Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ebu Cafer el-Mansur: Ben yeryüzünde Allah’ın vekiliyim.
Abbasilerin ikinci halifesi Ebu Cafer el-Mansur (754-775), aynı nakaratı tekrarlar: “Ey insanlar! Allah’ın bize verdiği hak gereği sîzlerin yöneticileri olduk... Ben yeryüzünde Allah’ın vekiliyim.”
Sayfa 107 - 1.Baskı 2016 Türk Edebiyat Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Evans-Pritchard’ı yeniden alıntılarsak, İtalyanlar dolayısıyla: Aşmak zorunda oldukları direniş karşısında şaşırmış ve paniğe kapılmışlardı. Trablus’a yaptıkları ana çıkarmanın ardından ağır ve aşırı ihtiyatlı davrandılar. Türkler direnişi teşkilatlayıp Arap gönüllüleri saflarına katmadan evvel ülke içlerine ilerlemek yerine şehirde oyalandılar.
Reklam
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
EŞREF ARAPLARIN LİDERİ OLDU
Bu sırada Osmanlı subaylarının önünde çok çetin bir iş vardı. Senusî kuvvetlerini dizginleyen büyük lojistik güçlüklere odaklanmadan önce gönüllü Osmanlı subaylarını askerî plana entegre etmeleri gerekiyordu. Süleyman Askerî’ye Aziz Ali el-Mısrî komutası altında görev verilmiş, fakat onunla geçinmeyi başaramayınca (bu genç, inatçı gönüllüler
238 syf.
9/10 puan verdi
Hallacı mansuru daha iyi anlayabilmek için onunla ilgili çok kitap bitirmek lazım belkide. Kendiliğinden hakka gönüllü yürüyen en el hak diyen bir insanı hissedip anlamak mümkün değil hiç bir şekilde aslında , platonun dediği gibi vücut ruhun zindanır . Bu zindanın içinde çile çekerek yaşamakta ayrı bir ıstırap bence. Kitaba gelince yabancı bir yazarın gözüyle kurgulanmış tarihi roman tadında bir kitap , insanı sıkmıyor , gayet sürükleyici anlatılmış ... tavsiye edermiyim ? :) ederim .
Hallac-ı  Mansur
Hallac-ı MansurWolfgang Günter Lerch · Yurt Kitap Yayın · 20001,415 okunma
·
Puan vermedi
NURULLAH ULUTAŞ’IN SON ESERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME “Turgay Nar Tiyatrosu” Yazar: Nurullah ULUTAŞ Çizgi Kitapevi 1.Baskı Aralık 2018 Hatice BARAN “Tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatıdır”. Tiyatro türüne dair bu güne kadar birçok tanım
Turgay Nar Tiyatrosu
Turgay Nar TiyatrosuNurullah Ulutaş · Çizgi Kitabevi · 20184 okunma
Reklam
Aşk; bir elif miktarı sevilmek için gelen her çileye kimi zaman darağacında kimi vakit kör bıçaklar arasında bir vav gibi hamuş olabilmektir. Hamuş yani susmak. Susmak halvetti Hira'da, susmak En'el Hak'tı Hallac-ı Mansur'da, Hamuş olmaktı yârin alfabesiz halinde Mevlana'ca.
Nihat Hatipoğlu Peygamberimiz (s.a.v.)'in cenazesi ve gömülmesi nasıl oldu? Hz. Peygamber (s.a.v.) 632 yılı Rebiul Evvel ayında pazartesi günü öğleye doğru vefat etti. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in kısa bir hastalık evresinden sonra vefat etmesi Medine'de derin bir iz bıraktı. Peygamberimiz (s.a.v.)'in mescidi binlerce kişi ile doldu. İnsanlar
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ya sen ne kadar güzel bir kitapsın. 18. Ve 19. Yüzyıl batı devletlerinin İslam ülkelerini sömürmeye adım attıkları yıllardan. İşte o yıllarda ülkesini kahpe düşmana teslim etmemek adına, dergahındaki müridlerle birlikte, savaş meydanında savaşan, kahraman 12 mürşidin hayatının anlatıldığı bir kitap bu. Libya'da Muhammed es-Senusi ve Ömer Muhtar, Somali'de Muhammed bin Abdullah, Sokoto'da Osman bin Fudi, Sudan'da Muhammed bin Abdullah, Cezayir'de Emir Abdülkadir El- cezeri, Kafkasya direnişini başlatan Şeyh Mansur ve halk arasında post kurup tespih çekmekten başka hiç bir faydalı işi yapmadığı (!) iddia iedilen, daha bir çok şeyh efendinin, teknik anlamda müthiş silah teknolojisine sahip batılı düşmanları karşında hayatları boyu verdikleri amansız mücadele.. Kimi şehit olur, kimi idam edilir, kimi sürgün yer. Ama onlar Tasavvuf yolunun getirisi olan candan, maldan geçmeyi ilk elden tecrübe edip, vatan sevgisi imandandır sözünü kalplerinin en derininde hissederek yaşamışlardır. Allah cemisinden razı olsun.
Mücahid Mürşidler
Mücahid MürşidlerDavut Bayraklı · Mostar Yayınları · 201681 okunma
Abdalan-ı Rum ve Geyikli Baba
Bâtıni toplulukların önemli bir parçası olan KIZILBAŞLAR adlarını onuncu yüzyıl sonrası başlarındaki taşıdıkları kızıl-börkten almışlardır. Başka bir deyişle kendilerini diğerlerinden ayırmak ve bir aidiyeti yansıtmak için giyilen '"kızıl-börk" süreç içerisinde "KIZILBAŞ/ALEVİ" toplumunun simgesi haline gelmiştir. Alevi toplumunun "görgü"sünde/ "sorgusunda, "dâr-ı Mansur" da ortaya konulan şu söylem yoğun simgesel bir anlatımı içerir: "El erenler elidir, yol sürenler yoludur, Sizi sizden aldık, sizi size teslim ettik. Açın gözünüzü, uyarın canınızı. Bu meydan kırklar meclisidir, yok meydanı değil, var meydanıdır. Kör meydanı değil, gör meydanıdır. Sırrın sır edildiği sır meydanı, canların görüldüğü dâr meydanıdır. Girdiğin Hak kapısı, geldiğin Ali yolu, durduğun Mansur dârı, gördüğün Hak didarı. Görmeye göz verildi, tutmaya el verildi, söylemeye dil verildi ne gördün ne işittin?" Hak gördüm Hak işittim. Hak divanına canlardan razılık almaya geldim." Abdalan-ı Rum ve Geyikli Baba/Ali Haydar Avcı
Reklam
Ne zaman bir IŞİD ya da El Kaide olayı patlak verse, veya ruh hastası Ebu Cabbar Bin Zamazingo’nun teki adam öldürse “işte İslam böyle bi şey!!!” diye ortaya fırlayan militan ateist tayfayı geç, onlar için İslam en kötüsü olmak zorunda, çünkü buna inanmak istiyorlar, Onlar en doğrusunu bilirler, çünkü profil fotoğrafında Einstein resmi olan ateist Facebook sayfası paylaşımlarını beğeniyorlar. Fakat ayetlere göre sadece nefsi müdafaa hakkın vardır, nefsi müdafaadan bir gıdım ötesini bile yapamazsın. Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi gibi kimi sufiler “Ben Allah’ım” deyip öldürülünce de, zalimden mazlum durumuna terfi ettiler insanların gözünde. Zira hak etmedikleri bir ceza aldılar. Bu hep böyledir, haddi aşan ceza zalimi, insanların gözünde mazlum yapar.
Sayfa 28 - Düşün yayıncılık
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.