Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sokrates ve Platon'un düşüncesinde bir maraziyat, bir hastalık gördüm. Çünkü onlardan önceki adamlar doğruyu yapmışlar, tanrıları ve mitolojiyi palavradan ibaret görmüşler... Burada bir rasyonalite yok, kâinatın bir rasyonel açıklaması olması lazım diye düşünmüşler. Dolayısıyla da bu insanlar dini terk etmişler. Eshilos ve Ksenofon'un aktardıklarına baktığında anlıyorsun ki Sokrates hakikaten yobazdır. Kendi zamanında halkın bir kısmının da dalga geçtiği bir adamdır. Platon'u okuyunca Platon da Sokrates'le beraber diyoruz. Tabii Platon ikide bir de onu konuşturduğu için dinden yeni sıyrılmış Yunan düşüncesine tekrar din enjekte ediliyor. Ondan sonra hapı yutuyor işte Yunan düşüncesi.
Sayfa 151 - Masa KitapKitabı okudu
İskenderiye kütüphanesi hakkında,
Kütüphane, I. Ptolemaios tarafından kurulmuş ve belki de Aristo'nun öğrencilerinden biri tarafından bir araya getirilmişti. Ayrıca, halka açık değildi. Devletin kültürel gururunun bir simgesiydi. Amacı, Yunanca yazılan her kitabın bir kopyasını bulundurmaktı ki bu, klasik dünyada Çin sınırları dışında yazılan her kitap demekti. Bu kütüphanede, dikkatlice arşivlenmiş ve sayısı yarım milyon ile yedi yüz bin arasında olan papirüs rulolarının bulunduğu söylenmektedir. Tüm bu papirüs ruloları 120 kitaplık bir katalog arşiviyle düzenlenmişti. Kütüphanecilerin koleksiyonları ile ilgili takıntıları, Atina'ya büyük ücretler ödeyerek Eshilos, Euripides ve Sofokles'in tüm eserlerini kopyalanmaları için ödünç almalarına sebep oldu (söylentilere göre gerçek eserler kütüphanede kalırken kopyalar geri gönderildi). İskenderiye'ye yanaşan her gemi ellerindeki bütün kitapları kopyalanmaları için vermek zorundaydı. Böylece İskenderiye'de, edebiyat, matematik, felsefe ve antik dünya tarihi hakkında, çoğu günümüzde kayıp olsa da, dev bir depo oluştu. Eski Ahit burada Yunancaya çevrildi ki bu, Hristiyanlık yayılmaya başladığında çok önemli olacaktı. "Homeros"un bildiğimiz iki büyük şiirinin editörlüğü üzerine büyük işler yapılmıştı.
Sayfa 166 - Yakamoz YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu arada, başarının fazlasıyla iğrenç bir şey olduğunu belirtmeliyiz. Meziyete olan sahte benzerliği insanları yanılgıya düşürüyor. İnsanların çoğu için başarı neredeyse üstünlükle aynı anlama geliyor. Yeteneğe çok benzeyen başarıya inanan bir enayi vardır: Tarih. Sadece Juvenalis ve Tacitus ona karşı homurdanırlardı. Günümüzde, neredeyse resmî bir düşünce sistemi onun evine uşaklık etmek için girdi ve bekleme salonunda hizmet etmeye başladı. Başarınız: Kuram. Zenginlik kapasite gerektiriyor. Piyangoda kazanana becerikli, kurnaz bir adam deniyor. Kazanan saygıdeğer oluyor. Dünyaya üstün vasıflarla gelin! Hepsi bu. Şanslı olun, arkası gelir; mutlu görünün sizi soylu sansınlar. Bir yüzyıl boyunca ses getiren beş altı önemli istisna dışında, çağdaş beğeni anlayışı miyopluktan ibarettir. Yaldız altındır. Sıradan biri olmak hiçbir şeyi değiştirmez, sonradan görme olmalı. Sıradanlık kendine hayran olan ve sıradanlığı alkışlayan yaşlı bir Narkissos'tur. Kişiyi Musa, Eshilos, Dante, Michelangelo ya da Napoléon yapan o büyük yetenek halk yığınları tarafından hemen ödüllendirilir ve hangi alanda olursa olsun hedefine ulaşan alkışlanır.
Sayfa 61 - I. ciltKitabı yarım bıraktı
61 ve 62.sayfa
Bu arada, başarının fazlasıyla iğrenç bir şey olduğunu belirtmeliyiz. Meziyete olan sahte benzerliği insanları yanılgıya düşürüyor. İnsanların çoğu için başarı neredeyse üstünlükle aynı anlama geliyor. Yeteneğe çok benzeyen başarıya inanan bir enayi vardır: Tarih. Sadece Juvenalis ve Tacitus ona karşı homurdanırlardı. Günümüzde, neredeyse
Sayfa 61 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Pek az kişi, iyi talihli bir dostun başarılarını kıskançlık duymadan kutlayabilir." Eshilos
Geri110
106 öğeden 101 ile 106 arasındakiler gösteriliyor.