Her gün bir kaç metin okuyarak kitabı Ramazan'ın geneline yaymak istemiştim ama öyle güze bir dili var ki bırakamadım. Oruç, Ramazan herhalde en güzel bu kitapta betimlenmiş, tanımlanmış. En güzel yaşayan anlatır ya; Orucu, Ramazanı en iyi oruç ağızlı biri anlatabilirdi dedirtiyor satırlar. Yazar, farklı yıllarda yaşadığı Ramazan günlerini kalbine doğduğu gibi anlatıvermiş.
İslamiyet öyle bir din ki, 1400 yıl önce bize armağan edilmiş Kitabımız, elhamdülillah, günümüzü hala aydınlatmaya devam ediyor. Sezai Karakoç da 1960lı yıllardaki oruç hissiyatını öyle güzel anlatmış ki, sanki dün yazılmış metinler. Öyle akıcı, öyle taze. Allah, inancımızı hep taze tutmayı nasip etsin inşallah. Kitap, oruç ağzıma da iyi geldi, gönlüme de. Ferahladım.