"Yalnızca bir günah vardır,tek bir günah.O da hırsızlıktır.Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.Bir insanı öldürdüğün zaman,bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun.Yalan söylediğinde,birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.Hile yaptığın,birini aldattığın zaman doğruluğu haklılığı çalmış olursun.Kendisine ait olmayan bir şeyi alan insan,bu ister bir can olsun isterse bir dilim nan...aşağılıktır."
"Bak çocuk,insan bedeni dört gemiye hükmeder.Mide gemisi, gönül gemisi,zihin gemisi ve ruh gemisi.Bunlardan yalnızca birincisi madde ile, diğer üçü mana ile alakalıdır.İlahi denge insanın maddesini değil manasını önemsediği için böyle yaratılmışız. Şimdi insan zaman denizinde yüzerken bunlardan hangisini sancak gemisi yahut beylik gemi yapacağına, hangisinin dümen suyunda gideceğine karar vermelidir.Mide gemisini diğer üçünün arasında seyrettirdiğimizde yaratılışımızın gereği olan dengeyi bulmuş, insaniyetimizi korumuş oluruz.Aksi takdirde mana lehine sahip olduğumuz üç gemimizi,maddenin yönettiği tek gemiye uydurursak madde hırsı bizi iblisliğe sevk eder.Zaman denizinde gönül gemisini rehber edinenler bahtiyar ömürler sürerler.Zihin gemisini rehber edinenler bilge ömürler sürer ve mutlu olurlar. Ruh gemisini rehber edinenler ise hem bu dünyada hem öte dünyada kazanmış olanlardır. Mide gemisini rehber edinenlere gelince,er veya geç diğer üç gemiyi parçalayacak kayalıklara sürükler veya şeytanın askerlerine teslim ederler.Çevrene bir bak ve insanları buna göre ayır bakalım,kim hangi gemide yolculuk yapıyor..."
Parmağını kalbimin üzerinde gezdirerek,"Burası kalbin en değerli yeridir.Burada siyah bir nokta vardır.Canın canı,sevenin cananı buradadır.O nokta, yoğun bir damla kandan ibarettir.Adına 'süveyda' yahut 'sevda' derler.Siyaha çalan rengi yüzündendir bu isim. Çünkü sevda,kara talih içinde,o kara kan damlasında büyür.Bütün tecelli denizleri,bütün aşk fırtınaları,işte o bir damla kanda dalgalanıp çırpınır.Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa,parçaları bütün vücuda dağılır.Aşk,işte bu dağılmanın adıdır ve o dağılırsa âşık artık ne yaptığını bilmez olur."
"Felsefede,dinde, ahlakta ya da politikada iki kere iki beş edebilirdi,ama iş bir top ya da uçağın yapımına geldi mi,iki kere iki dört etmek zorundaydı."
"Koca bir kaya parçasını andıran yusyumru gövde ve pütür pütür olmuş kıpkırmızı ten,bir genç kızın bedeninin yanında, gülün yanında olgunlaşıp etlenmiş meyvesi gibi kalırdı.Ama meyve neden çiçekten aşağı kalsındı ki?"
"Diğerlerindeyse ya devletin yönetimini ve halkın eğitimini aşamalı ama sürekli olarak iyileştirmenin gerekli olduğunu anlamıyor ya da anlamak istemiyorlar."