Elif Yılmaz

126 syf.
·
Puan vermedi
Genç Werther'in Acıları
Johann Wolfgang Von Goethe
7.9/10 · 122,3bin okunma
Reklam
656 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Son zamanlarda en çok okuma zorluğu çektiğim kitap oldu. İlk 200. sayfaya kadar kitabı anlayamadım, bağlanamadım. Böyle olunca da kitaba haksızlık ettiğimi düşünürüm ama bir yanımla da kitapları yarım bırakmaya gönlüm hiç razı gelmez. Böyle çelişkilerle biraz daha devam edip 300. sayfaya kadar geldim ve işte kitap benim için o zaman çözüldü. Oradan sonra kitabın konusu, olay örgüsü zihnimde oturmaya başladı. İyi ki pes edip bırakmamışım dedim. Kitabın konusu; Osmanlının beylik döneminde , Ertuğrul Gazinin ve çoğunlukla Osman Bey'in döneminde yaşananları anlatıyor. Dili oldukça anlaşılır, yabancı veya eski Türkçe kelimeler yok denecek kadar az. Bu yüzden dil bakımından anlama herhangi bir anlama zorluğu yaşanmıyor. Fakat konunun anlatılışı ve olay örgüsündeki karmaşıklıklar beni biraz zorladı.
Devlet Ana
Devlet AnaKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20137bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şükrü Erbaş adı geçtiğinde dilimden ve yüreğimden hep bir Ahh! dökülür. Her yazısında, her satırında kalbinize, içinizdeki bir yerlere, kabuk bağlamış yaralarınıza dokunacak sözcükler mutlaka bulursunuz. Bu kadar yıl nasıl okumamışım diyorum ben kendime. Yüreğinin naifliğini, dilindeki kibarlığı, güzel sevişlerini özlüyorum okumadığım zamanlarda. Elime aldığımda ise kitaplarını, zaman tam orada dursun istiyorum. Hiç akmasın. Okumak istemiyorum bitmesin diye, Soluk almadan okumak istiyorum yüreğim, kalbim doysun diye. Ama doyamıyorum. Ne demek istediğimi en çok Şükrü Erbaş'ın kalemi ile tanış olmuş olanlar anlayacaktır. Şükrü Erbaş'ı çok net anlatan, kitaptan kısacık bir alıntı ile bitiriyorum yazıyı: " İyi ki diyorum, sonra, iyi ki harflerden bir insan olmuşum.. "
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm DünyaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,445 okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitaptaki olayları iki farklı taraftan, iki farklı bakış açısıyla görüyoruz. Biri yazarımız ve aynı zamanda doktorumuz Gülseren Budayıcıoğlu bir diğeri ise ana karakterimiz Kenan Baran. Aslında kişiliklerimizin oluşmasında bizi en çok çocukluğumuz,o dönemlerde yaşadıklarımız etkiliyor. Biz her ne kadar o dönemleri hatırlamasak da, bilinç altımızda yer ediyor. Ve onlar bizi biz yapıyor iyisiyle kötüsüyle. Kitabı okuyanların ilk sayfalardan itibaren kızdığı, öfkelendiği, bu nasıl bencil herif böyle dediği Kenan Baran. Çocukluğunda yaşadıklarının onu böyle bir kişilik olmaya ittiğini fark etmesi ve kabul etmesi maalesef ki çok uzun zamanını alıyor. Belki de bütün bir ömrünü demek daha doğru olur. Pişmanlık noktasına geldiğinde ise bu dünyada her şeyini kaybetmiş, yapayalnız ve muhtaç bir adam haline geliyor. Fakat ben okudukça Kenan'ın hayatına tanıklık ettikçe, onun değişimine, çabasına şahit oldukça dedim ki " imkansız diye bir şey yok." Budayıcıoğlu'nun kitaplarına hayranlığım git gide artıyor. Gerçek hayatlara tanık olmak, hayatın başka boyutlarını görmek bunlar çok güzel şeyler.. İnsana çok şey öğretiyor.
Kral Kaybederse
Kral KaybederseGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 201517bin okunma
Reklam
201 öğeden 151 ile 165 arasındakiler gösteriliyor.