"Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar." ( Bakara/286
Aktif Mü'min
"Emr-i bi'l-maruf nehy-i ani'l-münker görevi toplumsal bir rahmet kaynağı olduğu gibi mü'minlerin bireysel olarak takatleri kadar yerine getirmeleri gereken görevidir. Toplu ya da birey olarak tepkisizlik, donukluk ve alışmışlık afettir. Topluma tepkisizlik, mü'mini kendi amellerinde kalitesizliğe götürecektir. Mü'minin iyiliği emretme, kötülüğü engelleme karakteri mü'mince yaşama heybetini sağlayacaktır."
Sayfa 74 - Tahlil Yayınları
Reklam
Nefsimi kudret elinde tutan Zat'a yemin olsun ki, ya emr-i bi'l-maruf, nehy-i ani'l-münker vazifenizi yerine getirerek insanları sürekli iyiliklere sevkeder ve kötülüklerden de sakındırırsınız. Tirmizi, Fiten/9
Beyat'ın seçim, meşveret'in hakimiyet-i milliye ve fikr-i ümmet, icma'nın meclis, ehl-i hall ü akd'in milletvekili, emr-i bi'l-maruf ve nehy-i ani'l münker'in murakebe ve nezaret (denetim)... şeklinde yorumlanması da ne kadar yaygın olursa olsun zayıf ve zorlama yorumlardır.
Emr-i bi'l- maruf ve neyh-i ani'l-münker Allah'ın emri olmaktan uzaklaştırılıyor. Kimsenin kimseye karışamadığı, Allah adına babanın bile evladına bir söz söyleyemediği ortam benimseniyor.
Liyakat Niye Önemli
Dinimize göre bir yönetimin meşru sayılabilmesi için dört şart vardır: Adalet, meşveret, liyakat, emr-i bi'l-mâruf ve nehy-i ani'l-münker... Adaletini kaybeden bir idareye karşı isyan bile caiz görülmüştür. Adaletin dini, dili yoktur ve işi ehline vermemek de adaletsizliktir. Meşveret yani istişare, biz bunu çok yanlış anlıyoruz. İstişarelerimizi dostlarımızla yapıyoruz. Eksiğini mi bilmek istiyorsun? Eksiğini seni seven ve seni kırmayacak insanlardan öğrenemezsin. Bir menfaatle sana bağlı veya senin emrin altında çalışanlarla istişare edemezsin. İstişare ettiğin adamın ahlâk sahibi, yani sözünün eri olması gerekir. "Efendim, bir gayrimüslim de ahlâklı olur mu?" Bu mânâda olur, sözünün eri ise olur. İstişare edilecek adamın istişare edilecek alanda herhangi bir menfaatinin olmaması gerekir. Liyakate dayanmayan bakkal da devlet de çöker. Meselâ bakkalı olan bir adam, kasaya hesap kitap bilmeyen yeğenini koyuyor. Neden? Çünkü yeğeninin çalmayacağını, işi sahipleneceğini düşünüyor. Liyakat ve sadakat ikiz kardeştir. Yan yanadır ancak sadakat, liyakatin biraz daha üstündedir. Neden? Lâyık olup sadık olmayan kişiden hain çıkar çünkü. Devletimizde ve toplumumuzda çok gördük. Belli alanlarda uzman isimler, öyle ahlâksız çıkıyor ki bulduğu her şeyi satıyor. Böyle olunca da bu kişilerin uzmanlığının bir değeri kalmıyor. Sadık ol ama liyakatin ile sadık ol! Lâyık ol ama sadakatinle lâyık ol! Bunlar birbirin den ayrılamaz kesinlikle.
Reklam
Geri114
150 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.