilen aşırı iki ucun sürekli mağduru olmuştur. Uydurulan bazı efsaneler şunlardır: - İngiliz kralının güya Atatürk'ün elin öpmesi, - Atatürk'ün Tokyo'ya ve Paris'e cami yaptırması, - Muhammed (as) 'ın kabrini Vahhabilerden kurtarması, - Filistin için kanımızı
Herkes gizli bir hazineyle doğar ama dilenci olarak doğmuş gibi yaşamaya devam eder. Herkes imparator doğar ama dilenci yaşamaya devam eder. Bunu fark et! Bu kavrayışa ancak eğer yavaş yavaş korkuyu bırakırsan ulaşacaksın. O yüzden korku geldiğinde onu baskılama, bastırma, görmezden gelme, onu unutabilmek için bir şeyle meşgul olma. Hayır! Korku geldiğinde, onu izle. Onunla yüz yüze ol. Onunla karşı karşıya gel. Onun derinliklerine bak. Korku vadisine gözünü dik. Tabii ki terleyecek ve titreyeceksin, ölüm gibi olacak ve bunu birçok kez yaşamak zorunda kalacaksın. Fakat yavaş yavaş gözlerin daha açıldıkça, farkındalığın daha uyanık hale geldikçe, odağın daha korkunun üzerinde oldukça, korku sis gibi dağılacak. Korku kaybolduğunda, bazen, bir an bile olsa aniden ölümsüz olursun. Ölüm yoktur. Ölüm var olan en büyük yanılsama, en büyük efsane, bir yalandır. Tek bir an bile, ölümsüz olduğunu görebilirsen, o zaman meditasyona gerek yoktur. O zaman o deneyimi yaşa. O zaman o deneyime göre hareket et ve sonsuz yaşamın kapıları sana açılsın. Korku yüzünden çok şey kaçıyor. Bedene çok fazla bağlıyız ve bu bağlılık yüzünden giderek daha fazla korku yaratıyoruz. Beden ölecek. Beden ölümün parçasıdır, beden ölümdür. Fakat sen bedenin ötesindesin. Sen beden değilsin, bedensizsin. Bunu hatırla, bunu fark et. Kendini bedenin ötesinde olduğun hakikatine uyandır. Sen tanıksın, görensin. O zaman ölüm yok olur, korku kaybolur ve isa’nın “bereketli yaşam, Tanrı’nın krallığı” dediği olağanüstü muhteşem bir hayat doğar. Tanrı’nın krallığı senin içindedir.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.