Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DOSTLUK MAKALESİ
(Bana Göre de Dostluk Böyle Olmalıdır, Değil mi ,Değerli Dostlar) *** Dost ve dostluk dediğimiz, çokluk ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zorunlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır. Benim anlattığım dostlukta ruhlar o kadar derinden uyuşmuş, karışmış kaynaşmıştır ki onları birleştiren dikişi silip süpürmüş ve artık
"... 'Buraya gelmek zorundasın' dedim. Beni babamdan istemeli ve çocuklarımla tanışmalısın." Bir aydan biraz daha uzun bir süre sonra İsmail Brezilya'ya geldi. "Pazardan aldığı ucuz, kırmızı tekerlekli bavuluyla geldi. O çok mutlu, bense çok heyecanlıydım. Hafta sonunu birlikte geçirebilmemiz için çocuklarımı anneme gönderdim. Harikaydı. Normal bir hayat gibiydi. Sürekli beraberdik." Yine de Luciana'nın birtakım endişeleri vardı. "Kendi kendime 'Bu adam Türkiye'den geliyor. Ya Japon yemeklerini sevmiyorsa?' Bu, benim fedakârlık kıstasımdı. Onu en sevdiğim suşi restoranına götürdüm. Hiçbir şey söylemedim veya onu hiçbir şekilde önden hazırlamadım. 'Yemekte çip balık olacak' demedim, mesela! Beyazıt'ta böyle bir şeyin olmadığından emindim. Sadece suşi, saşimi ve diğer sevdiğim yemeklerden sipariş verdim. Yemeklere bayıldı! Sınavımı geçti!"
Sayfa 130
Reklam
Birbirimizi sevdiğimiz sürece en önemsiz anların, en hafif acıların bile bizden kopup geride kalmasına göz yummamıştık. Sesleri, kokuları, gün ışığının nüanslarını, hatta birbirimize açıklamadığımız düşünceleri bile alıp götürmüştük, böylece canlılıklarını yitirmediler: Bugün dahi bize acı ya da sevinç veriyorlar.
208 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Sanırım en az sevdiğim Hakan Günday kitabını bitirdim az önce. Yeterince iç karartıcıydı bazı öyküleri ama ben çok sevmedim. Birileri daha etkili olacağını mı söyledi bilmiyorum; bazı yazarlar çoğu öykünün sonunu getirmiyor, son diye düşündükleri şey son değil, yani bence.
Derz
DerzHakan Günday · Doğan Kitap · 01,010 okunma
İlkgençlik yıllarımda hep düşündüğüm ve düşünmeyi çok sevdiğim konuların yaşıma ve konumuma hiç uymayan şeyler olmasına kimse inanmaz. Ama bence insanın konumuyla tinsel etkinliği arasındaki aykırılık gerçeğin en doğru göstergesidir.
426 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
9/10
Mafialara doyamadığım şu birkaç ayda okuduğum ve çok sevdiğim Marchetti Mafya serisi ile ilgili toplu yorumumu son kitabını da bitirdikten sonra yazmak istedim.Kesinlikle türü sevenlerin okuması gereken bir seri. Marcettiler,Lombardiler ve Cavallarolar Newyork mafyasını yöneten üç aile.Bütün seri bu aile üyelerinden oluşuyor.Kitap sırasına göre
Gorgeous Villain
Gorgeous VillainCharity Ferrell · Charity Ferrell LLC · 03 okunma
Reklam
560 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Duygularınızla oynanmasını istiyorsanız okuyun
Öncelikle ben kitabı atlatacağımı söylediğimde kitap senin üstünden atlayacak dediler.. haklılarmış Eğer kitabı buraya kadar okuduysanız kitabın gidişatını ve olay örgüsünü biliyorsunuzdur ben direk olarak olaylardan ve karakterlerden bahsetmek istiyorum ve spoili olacak. Rin, seni tanımlamak için tek bir kelime yeter "kayıp" hem kendi
Yanan Tanrı
Yanan TanrıR.F. Kuang · İthaki Yayınları · 2022333 okunma
872 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sokak Nöbetçileri
Merhabaaaa Spoiler var Öncelikle kitap birtık kopyaladı bence çok güzel bir kitap kaliteli bazı yerlerde edebi şeylerde içeriyor şaşırtıcı bir şekilde ama yarala Sara birtık fazla benziyor gerçekten yazar güzel yazmış ama yarala sar‘dan bayağı bir de benziyor yani hani bu az sanacak gibi değil bence çünkü kitabı okurken durmadan aklıma
Sokak Nöbetçileri 2
Sokak Nöbetçileri 2Aslı Arslan · İndigo Kitap · 20217,6bin okunma
… sevdiğimiz insanlara verdiğimiz değeri göstermede ne kadar cimri(yiz)…
104 syf.
·
Puan vermedi
·
1027 günde okudu
Albert Camus bu eserinde varlığı sorgulamakla kalmamış aynı zamanda siyaset alemini, evlilik yaşamını, ikili ilişkileri, dini de içine katmıştır. Esere ismini, Paris’te bir genç kızın kendini köprüden aşağı atması ve karakterimizin de bu duruma tepkisiz kalması sebebiyle bir içsel konuşma olarak vermiştir. Kitabın başında yargıç olarak tanıtır kendini, ilerleyen bölümlerde sevgili, peygamber ve hiçliğe kadar gider. Kitabı okurken Hollanda’nın değişen havasını ve karakterimizin ruh halinin de buna göre değiştiğini görürüz. Kah kendini yerer kah kendini herkesten üstün görür. Aslında içsel bir hesaplaşmadır kendisiyle. Köprüden kendini atan kız aslında karakterimizin yaşamını ve varlığını sorgulamasına sebep olmuştur. Kitabın sonuna değin pişmanlık duyup duymadığını anlayamayız. Kitabın sonunda dahi bu intihar olayından bahseder. Ve “ Su ne kadar da soğuktur.” Der. Bir kaçıştır bu aslında bir bahaneye sığınmadır. Albert Camus en sevdiğim yazarlar arasında olmasının sebebi o kendi yaşamını sorgularken aslında size de kendi yaşamınızı sorgulanıza fırsat vermesidir. Keyifli Okumalar…
Düşüş
DüşüşAlbert Camus · Can Yayınları · 201915,3bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.