Kitabın sunuş kısmını okurken, "Ben şimdi daha çok merak ettim bu kitabı" dedim.
Sebebi ise yazarın, her bir teselli için; yazarlardan, düşünürlerden, felsefecilerden ve daha bir çok önemli insan gruplarından alıntılar yaptığını belirtmiş olmasıydı.
İlk teselli misafirlik tesellisiydi ki ben bu teselli için en beğendim veya kullanıyor olduğum diyebilirim. Aslında çoğunu farkında olmadam kullanıyormuşum bunu okudukça farkettim.
"Belki de Tanrı, çölü, insanlar hurma ağaçlarını görünce sevinsinler diye yarattı."
Hedef tesellisin de yer alan Simyacı kitabından bir alıntı bırakarak yoruma devam ediyorum.
Teselliler, iyi hissettirdiği kadar kötü de hissettirdi elbette; ya ben bu teselliyi kullanıyorum ama bencilce değil mi?
Veya düşüncesizlik olmuyor mu? diye düşünmedim değil ama sonra hayatta her şey den önce kendimizin geldiğini anladım. Biz her şeyi önce kendi içimizde halletmeliyiz ki sonra bir başkasını görelim veya bir başkasının bize el uzatmasına müsade edelim.
Kitabın sonunda ise dervişin duası yer alıyor öylesine derin bir dua idi ki yürekten amin demek dışında diyecek bir söz bulamadım.