Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
Neden Cumhuriyet?
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. "Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu" demişti.
Sayfa 290 - Kronik Kitap - 3. BaskıKitabı okudu
Reklam
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Neden Cumhuriyet?
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. "Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu" demişti.
Sayfa 290 - KronikKitabı okudu
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
Reklam
Son Şehzadelerden " Osman Ertuğrul Efendi"...
18 Ağustos 1912'de doğdu; hal' edilmiş ve menfadaki Sultan Abdülhamid'in torunuydu. Vefat ettiği gün 17 yıldır Osmanlı şehzadeleri ve Osmanlı sultanlarından oluşan hanedanı reisiydi. Merhum Osman Ertuğrul Efendi II. Meşrutiyet yıllarında yeni siyasi ortama uyum sağlayamayan Babası Mehmet Burhaneddin Efendi memleketi terk ettiği için Viyana'da büyümüş, Theresianum'da okumuş, ardından Paris'te seçkin bir kurum olan Siyasal Bilimler Okulu'nu bitirmiş; her şeye rağmen Türkçesi mükemmel ve tabii 3 Avrupa dilini de en zengin biçimde kullanan nazik Türk aydınlarındandı. Keskin bir nüktedandı. Ciddi bir yüz ifadesi ile insanları kırıp geçirecek ve aslında iğneleyecek keskin bir mizahi üsluba sahipti. Bilgiliydi. Çok görmüş geçirmişti. Güney Amerika'da madencilik yapmıştı. Ama mütevaziydi. Sevimliydi, bu yakışıklılık ve derin bilgiye rağmen ne küstahtı ne de Mağrur... Şehzadeliği doğuştan gelen hukukun ötesinde şahsi meziyetlerindendi. Şehzade, Türk vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra başka hiçbir ülkenin pasaportunu kabul etmedi, galiba tek istisna Arnavutluk kralının verdiği vatandaşlıktı. 2. Harp'tan sonra bunu da yitirdi. Kendisinin düzenlediği ve noter tasdikli bir belge ile dünyayı gezmekteydi. Nihayet birkaç yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu ve kimliğini kendisine verdi... Vefat ettiğinde cenazesi Sultanahmet Camii'nden kaldırıldı ve Divanyolu'nda Sultan Mahmut Türbesi'nde dedesi Sultan Abdülhamid'in de bulunduğu mahalleye defnedildi...
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. "Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu." demişti.
Sayfa 290Kitabı okudu
Cavid Bey ve ailesi
“Osmancığımın, annesine bahçeden koparıp getirdiği gülü bana sakladığını yazıyorsun. Bu, benim zindandan gönderdiğim yapraktan çok daha kıymetli. Sizin havanızı teneffüs etmiş, senin gamlarını dinlemiş, Osmancığın eli ile kopmuş, annesinin titreyen temasıyla titremiş bir gül. Bunu iyi sakla. Ben de kendisini bu yalnızlık günlerimin hararetiyle okşadıktan sonra bir kağıda sarar ve şu mektupların içinde hıfzederiz.” Mektup 14 Ağustos 1926 günü Maliye Nazırı Cavid Bey’den eşi Aliyye Hanım’a yazılmıştı. Tutuklandığı günden itibaren günlük işlerinin yanı sıra yaptığı tek şey eşine her gün bir mektup yazmaktı ve bu 59’ncu mektubuydu. Aliyye Melek Nazlıyar Hanım, Osmanlı ile Cumhuriyet dönemi arasında kalmış, vefakâr ve iki devrin acılarını yaşamış bir kadındır. Küçük yaşta saraya alınmış, II. Abdülhamid’in torunlarından Adile Sultanın dairesinde görevlendirilmişti. Ancak Sultanın vefat etmesiyle Yıldız Sarayı’na alınıyordu. Sadece güzelliği ile değil, terbiyesi ve saygılı davranışlarıyla da padişahın dikkatini çekmiş, “cici bebek” diye sevdiği Aliyye Hanım’ı oğlu Burhaneddin Efendi ile evlendirilmeye karar vermişti. Düğünleri 7.6.1909 günü Nişantaşı Sarayı’nda yapılmıştı. 18.8.1912 günü ise şehzade Ertuğrul Osman dünyaya geliyordu. Ancak bu evlilik 10.11.1919’da Viyana’da son buluyor, Burhaneddin Efendi yaşamını ölümüne dek New York’ta sürdürüyordu. (15.6.1949)
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Reklam
Uzun yıllar hanedan reisi ve en kıdemli şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftardı ve cumhuriyeti kabul ediyordu. “Bu olay bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu” demişti.
Sayfa 290 - Kronik KitapKitabı okudu
Cumhuriyete Taraftar Olan Şehzade ve Hanedan Mensupları
Uzun yıllar Hanedan reisi ve en kıdemli Şehzade olan Osman Ertuğrul Efendi cumhuriyete taraftarda ve Cumhuriyeti kabul ediyordu. "Bu olay Bizim aile için iyi olmadı ama memleket için iyi oldu" demişti
Sayfa 290
57 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.