Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yunus Emre Incekara

Yunus Emre Incekara
@ekpeyudoh
null
null
null
Ankara
null
19 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
"Ne istiyorsun?" Bu içindeki sesten duyduğu ilk anlaşılır sözcüklerle ifade edilebilecek, açık, kutsal bir şeydi. "Ne istiyorsun? Ne istiyorsun?" diye tekrarlıyordu kendi kendine. "Ne mi acı çekmemek. Yaşamak." diye cevap verdi. Sonra gergin bir halde dikkat kesildi; öyle ki ağrısı bile dikkatini dağıtamadı. "Yaşamak mi? Nasıl yaşamak?" diye sordu içindeki ses. "Evet, yaşamak, eskisi gibi, güzel, hoş bir şekilde yaşamak." "Eskiden nasıl yaşıyordun ki, güzel ve hoş mu?" diye sordu içindeki ses. Sonra o hoş yaşantısının en güzel dakikalarını gözden geçirmeye başladı İvan İlyiç. Fakat, tuhaftır ki hayatının en güzel dakikaları hiç de o zaman gözüktüğü gibi gözükmüyordu şimdi. İlk çocukluk hatıraları dışında hiçbiri... O zamanlar, çocukluğunda, geriye dönebilse gerçekten yaşanılası hoş bir şeyler vardı. Ancak bu güzelliği görüp geçirmiş o adam yoktu artık: Bir başkasının hatıralarıydı sanki.
Reklam
"Ne zaman senden yüz çevirsem bir bilinmezi yaşamaya başlıyorsun. Değişiyor fotoğrafın, değişiyor adın ve değişiyor aklımda kalan bütün hatıraların. Ne zaman senden yüz çevirsem özgürleşiyor, özgürleşiyorsun. Anjelik, sen uzun süre önce gittin. Seni seneye de görebilecek miyim? Umutsuz olmakla ilgili pek çok önyargıya kapılıyorum. Sen plastik bir çiçeksin Anjelik, sana bayılıyorum!"
"Aslında ben, kenarda kalmış ufak bir mahallenin, bacalardan çıkan kömür dumanıyla puslanmış soğuk bir gecesinde, ön cepheden yerin birkaç metre altında gibi gözüken ancak arka taraftan bakıldığında oldukça yüksekte ve iyi bir manzarası olan balkonlu dairelerinin birinde, herhangi bir anlaşmazlık üzerine çekilen silahların birinden çıkan tek parça bir kurşunla, belki kendisinden daha hızlı davrandığım başka bir herifi de yere sererek, vücudumun daha önceden kestiremediğim bir yerinde hissettiğim bir acıyla ölmek isterdim."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
IBRÂHÎM
ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim