Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emre Köse

Bereketli Hilal’in ve Çin’in tarihinden çağdaş dünya için çıkarılacak yararlı bir ders var: Koşullar değişir, geçmişteki üstünlük gelecekteki üstünlüğün güvencesi değildir.
Reklam
Kuşkusuz yurtsever ya da dinci fanatikleri böyle tehlikeli hale getiren şey fanatiklerin kendilerinin ölümü değildir; onların, kafir düşmanlarını ezmek ya da yok etmek için kendi yandaşlarından bir bölümünün ölümünü kabul etmekten çekinmemeleridir. Tarihte sözü geçen Hıristiyan ve Müslüman fetihlerine yol açan savaş fanatikliği son 6000 yıl içinde şeflikler ve özellikle devletler ortaya çıkıncaya kadar yeryüzünde görülmemiş bir şeydi.
Kurumsallaşmış din, zenginliğin hırsızkratlara aktarılmasını haklı gösterirken merkezileşmiş toplumlara iki önemli yarar sağlar. Birincisi, ortak ideoloji ya da din, birbiriyle akraba olmayan insanların birbirlerini öldürmeden bir arada yaşayabilmesi sorununu çözer -akrabalığa dayanmayan bir bağla onları birbirlerine bağlayarak. İkincisi, insanların başka insanlar adına hayatlarını feda etmeleri için kendi genetik özçıkarları dışında gerekli güdüyü sağlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mezoamerika yazısı ile eski Batı Avrasya yazısı arasındaki bütün bu koşutluklar insan yaratıcılığının altında yatan evrenselliği temsil ediyor.
Farklı bir canlılık tanımı:
Özellikle düzensizliğe, yani düzenli sistemlerdeki “dağılma, düzensiz hale gelme” eğilimine (entropiye) karşı gelmek için enerji kullanılabiliyorsa, o varlık bizim aradığımız temel canlılık kriterlerini sağlamaktadır.
Reklam
Kararlarınızı gerçekten kendiniz mi alıyorsunuz?
Bir tercih yaparken, her ne kadar büyük oranda ömrümüz içerisinde edindiğimiz deneyimlerden yola çıkarak bu tercihleri yapıyor olsak da, bunların bilinçaltı analizinde genlerimizin büyük bir önemi bulunuyor. Genlerimiz, beynimizde sürecek olan biyokimyasal aktivitenin tipini, diğer bireylerden olan farklılıklarını ve yöntemlerini belirliyor. İşte bu genler, ebeveynlerimizden aldığımız genler olduğu için, ister istemez onların tercihlerine belirli oranda yön veren bu yapılar, bizlere de geçiyor. Bu sayede, evrimsel süreçte en isabetli tercihleri yapabilen bireylerin yavruları da, bu şekilde başarılı tercihler yapmaya meyilli olabiliyor.
Şüphesiz, herkesin nahoş bulabileceği hükümet politikalarının olduğu gerçeği, demokratik bir devlette yaşamak için ödenmesi gereken küçük bir bedeldir.
Eğer mekandan mekana ve çağdan çağa ahlak anlayışlarının ne kadar çok değiştiğini göz önünde bulundurursanız, mutlak hiçbir ahlaki olgunun olmadığını, fakat bunun yerine ahlakın her zaman içinde büyüdüğünüz topluma göreceli olduğunu düşünmek cezbedici olabilir.
John Stuart Mill’e göre yüksek hazları, ki bunlar genellikle entelektüel hazlardır, gerçek anlamıyla deneyimlemiş birisi, özünde fiziksel olan aşağı hazlara doğrudan tercih eder.
Kant için ahlaki bir eylemin, kişinin salt eğilimi, hissi ya da bir çıkarı olması dolayısıyla değil de, bir görev anlayışıyla ortaya konduğu apaçıktır.
Reklam
Bir çok insan bu temel soruları sormayı ya çok fazla uğraş isteyen ya da kendilerine sormaktan çekinecek kadar rahatsız edici bulur: onlar, mutlu ve ön yargılarıyla rahat olabilirler.
Bir bakıma hiçbirimiz bir yıl, hatta bir saat önce olduğumuz kişi değildik. Daha çok, her biri diğerlerine olmuş olanın anısıyla ve olacak olanın beklentisiyle bağlı olan uzun bir insan zinciri gibiydik.
Sayfa 197Kitabı okudu
Özel olduğumuza inanmak istiyoruz. Ama bilimde geçmişten bu yana yapılan bütün büyük buluşlar insanoğlunun fazlasıyla özel ve farklı olduğu görüşünü gitgide çürüttü. Copernicus sayesinde dünyanın evrenin merkezi olduğu görüşünden vazgeçtik. Darwin insanın hayvanlardan üstün olduğu görüşünü çürüttü. Einstein hareket ve zamana bakışımızın bile mutlak olmadığını fark etmemizi sağladı.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.