Dünya üzerinde İslamiyet'in yayılışını gösteren bir haritayı ve refah seviyesini gösteren bir haritayı yan yana koyarsanız bir zıtlık olduğunu fark edebilirsiniz; maalesef günümüzde Müslümanlar olarak bilim, felsefe, sanat gibi birçok alanda pek iyi durumda olduğumuz söylenemez. Bazıları bu kötü durumun nedeninin İslamiyet olduğunu söylerken bazıları da problem İslamiyet'te olsa Ortaçağ'da dönemin en gelişmiş medeniyeti olamayacağımızı öne sürerek buna karşı çıkıyor. Peki ama hangi taraf haklı? İslamiyet gerçekten de bilimsel gelişime engel mi oluyor?
Bu kitapta Kuran'ın bilime teşvik ettiği anlatılmakla birlikte arada mantık ve felsefeye de girilerek çeşitli tarafların argümanları değerlendiriliyor. Kitabın İslamiyet hakkında tek kaynak olarak Kuran'ı alması hoşuma gitti. Daha önceden okuduğum, aynı yazarın 
Bir Müslüman Evrimci Olabilir mi? kitabı da aynı nedenden dolayı hoşuma gitmişti. Çünkü İslamiyet hakkında bir yargıya varılacaksa bu sadece Kuran'a bakılarak yapılmalı diye düşünüyorum. Herhangi bir değeri onun ana kaynağına göre değil de, onun takipçilerine ve takipçilerinin kabul ettiği başka kaynaklara göre değerlendirirsek ortada karşı çıkılmayacak değer kalmaz.
Kitabın dili herkes tarafından anlaşılabilecek olsa da fazla düşünce yazısı okumuyorsanız ve tartışmaları sevmiyorsanız okumanız zor olabilir. Bunun yanı sıra bazı ifadelerin tekrarlanması da sürükleyiciliği baltalıyor. Ama sabredip okursanız sizi şaşırtacak bazı tespitlerle karşılaşacağınızı söyleyebilirim.
Açıkcası şu zamana kadar "Din, bilimi engelliyor!" söylemlerini Kuran'ı tamamen okumadan öncede sonrada anlamış değilim. Tartışmaya girdiğim kişiler de genellikle "hoca" denen bazı kişileri öne sürüp, aynı fikirde olmadığım insanların düşüncelerini öne sürdüler.Kuran'daki yönlendirmeler bence yeterli.Ancak herkesin bilimden anlaması beklenemez, düz mantıkla yaklaşmamak gerekli. 
Caner Taslaman ile düşüncelerimiz paralel. "Din, bilimi engelliyor!" konusu, bence, daha çok kişilerin nasıl olduğuna inandıkları din kavramının yanlışlığından ileri geliyor. Bu durumu belirttiğimde dine inanmayanlar tarafından dinsiz sayılmışlığım oldu. Bu da ayrı bi ironi. Kitaptaki konu başlıkları ise şöyle;
1) Kuran ve Bilimsel Faaliyetlere Eşlik Eden Ön Kabuller,
2) Evrenin Rasyonel ve Anlaşılır Yapısı Vardır,
3) İnsan Zihni Evren Hakkında Doğru Bilgilere Ulaşabilir,
4) Evrenin Özellikleri Keşfedilebilir,
5) Doğa Yasaları Evrenseldir,
6) Evreni İncelemek Değerlidir,
7) Evren Hakkında Bilgi Elde Etmede Gözlem Önemlidir,
8) Evreni Anlamada Matematik Önemlidir,
9) Kuran ve Bilimsel Faaliyet İçin Motivasyon
Akşam yıldızı; "Şafak sökerken de adı Sabah Yıldızı oluveriyor ama! Üstelik başka adları da var. Güneşin doğuş ve batış zamanlarında güneş ışıkları ve ufuk kızıllığını yansıttığı için Sarı Yıldız diyorlar, meselâ Akşam kızılının ve lacivert gecelerin en parlak yıldızı olduğu için de Mavi Yıldız. Kur'an'da adı 'Tarık' diye anılıyor, Tevrat'ta 'Sabah Yıldızı'. Zühre deyip kızlarımıza ad olan da o; Mısır'da kurbanlar adanan da. Eski Türkler "Tan Yıldızı' veya 'Yaruk Ilduz'-Işıklı Yıldız demek- Osmanlılar 'Erte Yıldızı' diyorlar. Bâbilliler onu tan- rılarından biri olarak saydı. Asurlular takvimlerini onun döngülerine göre hazırladılar. Ve Yunan panteonundan bildiğimiz Afrodit'in ta kendisi. Gezegenler sıralamasında ise Venüs..." Syf.12
Kitap asırlar önce Göbeklitepe'de ki yaşamı anlatıyor. Tuzun ilk keşfi, ilk yalan, hayvanın evcilleştirilmesi, buğdayın ehlileştirilmesi, santrancın ilk hâli vd.
20 bölümden oluşuyor. Sarıca ve Çira'nın aşkı, lanetli çocukları ve Sarıca'nın lanetli çocuğu ile mücadelesi anlatılıyor.
Dr. Ercüment Asil, Dr. Enis Doko gibi bilim insanları tarafından bilimsel açıdan incelenmiş, kurugusal tarihî bir roman.
İçeriğini bilmeden kitaplarını alıp okuyacağım yazarlardan. Tabii ki tavsiye ederim.
Akşam Yıldızı
İskender Pala
