Böyle yaralı, arızalı memlekette, mizah, merhemdi.
Sayfa 346
İnsanın uzun zamandır taşıdığı bir korkuyla yüzleşmesi kadar harikulade bir hafiflik hissi yoktu.
Sayfa 292
" Hayatımız bir devr-i daim.
İster devasa boyutlarda olsun, ister bir dirhemcik ağırlığında, yaşadığımız her zorluğun, çektiğimiz her çilenin büyük resimde bir yeri bir işlevi var . "
Nasıl olsa inanmıyorum ardımdan tutulacak mateme.
Sayfa 284 - Doğan KitapKitabı okudu
“Su bile kaskatı toprağa dönüşebiliyordu da insan neden kolay kolay değişemiyordu acaba?…”
“Peki ya sen sevgili Ella? İnsanlık denen çorbaya nasıl malzemeler katıyorsun? Ben ne zaman seni düşünsem, kazana kattığım malzeme kocaman bir tebessüm oluyor. Seni daha tanımadan özlüyorum…”
Sayfa 188Kitabı okuyor
" Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol.
Menzilin yokluk olsun.
İnsanın çömlekten farkı olmamalı.
Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir. " k33
"Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile,sonunda o sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçtiler ardında nice cennet bahçeleri var."
"Peki ya aşkı bulma sevdasından çoktan vazgeçenler..."
"İnsan aklına aç ve muhtaç bir bebek farz edip kaşık kaşık bilgiyle doyurmalı."
“Hiç endişe etme. Tanrı alçak dalları iyi uçamayan kuşlar için yaratmıştır.”
Sayfa 227Kitabı okuyor
Ben ne vakit böyle oldum? Hangi dönemeçte yitirdim inancımı, iyimserliğimi, cesaretimi, girişkenliğimi?
"Seni seviyorum ama şu anda değil. Seni görmek istiyorum ama bugün değil."
Sayfa 21Kitabı okuyor
"Ne kadar hafif hissediyordu insan kendini hiç yapmam sandığı bir şeyi yapmayı göze aldığında."