Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elias Rukla, insanlar ölüm karşısında bile durup düşünmüyorlar, diye geçirdi içinden, akıllarını başlarına almıyor, biraz alçakgönüllülük göstermiyorlar, hiç kimse kendi kendine sormak zorunda olduğu temel birkaç soruyu sormuyor, boş verip geçiyorlar.
M.G.: Olay örgüsü açsından romana göz atacak olursak, karakterimiz bir edebiyat öğretmeni olan Elias Rukla; lisede Norveç dili ve edebiyatı öğretiyor. Bölümde en çok İbsen okutuluyor. Derste okutulan eser Yaban Ördeği isimli oyunu. Rukla bu eseri yirmi beş yıldır okutuyor. Ve biz özellikle de onun yirmi beşinci yılının herhangi bir gününde o dersi
Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
…ancak Johan’a bakışı, onu seyretme tarzı, gönderdiği gülücükler öylesine belirgindi ki Elias Rukla dünyadaki bir faniye böyle de bakılır mı diye şaşmaktan kendini alamadı,
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İşte Elias Rukla geceler boyu oturuyor, biraz mahcubiyet duyarak kendi hayatı ve bu hayatla çok değer verdiği edebiyat eserleri arasında bir bağlantı kurulması ihtimali üzerine hayallere dalıyordu.
Sayfa 97 - Yky
Söyleşmeye teşebbüs bile etmiyordu insanlar. Karşılıklı konuşmayı, kişisel ya da toplumsal bir konu üzerine yoğunlaşarak tartışmayı, hiç değilse bir şeyin içyüzünü kavramanın getireceği anlık parıltıyı yaşamak istemiyorlardı. Elias Rukla kendisinin de bunu başaramadığını itiraf ediyordu; konuşamıyordu artık. Eskiden bir parçası olduğu ve şimdi de
Sayfa 87 - Yky
Toplumsal acılarıyla baş başa olduğu o akşam geceye doğru evrilirken, Elias Rukla, insanlar ölüm karşısında bile durup düşünmüyorlar, diye geçirdi içinden, akıllarını başlarına almıyor, biraz alçakgönüllülük göstermiyorlar, hiç kimse kendi kendine sormak zorunda olduğu temel birkaç soruyu sormuyor, boş verip geçiyor.
Sayfa 82 - Yky
Reklam
(...) ev sahibinin değerli eşyalarını öve öve bitiremez, gidip gidip bakar, haset dolu bakışlarla seyeder, defalarca hayranlığını dile getiren sözler söylerdi; ev sahibinin bu övgülerden mutluluk duyması elias rukla'nın yüreğine biraz su serper, eşinin kibarlık olsun diye davrandığına hükmederdi. ama işin aslı bu değildi.
Sayfa 103 - yapı kredi yayınları, 15. baskı: istanbul, temmuz 2023Kitabı okudu
Elias Rukla konuşacak birinin varlığını nasıl da delice özlüyordu.
Sayfa 94 - YKY Yayınları, çev. Banu Gürsaler SyvertsenKitabı okudu
Elias Rukla 1974 yılının o akşamında bir insanın yaşamayı ümit edebileceği kadar zengin bir hayat yaşadığını düşünüyordu, anlamlı bulduğu bir işi vardı, kişisel özgürlüğüne sahipti ve hayata entelektüel bir merak ve ilgiyle yaklaşıyor, toplumsal hayatın kendisine çizdiği çerçeve ve sınırlar içinde ilgi duyduğu şeylerin peşinden gidebiliyordu.
"Tanımlanamamış şeylerin tanımı"
"... Eva'nın akşamları çay, sabahları ise koyu kahve tercih ettiğini biliyordu. Neleri ne zaman yemeyi sevdiğini, neleri yemeyi sevmediğini biliyordu. Eva'nın özgüvene sahip olduğu anları veya kendine güvensizliğini sakladıgı anları biliyordu. Bu yolda kullandığı basit ve banel taktikleri biliyordu, bunları bilmeyi önemsiyordu çünkü bunlar Elias'ı Eva'ya bağlıyordu. Aynı zamanda Eva'nın da onu tanımaya başladıgını biliyordu. Bütünün içinde hiç mi hiç önemi olmayan ayrıntılar, örneğin Elias'ın kırmızı biber soslu cips sevmesi, bifteğin yanında soğan istememesi, bu vazgeçılmez alışkanlıklar (aslında alıskanlık haline gelmiş olmaları dışında Elias açısından hiç önemi yoktu bunların, onları kişiliğinin vazgeçilmez parçaları olarak görmüyordu ve her an terk edebilirdi) Eva'nın gözünde Elias Rukla olmak demekti ve bu yüzden de kırmızı biber soslu cips satın alarak, bifteğin yanına soğan almayarak Elias'ı sevindiriyordu. Elias da aynisini yapıyor, Eva'ya sevdiğini bildigi her şeyi vererek Eva'nın alışkanliklarinı kabul ediyor, onları memnuniyetle benimsiyordu. İşte bütün bunlar, onları birbirine bağlayan, mutlu eden, birbirlerini düşünerek yaşadikları ortak hayatlarıydı..."
Sayfa 71 - YKYKitabı okudu
Reklam
Ah, Elias Rukla konuşacak birinin varlığını nasıl da delice özlüyordu. Ah, birinin onun sözünü kesip bir şeyler söylemesini, hiç değilse "Hayatın bize sunacağı bunlardan daha büyük şeyler vardır" anlamına ge­lecek bir gönderme yapmasını nasıl da özlemle bekliyordu
Ee bu ben :))
Elias Rukla otuz dört yaşında müzmin bekar bir erkekti ve kendine uygun bir eş bulabilme fikrinden vazgeçmişti. Aslında bunu çok da önemsemiyordu, yalnız yaşamayı seviyordu, kadınlardan uzaklaşmasının nedeni kendisini yitirmekten, bir başkasıyla iç içe yaşamaktan korkmasıydı, ne de olsa her şeyini yabancı bir kadınla bölüşecekti, boğazı sıkılıyormuş gibi hissetmek ve tutsaklık duygusu Elias'ın yalnız yaşamaya, müzmin bekarlığa karar vermesiyle sonuçlanmıştı.
Sayfa 59 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Elias Rukla, insanlar ölüm karşısında bile durup düşünmüyorlar, diye geçirdi içinden, akıllarını başlarına almıyor, biraz alçakgönüllülük göstermiyorlar, hiç kimse kendi kendine sormak zorunda olduğu temel birkaç soruyu sormuyor, boş verip geçiyor."
Sayfa 82 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Ancak Johan'a bakışı, onu seyretme tarzı, gönderdiği gülücükler öylesine belirgindi ki Elias Rukla dünyadaki bir faniye böyle bakılır mı diye şaşmaktan kendini alamadı."
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İşte Elias Rukla geceler boyu oturuyor, biraz mahcubiyet duyarak kendi hayatı ve bu hayatla çok değer verdiği edebiyat eserleri arasında bir bağlantı kurulması ihtimali üzerine hayallere dalıyordu, bu durumdan biraz utanıyordu da denebilir çünkü roman karakteri olarak Elias'ın kendi kitaplarında yerinin olup olmadığı konusunda değerlendirmeler yapan Thomas Mann'a büyük büyük sözler ettirmişti, tamamen hayal ürünü olsa da Thomas Mann'a Elias'ın bir Mann romanında yer alma olasılığı konusunda bir şeyler söyletmişti.
Sayfa 97 - mahcubiyetKitabı okudu
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.