Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Korku kültüründe çocuğu terbiye etmek için ''Elalem ne der'', ''Aman kimse görmesin'', ''Yapma yoksa seni çok ayıplarlar,'' gibi sözler çok sık kullanılır. Çocuk, davranışlarını dışarıda bir başkasının gözüyle değerlendirme durumunda bırakılır. Değerler kültüründe ise: ''Evladım, 'Başkası ne der?' önemli, ama en önemlisi 'senin ne diyeceğin'dir. Aynada gözlerinin içine rahat rahat bakarak söyleyemeyeceğin şeyleri söyleme ve yapma; çünkü en önemli gücün bu gözlere rahat rahat bakabilmekte saklıdır.'' Sorumluluk böylece, başkasının ne diyeceği vurgulu dışsal bir kaynaktan, çocuğun kendisinin ne diyeceği vurgulu içsel bir kaynağa dönüştürülmüştür. Bu iç kaynağın adı vicdandır. -Doğan Cüceloğlu / İletişim Donanımları -
Elalem ne der diyenler değil El- Âlim ne der diyenler hakiki müslümandırlar.
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
**********SPOİLER İÇEREBİLİR.*********** Martı Jonathon Livingston bir başarı timsali olarak karşımıza çıkar. Sıradanlığa karşı çıkan, farklılığı dile getiren, damgaların içinden sıyrılan bir metafordur martı. Etkili bir kişisel gelişim kitabı sayılabileceğini düşünüyorum. Livingston, varsa içimizdeki farkındalığı ortaya çıkarabilecek bir karakter. Geleneksel yapıya karşı çıkan, martı topluluğunun kurallarını istese bile uygulama kısmına geçemeyen bu karakter hedeflerine ulaşmayı başarabilmiştir. Hatta hedeflerine ulaşmasını sağlayan hatta ve hatta bir hedef koymasına olanak veren yine geleneksel yapılı martı topluluğu olmuştur. Hal böyle iken bizim martı yalnızlaşıyor tabi. Zannımca yalnızlık çok iyidir ki Jonathon Livingston da yalnızlığının içinde kendini bulup parlayan, ışıldayan martıları ortaya çıkarmıştır. Kitabı okurken beni en çok düşündüren şey: ''Elalem ne der?(!)'' düşüncesinin davranışa bürünmesiyle insanların kendilerini kısıtlamaya başlamasıdır. Damgalanmaktan korkan bireyler haline gelerek çoğu zaman kendi özümüzün nerede olduğunu unutuyoruz. Değerlendirmemi Goffman'ın bu konuyu en iyi özetler halde olan şu cümleleri ile bitirmek istiyorum: ''Bir bireyin varsayılan kimliği ile fiili kimliği arasında bir uyuşmazlık varsayılır. Bu uyuşmazlığın farkına varıldığında veya bu uyuşmazlık aşikarsa söz konusu bireyin toplumsal kimliği örselenir; söz konusu uyuşmazlık, onu hem toplumdan hem de kendisinden koparma yönünde bir etkide bulunur ve böylece itibarsızlaştırılmış bir kişi olarak, kabul görmediği bir dünyaya göğüs germek durumunda kalır.''
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201166,9bin okunma
Elalem ne der sözü kadar yüksek duvalı bir hapisne var mı?
Dünyanın en büyük jurisi; elalem. "Elalem ne der?" kadar ruhu öldüren bi soru yok.. Ruhunuzu alemin ellerine boğdurtmayın.. !
İnsan elalem ne der diye yaşamaya başlayınca, kendisi olmaktan vazgeçer. | Erdem Bayazıt
Reklam
Erdem Bayazıt
İnsan elalem ne der diye yaşamaya başlayınca, kendisi olmaktan vazgeçer.
250 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
1876'da istenmeyen bir gebelik yaşadığı için Büyükada'ya gönderilen bir genç kızın öyküsü... Elalem ne der korkusunun evlat sevgisine baskın geldiği ailesinin "ölse de kurtulsak" diye Ada'ya yolladığı Vuslat Emine, orada aşkı bulur. Hemen her gün ailesinin özlemiyle yanıp tutuşurken, ailesinin onun ölümü için uğraştığını bile fark eder... Anlatım akıcı, hikaye ise hazin... Depresif olmadığınız anlarda okumanızı öneririm
Gözyaşı Konağı
Gözyaşı KonağıŞebnem İşigüzel · İletişim Yayıncılık · 2016399 okunma
"Elalem ne der diye düşündüğün sürece, aldığın kararlara asla kendi kararım diyemezsin..."
İnsan "elalem ne der?" diye yaşamaya başlayınca, kendisi olmaktan vazgeçer. -Erdem Beyazıt
Reklam
Elalem ne der demek için gelmedim bu dünyaya , kim ne derse desin.....
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.