Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bizde insanlar azap verici suçluluk duygularından kurtulmak için saldırgan, şiddet dolu davranır.
Sayfa 136 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
+1
Bu doğrudur: Kendi geçmişinin karşısına çıkmak ve gerçekleri ortaya çıkartmak büyük bir korku yaratır.
Sayfa 134 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Reklam
Otorite tarafından tanınma, onay ve övgü, kendi algılayışlarımızın yerine geçiyor.
Sayfa 77 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
+1
Düşmanlar bizim çaresizliğimizin yerini alırlar. Kendimizi güçlü, katı, hatta şiddet eğilimli göstererek kendi yüzümüzü, kendi zayıflığımızı ve çaresizliğimizi diğerlerinden olduğu gibi kendimizden de saklarız.
Sayfa 47 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
+1
Düşmanlar bizi kendi yaralanmışlığımızı görmekten uzak tutarlar. İnsan başkalarını cezalandırabildiği, aşağılayabildiği, hatta yok edebildiği sürece kendi kendisiyle yüzleşmek zorunda kalmaz. Zaten yüzleştiği an kendi kurban durumunda oluşuyla göz göze gelecektir. İnsan kendi çaresizliğini algılamak istemiyorsa veya buna izin verilmiyorsa, bu yüzden çaresiz durumda olan bir başkasını cezalandırıyor.
Sayfa 46 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Niçin aslında kendimizden başkası olmayan farazi düşmanlara karşı savaşüyoruz? Sorunun özü, görmemize izin verilmeyen, ama uyanacağı tehdidini hissettiğimiz için sürekli bastırdığımız içimizdeki kurbanda odaklanıyor. Bunun için farazi bir dış düşmandan daha uygun ne olabilir?
Sayfa 44 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Reklam
Yaşam hikâyemizi yitimler belirliyor. Çocukluğumuzda, bilincimiz yarıldığı ve bu sırada empati yetimiz bastırıldığı için insan oluşumuzla bağımızı yitiriyoruz. Kendi acımız ve bir başkasının acısı karşısında duyarsızlaşıyoruz. Değerler sistemimizin ne denli iktidara ve otoriteye yönelik olduğunu göremiyoruz veya görmek istemiyoruz. Bu durumda tarihin akışını niçin savaş ve yıkımın, şiddet ve gaddarlığın belirlediğine bir açıklama getiremiyoruz. Gaddarlık az sayıda insandan kaynaklansa da, çoğu insan da buna katılıyor.
Sayfa 42 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Çocukların dilini anlamıyoruz. Bunun için çaba da göstermiyoruz, çünkü sahip olduğumuz güçlü konumunun kibri içinde kendimizi çok iyi, çok ileri, çok bilgili görüyoruz. Dilimiz, ilk çocukluk dönemindeki deneyimlerimize dair sözcüklere sahip değil. Araştırmalar bu alana daha yeni yöneliyor ve sanki çocuklar ve gelişimleri üzerinde travma yaratan etkenleri görmek istemiyormuşuz gibi büyük bir dirençle karşılanıyor. Freud, bu konudaki dilsizliğin farkındaydı, ama bunun çocukluk dönemindeki cinsel fantezilerin bastırılmasına dayanan bir amneziden kaynaklandığını düşünüyordu. Ancak burada cinsel tabuların ötesinde şeyler söz konusu. Freud'un terminolojisiyle konuşursak amnezi, çocuğun empati düzeyinde, duygudaşça algılarının entelektüel bir düzeye kaydırılışı sırasında oluşuyor.
Sayfa 27 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Anne ve babalar kendilerine yapılanları çocuklarına şiddetin ve yıkıcılığın temeli, çocuklarımızla kurduğumuz İlişkinin biçiminde yatar. Çocukların kendilerine özgü yaşamlarının ve canlılıklarının inkârı, çocukluğun ileri medeniyetler dediğimiz kültürlerdeki altı bin yıllık tarihinin içinden kırmızı bir şerit gibi geçer.
Sayfa 26 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
+1
Şiddeti görmezden gelmekle onu destekliyoruz. Gerçek acı karşısında kayıtsızlık ve korku, acıyı giderek daha az algılamamıza yol açıyor. Algılayacak olsak bir şey yapmamız gerekir. Ama sorumluluk üstlenmek korku vericidir, biz de kayıtsız kalmayı tercih ederiz. Bir çocuk sokakta anne-babası tarafından küçümsenip utandırıldığında kim karşı çıkmaya cesaret edebilir ki? Çocukların sert anne-babalara ihtiyaç duyduğunu söyleriz bu durum karşısında. Ama çocuk utanç duyar ve anne-babasına yaranamama korkusuyla kendi acısını unutmaya başlar. Bir yavru şempanze yaralandığında anne onu hemen kucağına alır, onunla ilgilenir. Biz uygar insanlarda ise ebeveynlerin, yaralandığında çocuklarına kızmaları pek de alışılmamış şey değildir. Küçük bir kız buz pistinde düşüp yüzünü yaraladığında anne ve babası öfkeyle tepki gösterip ceza olarak hemen eve dönmesini emretmişti. Çaresizlik onaylanan bir şey olmadığı için anne ve babalar çocuklarını korumuyorlar. Kendileri çocukken kurban durumuna düştükleri ve bu yüzden utanç duymak zorunda kaldıkları için, çocuklarının kurban durumuna düşmesine izin vermiyorlar.
Sayfa 22 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Reklam
Nefret ve buradan kaynaklanan şiddet karşısında gözlerimizi kapamanın bir yolu da, nefret ve şiddeti toplumumuzun alt tabakasına, aşağı insanlarına, ilkellerine ait bir ifade biçimi olarak görmektir. Doğru; alt tabaka kendi nefret ve şiddeti karşısında dürüsttür, biz üst tabakadakiler ise aynı dürüstlüğü göstermez. Böylece kendi kendimizi tanımak zorunda kalmayız; "kültür"ümüzün, üniversite eğitiminin, yüksek değerlere düşkünlüğümüzün ardına saklanırız.
Sayfa 21 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Anlamı yaşamın kendisinde değil, ideallerde ve ideolo­jilerde arıyoruz.
Bizim kültürümüzde çocuklar -özellikle de erkek çocuklar- gözyaşlarından, çaresizliklerinden, ruhsal incinmelerinden utandırılarak büyütülür. Oysa, hangi ölçüde olursa olsun acıyı inkâr etme baskısı altında kaldığımızda kendi acımızı algılayamayacak duruma geliriz. Ve aynı nedenle bir başkasına verilen acıyı da algılamak istemeyiz.
Sayfa 7 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Eğer insan, zayıflık olarak algılamaya yöneltildiği için kendi acısını yaşayamazsa, bu acıyı başka canlılarda arama ihtiyacı duyacaktır. Bu durumdaki insan kendi yadsınmış ve bastırılmış acısını yakalamak için başkalarını aşağılayacak, başkalarına işkence edecek ve hasar verecektir. Aynı zamanda kendi ruhsal hasarını gizlemek için de bu edimini inkâr edecektir. İnkâr, kurban durumunda olanı suçlu haline getirir ve kurbanlarla suçluları ayırt etmeyi hepimiz için belli ölçüde güçleştirir: Kurbanlar suçlu, suçlular da kurban durumunda görülür. Bunları birbirine karıştırmak bizim kültürümüz için tipik bir özelliktir.
Sayfa 7 - Kitabın özgün adı: Der Verlust des Mitgefühls, Türkçesi: İlknur İgan, Çitlembik Yayınları, 2006 Üçüncü Basım, Temmuz 2012.Kitabı okudu
Kendime rağmen; ayakta tutuyorum kendimi, tüm gücümle.
1.500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.