AKP İzmir İl Gençlik Kolları'nın düzenlediği "Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkilerinin Toplumsal Etkileri" başlıklı toplantının konuğu Liberal Düşünce Topluluğu Başkanı Prof. Dr. Atilla Yayla idi. Şunu dedi:
"Kemalizm ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder. İleride bizlere 'neden her yerde bu adamın (Atatürk'ün) heykelleri, fotoğrafları var' diye soracaklar."
Bu konuşmadan bir gün sonra...
Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan telefonla ulaştığı Prof. Yayla'ya şu soruyu yöneltti: "Siz Liberal Düşünce Topluluğu'nun başındasınız. Bugüne kadar AB'den kaç para aldınız?"
Prof. Yayla şu yanıtı verdi: "Her şeyimiz yasaldır. İki adet ifade özgürlüğü projesi için AB'den 450 bin euro aldık. Ne var bunda..."
Aydın Doğan, kendisine ait yedi gazete ve televizyon kanalları ile Tayyip'i eleştirmekten hep korkardı. Kalfası ve sağ kolu Ertuğrul Özkök eliyle pembe tablolar üretir, her açıdan AKP'ye destek verirdi. Ya doğrudan ya da olanları görmezden gelerek...
Bunlar durup dururken kapışınca Bay Patron basın özgürlüğünden, iktidarın kendilerine hep baskı yaptığından falan dem vurmaya başladı. Bir komedi oynanıyordu.
Peki niçin kapışmışlardı? Çünkü Aydın Doğan gazeteleri Almanya'daki Deniz Feneri vurgununu kazara manşetten vermişler ve Tayyip'i kızdırmışlardı. Aralarındaki altı yıllık dostluk ve barışı, sinirlerine hâkim olamayan Tayyip bozmuştu.