Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Soykırım ve tehcirler kolektif şiddet eylemleridir. 20. yy'da ki Ermeni Tehciri’nden Yahudi Holokost’una dek, hepsi muazzam ölçekte organizasyon, idari ve bürokratik mekanizma gerektirir. Çünkü tehcir veya soykırımın uygulanması için zemin etüdünün yapılması, alt yapının hazırlanması gerekiyor. Soykırım veya tehcir uygulama kararlarını
Yazar, ''Umarım'' demiş. Filistin de ne yazık ki o listede ..
Buna benzer bir seyri olmuş başka, daha eski olaylar var, mesela 19. yüzyılın sonunda Macar olmayanlara karşı düzenlenmiş olan etnik temizlik, Ermeni soykırımı, 1940'larda Nazi işgali tarafından göçebelere (Sinti olarak da bilinen Roman halkına) karşı girişilmiş holokost. Umuyorum ki, gelecekte Filistin artık bu listede yer almayacak.
Sayfa 32 - intifada
Reklam
Önemli alıntı sevgili Kürtler!
Holocaust ile Türkiye'de (dönemin Osmanlı İmparatorluğu), 1915'te yaklaşık 800.000 ile 1,3 milyon arasında insanın öldürüldüğü Ermeni soykırımı arasında doğrudan bir bağlantı vardır. Naziler bu soykırımdan esinlendiler ve Almanya ile Osmanlı hükümetleri arasında yakın bir ilişki vardı. Türkiye hala bu soykırımla ilgili sorumluluğunu kabul etmiyor ve sanki bu rakam zaten çok büyük değilmiş gibi sadece 300.000 civarında insanın öldürüldüğünü ve bunun yanı sıra, kitlesel imhaların hükümet tarafından planlanıp yürütülmediğini ileri sürüyor. Türkiye'nin resmi tutumu bütünüyle düzmecedir ve yaklaşık yüzyıl sonra yaşanan gerçekleri kabul etmenin artık bir imkanı olmalıdır. Bununla birlikte, bugün Kürtlerin Türkiye' de uğradığı zulüm soykırım olarak tanımlanmasa bile, yine son birkaç on yıl içinde 30.000 insanın hayatına mal olmuştur
Bir Fransız mahkemesi, soykırımı inkâr ettiği için Lewis'i mahkûm etmiştir. Fakat Lewis, Nazilerin Yahudilere yaptığı soykırımı değil, Birinci Dünya Savaşı sırasında Türklerin Ermenilere yaptıklarını reddetmektedir ve Lewis, İsrail yanlısıdır. Dolayısıyla, bu tip inkârlar ABD'de hiçbir yankı uyandırmaz. Türkiye'nin, İsrail'in müttefiki olması her şeyi daha da kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle, Ermeni soykırımından bahsetmek bile bir tabudur. Elie Wiesel ve Haham Arthur Hertzberg de, tıpkı AJC ve Yad Vashem gibi, Tel Aviv'de düzenlenen uluslararası bir soykırım konferansından çekilmişlerdi. Neden? Konferansa katılan akademisyenler, İsrail hükümetinin onca uyarısına rağmen, Ermenileri gündeme getirmişlerdi. Wiesel, konferansın iptal edilmesi için elinden geleni yaptı. Hatta Yehuda Bauer'e göre, insanları katılmamaları için ikna etmeye bile çalıştı. İsrail'in emriyle harekete geçen ABD Holokost Konseyi, Washington Holokost Anısı Müzesi'nde Ermenilerden bahsedilmesine izin vermedi. Kongre'deki Yahudi lobiciler de Ermeni soykırımı için bir anma günü yapılmasına engel oldular.
Sayfa 88 - Kutadgu Yayınları - *Bernard LewisKitabı okudu
TÜRKİYE’YE YÖNELİK GAZZE ELEŞTİRİLERİNE CEVAP *Cemal SULTAN *twitter.com/GamalSultan1, Mısırlı yazar, 2 Mart 2024) Son zamanlarda Türkiye’nin Gazze’ye yönelik saldırılar konusundaki tutumunu eleştiren yazılarda bir artış olduğunu gözlemledim. Bu yazıların bazıları, Türkiye’nin büyük askerî kapasiteye sahip yükselen ve güçlü bir
376 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Kurtuluş Savaşı döneminden günümüze ülkemizin panaromasını çizen bir kitap. Atatürk'ün anti emperyalist olduğu, yaşasaydı kesinlikle ABD için stratejik ortağımız demeyeceği, Ulus kelimesini millete yeğ tuttuğu, Mahmut Esat Bozkurt'un zamanında tren ile Avrupa'ya giderken Türk olduğu için aşağılandığı,
Kim Bu Hainler?
Kim Bu Hainler?Vural Savaş · Bilgi Yayınevi · 201022 okunma
Reklam
303 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sabir Şahtaxtı / Soykırımdan Hocalı'ya. Sabir Habib oğlu Hacıyev, 1968 yılında Nahçıvan'ın Şahtahtı köyünde doğdu. 1993 yılında Azerbaycan Devlet Petrolleri Akademisini, 2007 yılında Devlet İdarecilik Akademisi'ni bitirmiştir. Yazarlığı öğrencilik yıllarında başlamış, Azerbaycan devlet televizyonu, Azerbaycan devlet haber ajansında değişik görevlerde bulunmuştur. Siyasi bilimler felsefe doktoru olan yazar, Azerbaycan Yazarlar Birliği üyesidir. Evli ve 3 çocuk babasıdır. Dünyanın görmek istemediği soykırımlardan birisi, Hocalı da yaşanmıştır. Sözde Ermeni soykırımıyla Türkiye'yi yeterince mağdur eden Ermeniler, geçtiğimiz yıllarda da sınır komşusu Azerbaycan Türklerine soykırım yapmış, toprakların işgal etmiş, ama dünya gözünde mağduru oynamaya devam etmektedirler. 1994 yılında dönemin Azerbaycan cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in girişimleri ile Azerbaycan Milli Meclisi Hocalı soykırımına ilk defa siyasi ve hukuki anlam vererek onu " Soykırım Aktı" gibi tanıdı. Ermeni lobiciliğine karşı, Azerbaycan'da uluslararası teşkilatlarda hakkını aramaya başladı. Kitap, Haydar Aliyev vakfı'nın başkan yardımcısı Leyla Aliyeva'nın teşebbüsüyle başlatılan, " Hocalıya Adalet" uluslararası bilgilendirme kampanyası çerçevesinde yapılan çalışmaların bir kısmını anlatmaktadır. Hocalı'da esir düşen Azerbaycanlıların el yazısıyla anlattıkları kitaba tarihi bir değer katmaktadır. Azerbaycan'ın tüm topraklarını esaretten kurtarması dileğiyle... #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Soykırımdan Hocalı'ya
Soykırımdan Hocalı'yaSabir Şahtaxti · Bilgesam Yayınları · 20181 okunma
Gürbüz Evren, kısa fakat değerli çalışmasında, 2000'lerdeki yeni Ermeni stratejisini sekiz başlık altında toplamaktadır. Bunlar, 1) Türkiye'de Ermenici bir lobi oluşturma ve destekleme süreci, 2) ABD ve Avrupa'da sigorta şirketlerine ve bankalara Tehcir sırasında zarar gören Ermenilerine ailelerinin açtığı davalar, 3) Soykırım iddialarına karşı çıkmayı yasaklayan yasaların dünya parlamentolarından çıkarılmasını sağlanma, 4) Soykırım iddialarının değişik ülkelerin ders kitaplarında yer almasını sağlayacak girişimler, 5) Soykırımın kabul edilmesini sağlamak için Türkiye'ye yardımcı olmak!, 6) Türkiye'nin Ermenistan sınırını açması için Ankara'ya baskı uygulanması, 7) Atatürk'ün Ermeni soykırımını kabul ettiği yalanının daha sık kullanılması ve 8) Sahte belgelerin daha çok kullanılması.
Sayfa 168Kitabı okudu
Ermenici lobi diye adlandırılabilecek bu lobinin temsilcileri için mesele sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı Devleti'nin 1915'de yöneten kadroların 1.5 milyon Ermeninin ölümüne yol açan bir politika izlediğini kabul ederek, özür dilemesi değildir. Ermeni lobisi temsilcileri bunun çok ötesinde, soykırım komplosunu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir millî ve üniter devlet olarak tasfiye edilmesi safhasını tetikleyecek bir süreç olarak tasarlamaktadırlar.
Sayfa 162Kitabı okudu
Ahmet İnsel, 15 Mayıs 2005 tarihli Radikal gazetesinde "Fransa, Cezayir ve soykırım" adlı bir yazı kaleme almıştır. Ahmet İnsel bu yazısında Cezayir'de Fransa'nın yaptıklarını özetleyerek sonuçta "Cezayir'de Fransız ordusu ve milislerinin yaptıklarını bir soykırım olarak tanımlamak belki zordur. Ama bunların insanlığa
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Orhan Pamuk gibi yazarlar ise Batı'nın Ermenici tezleri savunan Türk pasaportluları ödüllendirdiğinin bilinci içinde, "tabulara karşı savaşmak" sloganı arkasına sığınarak sahte soykırım tezlerini savunmaktadırlar. Orhan Pamuk ve benzerleri, mahkemeye verilip cezalandırılmaları durumunda sahip oldukları Batı desteğinin ve şöhretlerinin artacağının bilinci içindedirler. Bundan dolayı, Ermenici psikolojik savaşın bu tuzağına düşülmeden yapılacak şey bu tür propaganda savaşını "sessizlikle öldürmek" olmalıdır. Orhan Pamuk ve benzerlerinin iddiaları üzerinde kamuoyu önünde çok durulmamalı, muhatap alınmamalı, tartışılmamalıdır..
Sayfa 159Kitabı okudu
Ermenilerin tezlerini savunurken, sadece kişileri değil, kurumları da baskı altına aldıkları görülmektedir. Avrupa Parlamentosu'nun 12 Haziran 1987'de yaptığı ve soykırım tasarısını onayladıkları oturum öncesinde Ermeniler AP milletvekillerinin bazılarını terörist eylemlerle tehdit etmişlerdir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Dünyanın en önde gelen Osmanlı tarihçilerinden birisi olan Fransız Gilles Weinstein, L'Historie dergisinde 1993'de yazdığı bir makalede "soykırım olduğuna dair bir kanıt yoktur" demiştir. Ermeni diasporası bunun üzerine Gilles Weinstein'a karşı büyük bir kampanya başlatmıştır. Weinstein'a Fransa'da bilimin en önemli ödüllerinden birisi olan "Le College de France" ödülü verileceği zaman Ermeni diasporasının örgütlediği matematikçi bilim adamları, "Soykırımı sadece Osmanlı tarihi uzmanları reddeder" gibi bir gerekçe ile Weinstein'a ödül verilmesine karşı çıkmışlardır. Araya Fransız Cumhurbaşkanı J. Chirac girmiş ve Weinstein ödülü almıştır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Soykırım tezlerini reddeden tarihçiler ve aileleri sürekli taciz edilmişlerdir. İmzacılar arasındaki saygın tarihçi Prof. Dr. Stanford Shaw, kendisi gibi Kaliforniya Ünversitesi'nde ders veren Ermeni akademisyen Richard Hovannisian tarafından "cani" ilan edilmiştir. Prof. Shaw'ın derslerini basan Ermeni öğrenciler derslerinde olay çıkarmışlardır. Prof. Shaw'ın evi bombalanmıştır. Sürekli saldırı ve tacizler altında ezilen Prof. Dr. Shaw sonunda ABD'yi terk ederek Türkiye'ye yerleşmek zorunda kalmıştır.
Sayfa 152Kitabı okudu
Özgürlükler ülkesi yeenim...
19 Mayıs 1985'te 69 bilim adamı, Amerikan Kongresi'ne yazdıkları açık bir mektup ile Ermeni lobisi tarafından Kongre'ye sunulan sözde soykırım iddialarının tarihi gerçekleri yansıtmadığını ortaya koymuşlardır. Türkiye'nin o tarihte Washington Büyükelçisi olan Şükrü Elekdağ'ın öncülüğü ile harekete geçen bilim adamlarının bu açık mektubu Ermeni diasporasına ölümcül bir darbe indirmiştir. Açık mektuba imza atan bilim adamları arasında Bernard Lewis, Stanford Shaw, Justin McCarthy, Heath Lowry, Ankwart Rustow, Tibor Halasi-Kun, J.C. Hurewitz, Avigdor Levy, Frank Tachau, Alan Fisher, Pierre Oberling, Roderick Davison gibi isimler bulunmaktadır. Bunun üzerinde Ermeni diasporası, bilim özgürlüğünün beşiği olduğu iddia edilen ABD'de bu açık mektuba imza atan bilim adamlarına ve mektupta imzası olmamasına rağmen eserlerinde soykırım iddialarının diasporanın fabrikasyonu olduğunu ileri süren tarihçilere karşı bir terör kampanyası başlatmışlardır
Sayfa 151Kitabı okudu
679 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.