Şimdiye hürmet edelim. Şimdi ne yapıyorsunuz, ne ile meşgulsünüz? Bütün imkânlar buradadır. Muhakkak olan şey bu şimdiden ibaret. Projelerimizi geciktirmeyelim, şu an bizim midir? Boş muyuz? Şimdi başlayalım. Yarının şimdileri bu anın şimdidi kadar muhakkak değildir. Bu dünyada az çok bir şey yapmış olabilenlerin hepsi "şimdi"yi keşfetmiş insanlardır. Anın kıymetini bildiler, zaman denilen şeyin yalnız şimdiden ibaret olduğunu anladılar.
Her şey ancak şimdi mümkündür. Biraz sonra şüpheli, daha sonra çok şüpheli. İşlerimizin en önemlisini şimdiye en yakın plana alalım. En önemli işimiz olan nefes almayı ertelemediğimiz ve şimdi yaptığımız gibi. Yemek ve su biraz gecikebilir çünkü daha az önemlidir. Biz ise işlerimizi önemi oranında geciktirmeyi severiz. Bütün iktidarsızlıklar, irade hastalıkları, tembellikler, vehimler, tereddütler, savsaklama illetleri, şimdinin kıymetini bilememekten gelir. Fânilik şuurun eksikliğidir. Günlerin tükenmeyeceğini sanmaktan doğan aldanıştır. Canı tez, üretken, çalışkan, idealist insan, şimdinin içindeki imkânları kaçırmak istemeyendir. Çünkü bu imkânlar kaçar. Çünkü bu imkânlar birbirine benzeme, bu imkânlar fırsatlardır, fırsat ise kaçar ve geri gelmez.
Her "şimdi"nin içinde bir fırsat gizlidir. Boşuna geçen "şimdi"ler kaçırılmış fırsatlardır. Her gece kendi kendimize soralım: "Kim bilir bugün kaç şimdi kaybettim!"