bilgi, istenilen
şeydir ve bütün yaralar onun sayesinde gerçeldeşir. Bilgisiyle
amel etmese bile, ‘bilenler ile bilmeyenler eşit değildir.’ Öyleyse bilenler,
(gerçek ile yanlışı) karıştırmazlar. Allah’ın kullarına yönelik kerameti,
Hakkın onlardaki yüzünü göremedikleri için, yaratıklardan ve kendilerinden
soyudanarak Allah’a yönelenler için gerçekleşir. Allah’m onlara
ihsan ettiği en büyük keramet, bilhassa bilgidir, çünkü dünya, bilginin
yeridir. Bunun dışındaki harikulade olaylara gelirsek, dünya onların yeri
değildir. Öyle bir şeyin keramet olması, Allah’m bildirmesiyle mümkündür,
yoksa kendisi nedeniyle keramet olamaz. Bir şey Allah’ın bildirmesiyle
keramet ise, buradaki keramet de, bilgi demektir. O halde
Hakkın kullarına dönük kerameti, onlara ihsan ettiği bilgidir.