Yokluğun buz gibi soğuk
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes... 'Üşüme' diye seslenmeni isterdim... Bir el olmanı isterdim, bir kol... 'Özledim' deyip sarılmanı... En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma... Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna,
“Artık en sevdiğimsin,” desem olmaz mı sana?
Eskiden belirsizlik, kesin mi görünmüştü:
Bu ân, baş tacı, yarın kuşku kaynağı bana?
Aşk bir yavrudur; n’olur bunu böyle söylesen?
Büyümesi süren şey, kıvama erdi desen?
“Artık en sevdiğimsin,” desem olmaz mı sana?
Eskiden belirsizlik, kesin mi görünmüştü:
Bu an, baş tacı, yarın kuşku kaynağı bana?
Aşk bir yavrudur; n’olur bunu böyle söylesen,
Büyümesi süren şey, kıvama erer desen?