Ün
Ün
Elif, lâm, mim
ben okuma bilmem
Çoook uzun sürdü demirin demir
kömürün kömür olduğunu öğrenmem
ama hâlâ çözebilmiş değilim
batık kentlerin dilini
hâlâ ayla aydınlanıyor gecem
Nasıl da çabuk geçiyor her şey
hiçbir yağmur kandırmadı denizimi
yalnızlığım benim
fincan gözlü cariyem
tek-ü tenhâ geçiyorum caddelerden
bir derviş gibi kendi kanıyla alıp abdestini
böyle başladı ün
böyle sürüyor denenmem
Kan Gibi Vakte Düşen/Turan Koç
- Ah benim güzel oğlum! Sen orada ne gördün biliyor musun? Sadaka vermenin ve almanın en güzel hâlini. Varlıklı insanlar kimse görmeden sadakalarını o oyuğun içine koyar. İhtiyaç sahibi kişi de gelir, sadece ihtiyacı olan kadarını alır. Alan el, veren eli bilmez ama Allah'a şükreder.
Yunus Baba'yı hayranlıkla dinliyordum. Kendi yaşadığım çağda, biri bir yere para bıraksa göz açıp kapayıncaya kadar uçup giderdi o para sanırım. :'(
Ramazan ayı böyledir işte. Varlıklı insanlar üzerlerine düşen fakir hakkını usulünce öderler. Gönülden, aza çoğa bakmadan verenlerin sayısı artar. Bu bilinç yalnız Ramazan-ı Şerif'le sınırlı değildir. Yardım-yardımlaşma-cömertlik kelimelerinin hakiki fiilleriyle her Müslüman'ın ahlakına kazınmasıdır amaç. Böylece yardımlaşma bir ayla sınırlı kalmaz.
Sayfa 88 - Server YayınlarıKitabı okudu
Ramazan ayı böyledir işte. Varlıklı insanlar üzerlerine düşen fakir hakkını usulünce öderler. Gönülden, aza çoğa bakmadan verenlerin sayısı artar. Bu bilinç yalnız Ramazan-ı Şerif'le sınırlı değildir. Yardım-yardımlaşma-cömertlik kelimelerinin hakiki fiilleriyle her Müslüman'ın ahlakına kazınmasıdır amaç. Böylece yardımlaşma bir ayla sınırlı kalmaz.
Sayfa 88
İnsan kalbi, limon ağacı gibidir, üşümeye gelmez dediydi...
Elif Ayla / Kalbin Limon Hali
“Ne Allah’ı Ayla. Allah o işlere karışmaz. Sendika lazım sendika!”
Sayfa 72Kitabı okudu
