Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E

E
@ekspresyonizm
113 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
2022’de okuduğum ilk kitap~
Calvino’nun okuduğum ilk kitabı olan Marcovaldo ya da Kentte mevsimler, çok güzel doğa betimlemeleri, anı çok iyi yansıtan, anlatan, akıcı dille yazılmış bir öyküydü. Baş kahraman Marcovaldo’nun duruma, etrafa farklı bir bakış açısıyla bakmasını -çoğu kez kendime benzettim- ve ardından yaşadığı tuhaf olayları okumak keyifliydi. //. Bölümlere ayrılmış kitapta her bölüm farklı bir olayı anlatıyordu ve her bölüm mevsimlerle adlandırılıp o mevsim koşullarındaki bir olaydan bahsediyordu. Benim en sevdiğim bölümler: •Bahar Mantarlar Kentte •Güz Yağmur ile yapraklar •Güz Direnen Kediler Bahçesi (Kitabın akıcı diline rağmen okuma sürem uzadı çünkü bazı bölümlerdeki olay akıcı değildi. Genel olarak beğendim diyebilirim:)
Marcovaldo ya da Kentte Mevsimler
Marcovaldo ya da Kentte MevsimlerItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2021418 okunma
Reklam
101 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
mutsuz inci
John Steinbeck’in “İnci”si adından da anlaşıldığı gibi başkahraman Kino’nun bulduğu inciyle hayatının ailesi ile birlikte nasıl değiştini konu aldığı eser. Bildiğimiz Steinbeck üslubuyla yine güncel insan problemini de yansıtacak konusuyla akıcı bir kitap. Sadece kitabın sonlarına doğru betimlemeleri fazla buldum. Kitap bana göre çok güzel bir mesaj içeriyor. Ailenin bulduğu inciyle beraber yaşadığı diğer zorluklar, karşı insanların yeni tutumu insanın eşyaya verdiği kıymeti gösteriyor… Kitap sonunda da önemli olanın eşya -inci- değil manevi taraf olduğunu… *Aslında günlük hayatta eskitmeden değer vererek kullandığımız her ürün, özel günlere sakladığımız kıyafetler, takılar, misafire ayrılan salon yalnızca zamandan götürüyor. Sağlıklıyken, mutluyken; giymediğimiz, özenle sakladığımız, kıymet verdiğimiz herhangi bir eşya bu günlerde kullanılmayacaksa hangi güne saklanıyor? Kullanalım gitsin!!!:) Eşyaya kıymet vermediğimiz günlere… !
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,5bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Acemi (!) =)
Dostoyevski’nin ilk kitabı olan İnsancıklar -orijinal ismiyle Yoksul İnsanlar- adından da anlaşılıyor temelinde fakirliği iki insanın mektuplaşmalarıyla aktardığı bir eser. Karakterlerimiz -birbirinin aynı zamanda uzaktan akrabası olan- yaşlı memur Makar Devuşkin ve yoksul genç bir yetim olan Varvara. Birbirlerini arkadaş olarak görüp mektuplarında dertleşiyorlar aralarında başka bir boyutta da bir sevgi var gibi =) -Makar Devuşkin’in sevgisi daha baskın :D(- Varvara’da daha çok bencillik gördüm.-)Gerek karakterlerin hikayelerinden gerekse çevrelerinden bahsettikleri olaylardan yoksulluğu gerçekten hissedebiliyoruz. Kitapta bahsedilen herkes sahiden insancık. Her biri diğerinden daha yoksul gibi... Ben işlenen duygunun aktarımını sevdim fakat kitabın üslubu sonuna kadar okumamı çok zorlaştırdı. Mektuplaşan iki kişi sanki aynı kişiymiş gibi yazma üslupları çok benziyor hatta aynı dediğim yerler bile oldu. Kitabı bitirdiğimde de tatmin olmamıştım. Ne okudum bile dedim? :/ Dostoyevski’nin yazdığı bu ilk eser “Yeni Gogol geldi!” dedirtmiş fakat ben bu iki kişinin tamamen farklı tarzlarda kişiler olduğunu düşünüyorum. Ancak, büyük bir yazar geldi anlamında iki kişinin adı bir araya gelmeli bana göre. Genel olarak yazarın ilk eseri olduğunu unutmadan okunması gereken istenen duygunun verilebildiği, üslubun eksik kaldığı bir kitaptı. Yazarın diğer eserlerini İnsancıklar’dan önce okuduğum için kendimi yazarın gelişimine tanık olmuş gibi hissediyorum =)
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202361,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Peyami Safa’nın okuduğum ilk eseri olmasının yanında, psikolojik betimlemeleri bu kadar ön planda gördüğüm de ilk eserdi. Kitap boyunca 15 yaşındaki karakterin -adını bilmiyoruz- bacağındaki rahatsızlıkla imtihanına şahit oluyoruz. Ben okurken okuduklarım sadece kurgu değil yaşanmış gibi hissettirmişti bana. Daha sonra öğrendim ki Peyami Safa’nın böyle bir rahatsızlığı varmış... Kitap bir bakıma otobiyografi gibi, karakterimizin adını bilmememiz de bu ihtimali kuvvetlendiriyor. Daha önce de psikolojik roman okumuştum fakat bu okurken bende daha farklı bir his uyandırdı. -Yazarın hayatından izler taşımasının yani bize daha gerçekçi aktarmasının payı olabilir.- Sonuç olarak kitapta en etkilendiğim yeri de yazmak istiyorum ki bana göre kitabın ana fikri ve en değerli kısmı niteliğinde. “Bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, itiyadın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor? Onu ben görüyorum, çünkü benden uzak; onu ben Mithat Bey’in kırmızı yüzünde, çelikli damarlarında, arkadaşımın otururken rahat gerilişlerinde, bacaklarını uzatışlarında, korkusuz bakan gözlerinde görüyorum.” İnsan kaybetmedikçe ne yazık ki anlamıyor sıhhatin değerini. Bu cümleler onun için çok kıymetli geldi bana. Bu günlerde de ihtiyacımız var sağlığın değerinin farkında olmaya :-) Sağlıklı günlere... :)))
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,7bin okunma
129 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Müfettiş, Nikolay Vasilyeviç Gogol
Yüzün çarpıksa, aynayı suçlama (Rus atasözü) Müfettiş, 19. yüzyıl yozlaşmış bürokratlarını acımasızca alaya alan oyun. Gogol, trajedi sayılabilecek toplumsal bir sorunu mizah ile bütünleştirmiş ve karşımıza komedi çıkmış. Kitap, kaymakamın kentlerine müfettiş geleceği haberi alması ve bu sorunu kentin ileri gelen memurlarına haber vermesi kısacası karakterlerin yaşadığı panik duygusu ile başlıyor. Ve kitap boyunca karakterlerin durumu düzeltmeye çalışmalarını ve daha çok batırmalarını okuyoruz. Gogol’u her okuduğumda; işlediği konuları basit bir dil, halktan karakterler ile bize bu kadar etkili bir şekilde sunmasına şaşırıyorum. Bu kitabı okurken de çok sık güldüm, kitabın işlediği sorunun güncelliğine inanamadım. Kitap bana göre yalnızca sorunu alaya almamış, somut kılmış. Kitabı bitirdiğimde, kitabın başında verilen atasözünün -Yüzün çarpıksa, aynayı suçlama- kitabın ana fikrine çok yakın olduğunu düşündüm ve kitaptan daha çok etkilendim. (Küçük ayrıntıları her zaman daha çok severim :) Keyifle okuyacağınız sizi düşündürecek bir kitap. Okuyun :)
Müfettiş
MüfettişNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,874 okunma