Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kafkasya'da kan davaları nesiller boyunca sürerdi. Bazen çatış­malar, son adam toprağa düşene kadar günlerce sürdü, bütün aile yok edildi. Savaşacak erkek mensubu kalmayan ailelere, "fa­kir" gözüyle bakılır; ailenin ihtiyarları, silah tutamayacak kadar zayıf olanları ve kadınları hayatlarının geriye kalanında ücra bir nöbetçi
Tokat'ta Ortaokul: İlk Gazetem Yaltırık'ı Çıkartıyorum Tokat'ta en büyük kazancım Yekta [Güngör Özden] olmuştur. Yekta ile Tokat'ta tanıştık. En eski arkadaşım Türkiye'de halen Yekta'dır benim. Yekta da Tokat Lisesi'nde. Ben ortaokul 3'deyken o Lise 1'deydi, leylîydi [yatılı]. Oradan ahbap
Reklam
Hiç düşündün mü belki'yi? Belki de eline en yakışan takı benim elim. Belki de en belli olacak yalan benim söylediğim... Belki sen ve belki ben...
Sayfa 28
Tek başına güzelliği dile getirmek
Tam arkasını döneceksin dedesinin tarafındaki sehpada bir kitap dikkatini çekti. Halil Cibran. Kendisi de çok severdi onu. New York'taki evinde bütün kitapları vardı. Uzanıp eline aldı ve öylesine bir sayfa açtı. Bir cümlenin altını çizmişti dedesi, heyecanla okudu: "Çöl ortasında tek başına bile güzelliği dile getirsen, seni dinleyecek bir kulak bulacaksın."
Sayfa 319Kitabı okudu
Telefon ahizesini uzatan otel resepsiyonunda görevli adamın yüzüne doğru dürüst bakamaz bile... İstanbul'dan ailesinin gönderdiği para karşılayamıyordu gündelik harcamalarını. Otele borcu birikmişti. Bir anlık tebessümle ahizeyi eline alarak resepsiyon görevlisinden kaçırır bakışlarını. Mefkure Hanım'dır arayan. "Çabuk gel, akşama
Geri122
339 öğeden 331 ile 339 arasındakiler gösteriliyor.