Satürn ve Halkaları
Ancak Bowman'ın gözleri sürekli olarak gezegenden çok muhteşem halkalarına takılıyordu. Karmaşık ayrıntıları ve gölgelerindeki zarafetiyle, Satürn'ün halkaları kendi içinde bir evrendi. İç ve dış halkalar arasındaki büyük boşluğa ek olarak, gezegenin dev ışık halkasının parlaklığında fark edilir değişikliklerin oluştuğu yerlerde en
Dördüncü Bölüm: Kandırma
Bu psikanalitik fikirlere ek olarak bir de yalan söyleyen çocuklarla yapılmış ampirik araştırmalar vardır. Bunlardan önemli bir tanesi, “kaçamak bakış oyunu" araştırmasıdır (Talwar & Lee, 2002). Bu araştırmada, çocuğa (örn. yasak bir nesneye bakarak) bir ihlalde bulunma ve sonra bu eylemiyle ilgili ufak bir yalan söyleme şansı tanınır. Üç yaşındakiler bunu yapabilirler ama onlarda “semantik sızıntı kontrolü” yoktur; yani, sözel beyanlarının tutarlı olmasını sağlayarak kaçamak bir bakış attıklarını açık etmemeyi beceremezler. Altı veya yedi yaş civarında ise çocukların yaklaşık yüzde 50'si sahte bir bihaberlik tutumu sergilemeyi başarır. İlkokul çağından ergenlik çağına kadar çocukların yalan söyleme davranışıyla ilgili araştırmaları gözden geçiren Edelsohn (2009), küçük çocukların cezadan kaçınma ve öz güvenlerini desteklemek için, ergenlerin ise mahremiyetlerini korumanın yanı sıra özerkliklerini ve bireyleşmelerini artırmak için yalan söylediği sonucuna varmıştır. Dürüstlük de yalan da evde öğrenilir ve çocuğun sadece bilişsel ve ahlaki gelişiminin değil, aynı zamanda ebeveyniyle ilişkisinin dokusunun da yansımasıdır. İki taraf arasında sevginin egemen olması, dürüstlük kapasitesini güçlendirir. Nefretin egemen olması ise ibreyi yalana doğru kaydırır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
üçüncü bölüm: yitik şiirler
....benim, günışığına çıkan ilk şiir kitabım ''kavel''dir. 1963 kasımında basıldı o kitap. ''kavel''in eylül 1967'de yapılan ikinci basımı ise, ek şiirlerle genişletilmiş, yepyeni, ayrı bir kitaptır; ama ben ona, ''kavel''in ikinci basımı demiş bulundum bir kez ve artık düzeltmedim bu yanlışı. 1963'te basılan ''kavel''e, 1959-1963 yılları arasında dergilerde yayımlanmış şiirlerimden bazılarını almıştım. peki ya, ''kavel''den önceki şiirlerim, kitaplarım nerede?... ... (31 temmuz 1975, ankara, hasan hüseyin)
Sayfa 263 - bilgi yayınevi temmuz 1984 ikinci basımdanKitabı okudu
XI. Ek
Ketlemeler, Semptomlar ve Kaygı Bu değişikliklerin, analizde karşılaşılan her türlü direnmenin tam bir özetini sağladığı düşünülmemelidir. Konunun daha ayrıntılı incelenmesi, analistin üç yönden -egodan, idden ve süperegodan- gelen en az beş tür direnmeye karşı mücadele etmesi gerektiğini gösterir. Bunlardan, her birinin kendine ait farklı bir dinamik doğası bulunan üç tanesinin kaynağı egodur. Bu ego direnmelerinden ilki daha önce tartıştığımız bastırma direnmesidir; bu konuda eklenecek pek yeni bir şey yoktur. İkincisi aktarim direnmesidir; bu, ilkiyle aynı yapıdadır ve analiz ortamıyla veya analistin kendisiyle bir ilişki kurmayı ve böylece sadece hatırlanması gereken bir bastırmayı tekrar canlandırmayı başardığı için analizde farklı, ama çok daha net etkilere sahiptir. Üçüncü direnme, yine bir ego direnmesi olmasına rağmen, oldukça farklı bir yapıdadır. Bu, hastalıktan elde edilen kazançtan kaynaklanır ve semptomun egoda asimile edilmesine dayanır. [III. Bölüm sonlarına bakın.] Bu, kazanılan doyumlardan veya rahatlamadan vazgeçme isteksizliğini temsil eder. İd'den kaynaklanan dördüncü direnme, az önce gördüğümüz gibi "başından sonuna çalışmayı” gerektiren bir direnmedir. Süperegodan gelen beşincisi, her za man en güçsüzü olmasa da, en bulanık olan direnmedir. Suçluluk duygusundan veya cezalandırılma arzusundan kaynaklanıyor gibidir ve hastanın analiz yoluyla iyileşmesi de dahil olmak üzere başarıya yönelik her girişime karşı çıkar.
Sayfa 330-1Kitabı okudu
KAYGILI YA DA KORKMUŞKEN NEDEN TERLERİZ ? Beynimizde amigdala diye bır bölüm var.Bu badem seklındeki bırım “Kac ya da savas'” deyıp duruyor.Her zaman değıl elbette, ölüm kalım meselesıne dönüşen durumlarla karşı karsıya kaldığımızda Aslında bu ideal olanı... Amigdala, beynin en ilkel yapılarından Yukarıdaki tepkiye ek olarak, hayatta
Neden bazı ateistler bilimin Tanrı’yı reddedebileceğine inanıyor? Bilim, dünyayı değiştirmiştir. Tıptan iletişime, bilim, hayatımızı ve refahımızı, hiçbir branşın yapamadığı kadar geliştirmiştir. Ve sürekli olarak hayatımızı geliştirmeye, dünyayı daha iyi anlamamıza yardımcı olmaya devam etmektedir. Fakat bilimin bu başarıları, birçok ateistin
Reklam
53 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.