Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Aşk"a yalan deme! eğer öyle ise; Yusuf ile Züleyha'nın Kur'an'da işi ne? Elhak, doğrudur. Aşk yalan değildir. Elhak. Aşk; nefsinin kırbaçlanmış duvarında kendini terbiye edebilen yüreğin zikridir!
Havatır Yıllardan bir yıl, Günlerden bir gün; Diyor ki akıl: Solgun ve ölgün Bir yaprak gibi Olursun sen de.
Reklam
Mustalem Aktı kan, kan aktı meşhur meydana, Bir sır damla damla döküldü elhak. Kol düştü, baş uçtu, gövde bir yana, Bir nida hatiften: Sana müstahak. Bir kadeh sunarız, ezeli serin, Bir yaygı ve kılıç, senin kaderin, Esrarımızı faş eden bir erin, Sonu işte budur, buyurdu el-Hakk. Darağacı; miraç, buse; inancı, Ne bilsin zahire mahkum yabancı, Görünmezi gören gönülde sancı, Davalı Hüseyin, dava Ene’l-Hakk... Ankara
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, "İspat et!" dediler. Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve "Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğunu söylerse inanır mısınız?" diye sordu. Köylüler "elhak inanırız!" dediler. Adam duvara döndü ve elini uzatarak, "Konuş ya duvar!" buyurdu. Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi: "Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor."
Sayfa 1 - doğan kitapKitabı okudu
Onun alınteri ile kirlenen mendilini, yaşı başı ondan büyük olan ve onu uzun bir zamandır gözetleyen agabeylerinin, amcalarının yıkaması elhak onurdur. Onun teri insanlık kokar. Onun terinin suladığı çalışma mümbittir. Onu arş gölgeledikten sonra, hangi güneş yakabilir o ipek gölgesini?
Gün Kavuşurken Köye Bir Adam Geldi ve Peygamber Olduğunu Söyledi. Köylüler Adama İnanmadılar, "İspat Et!" Dediler. Adam Karşılarındaki Eski Suru Gösterdi ve "Eğer Bu Duvar Konuşur ve Benim Peygamber Olduğumu Söylerse İnanır mısınız?" Diye Sordu. Köylüler, "Elhak, İnanırız!" Dediler. Adam Duvara Döndü ve Elini Uzatarak, "Konuş Ya Duvar!" Buyurdu. Bunun Üzerine Duvar Dile Geldi ve Şöyle Dedi: "Bu Adam Peygamber Değildir. Sizi Kandırıyor. Peygamber Değildir !”
Reklam
Havatır Yıllardan bir yıl, Günlerden bir gün; Diyor ki akıl: Solgun ve ölgün Bir yaprak gibi Olursun sen de.
Mustalem (Hallac-ı Mansur) Aktı kan, kan aktı meşhur meydana, Bir sır damla damla döküldü elhak. Kol düştü, baş uçtu, gövde bir yana, Bir nida hatiften: Sana müstahak. Bir kadeh sunarız, ezeli serin, Bir yaygı ve kılıç senin kaderin, Esrarımızı faş eden bir erin, Sonu işte budur, buyurdu el-Hakk. Darağacı; miraç, buse; inancı, Ne bilsin zahire mahkum yabancı, Görünmezi gören gönülde sancı, Davalı Hüseyin, dava Ene’l-Hakk... Ankara, Nisan 2011
Havatır Yıllardan bir yıl, Günlerden bir gün; Diyor ki akıl: Solgun ve ölgün Bir yaprak gibi Olursun sende.
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar, "İspat et!" dediler. Adam karşılarındaki eski suru gösterdi ve "Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?" diye sordu. Köylüler, "Elhak, inanırız!" dediler. Adam duvara döndü ve elini uzatarak, "Konuş ya duvar!" buyurdu. Bunun üzerine duvar dile geldi ve şöyle dedi: "Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir."
561 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.