Esife

Esife
@esiii12
Azerbaycan
13 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
İnsanın kalbi ne acayip şey! yarısı sever, öteki nefret eder, böyle kalp mi olur!
Reklam
311 syf.
8/10 puan verdi
Recaizade Mahmud Ekrem’in kaleme aldığı ve 1898 yılında yayımlanan trajikomik eseridir. Türk edebiyatının ilk realist romanı olarak kabul edilir romanda; bihruz bey, bir paşanın oğludur. yirmi-yirmili yaşlarında iken babasının ölümü üzerine önemli bir servete kavuşur. devrin modasına uyarak fransızca hocası tutar, araba alır, şık giyinir, şımarık ve sorumsuz bir gençtir. yazları çamlıca'da kışları ise süleymaniye'de oturur. bu arada ümitsiz bir sevdaya tutulur. * Romanın son sayfası insanda acıma ve tebessüm duygusu uyandırıyor, en azından benim gözümde gerçekçidir, hayat kadar. evet ben de biraz bihruz bey'im...
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · İletişim Yayıncılık · 201424,9bin okunma
311 syf.
8/10 puan verdi
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem
7.1/10 · 24,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
8/10 puan verdi
Alman yazar "stefan zweig" tarafından yazılmış, platonik aşkı etkileyici bir şekilde anlatan aşk romanı..Kitabı okuyunca anlıyorsunuz ki aşk bedenle olan bişey değil, ruhla olan birşey ve yine anlıyorsunuz ki birine aşık olduğunuzda onun da size aşık olması gerekmiyor..Tutku, saplantı, karşılıksız aşk, teslimiyet, ve gurur, bir kadının hayatını bunlardan biri, birkaçı ya da hepsi için nasıl heba ettiğinin hikâyesi değil yalnızca, stefan zweig'in insan psikolojisini tahlil etme konusundaki muazzam yeteneğinin en görkemli örneklerinden biri. İnsan psikolojisinden ziyade kadın psikolojisini bu kadar iyi tanıması ve irdelemesi gerçekten takdire şayan. Kitabı okurken beklenti içinde okudum hep heralde o hep alışageldiğimiz sonları ya da cümleleri beklediğim için,ama iyiydi.. Herkesin cinsiyet ayrımı yapmadan okuyup düşünmesini isterim.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022221,9bin okunma
Reklam
"...İnandığımız şeyler dünyamızı gerçek anlamda etkiler. İnandığımız şeyler seçimlerimizi, davranışlarımızı ve ardından yaşamlarımızı etkiler. Yunanlılar tanrılarına inanıyorlardı ve bu inanç diğer her şeyi etkiliyordu. İster doğru ister yanlış olsun, tarih insanların inandıkları şeylere göre yazılır. Kendi tarihinizin yazarları olarak inandığınız şey, yolunuzu etkiler. Efsane olabilecek bir şeye inanıyor musunuz? Sadece dini inançlardan söz etmiyorum. Kendinize söylediğiniz ya da çok uzun süredir size öyle söylendiği için gerçek olduğunu düşündüğünüz şeylerden söz ediyorum..."
Herkes mi yalnız olur? ne zor işmiş bu arada kalan nesil olmak... Çocukken bizimkileri izleyerek büyümüş bir nesiliz biz ama nip tuck'a da yetiştik. çocukken saklambaç oynamış nesiliz biz ama warcraft'a da yetiştik. çocukken ev telefonu kullanmış nesiliz biz ama cep telefonuna da yetiştik. insanlarla kafelerde buluşup sosyalleşen nesiliz ama facebook'a da yetiştik. ve bu bizim lanetimiz oldu. bizden önceki nesil bizimkileri'i izledi sadece, okullarını bitirdi evlendi, çocuk yaptı. Bizden sonraki nesil bizimkiler'i hiç izlemedi. Aile kurmayı düşünmüyor. Mutlular; internetleri, stüdyo evleri ve modern hayatlarıyla. Peki ya biz neyiz ? biz ne yapacağız ?
"Birden bir kötü düşünce düştü aklıma: sen acaba, benden alabileceklerinin hepsini alıp, artık alabileceğin bir şey kalmadığından mı, gitmiştin?... Bazı söylediklerin bunu destekliyordu. ama dayanılmazdı bu, benim için: sen, nasıl olur da, beni tükettiğini düşünebilirdin. ben, nasıl olur da, senin gözünde, tükenebilirdim?"
"Sevgili dost! Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? hayır, güzel değil! açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? acaba 'insan' denince hatırlanıyor muyuz?."
"Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim, ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.. Sonra, aradan seneler geçtiği halde, nasıl hâlâ ona bağlı olduğumu gördükçe, ruhumda daha büyük bir infial duyuyordum."
Reklam
"Bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi. her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile.. ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu. İnsanların çoğu gibi canı sıkılıyordu."
6/10 puan verdi
ilber ortaylı' nın söyleşi havasında yazılmış bir kitabı, Okumadan önce "şöyle derinlemesine Türk tarihi neymiş nasılmış okuyalım bakalım" diye düşünenlerin yanılacağını düşünüyorum. Çünkü çokta konuşulmayan olayları öğrenceksiniz, ben biraz dağınık buldum kitabı sanki olayların tadı damağınızda kalmış gibi, sanki Türk tarihi yerine Türk tarihindeki arap-iran etkisine ve kültürüne yer veriliyomuş gibi.. Ama okumdan önce Türk tarihini ayrıntılı bir şekilde araştıranların daha çok zevk alacağını umuyorum.
Türklerin Tarihi 2
Türklerin Tarihi 2İlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20162,936 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Peyami Safa'nın psikolojik roman türünde otobiyografisidir. Yalnızlık, umutsuzluk ve aşk acısının edebiyatta ulaştığı en üst mertebedir benim gözümde.. Sade anlatımıyla da ustalığını konuşturmuştur kitapta da, okuduğunuz şeyler o kadar açık belirtilmişki "acaba burda ne demek istedi yazar " diye düşünmenize müsade etmez.. Sakat bir gencin ruh halini, iç dünyasını, öyle derinlemesine anlatır ki romanın baş karakteri sanki siz olursunuz.. incecik bir kitap ama aslında çok uzun. Kitabın hemen her cümlesi insana travma yaşatabilecek değerde. boşa sarfedilmiş bir cümle yok bu kitapta. Alıntılarım : ''ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm'' "Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaçta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçların en ağırı gibi geliyordu; ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiğine şaşıyordum. yalana herşey isyan etmelidir. eşya bile: damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sökülüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, camlar kırılmalıdır, hattâ yıldızlar düşüp gökyüzünde bin parçaya ayrılmalıdır filân... zavallı çocuk... "Dünyanın hiçbir nüzhet'i yalan söylememelidir." " felaketimizi baska biriyle taksim etmek saadettir, fakat annelerle degil, annelerle degil. annelere anlatilan kederler taksim degil, zarbedilmis olur: çocuklarinin felaketini iki kat siddetle hisseden anneler, bu istiraplarini cocuklarina fazlasiyla iade ederler; boylece keder anadan çocuga ve çocuktan anaya her intikal edisinde büyüdükçe büyürr. "
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022100,7bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
Atatürk'ün yaveri salih bozok'un tuttuğu notlardan, atatürk'ün gönderdiği mektuplardan oluşan, salih bozok'un oğlu muzaffer bozok tarafından çıkmış anı kitabı.. Öze sadık kalmak amacıyla eski türkçe kelimlerin bazılarını değiştirmeyip dipnotlarda günümüz türkçe karşılıklarını belirtmiş ki kitabın bu yönünü ayrıca sevdim. Kitapta atatürk ile latife
Yaveri Atatürk'ü Anlatıyor
Yaveri Atatürk'ü AnlatıyorCan Dündar · Can Yayınları · 2013394 okunma
180 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle kitabın en az 60 sayfası "türkçe ibadet" ile ilgili, son derece tarafsız bir göz ile okunması gerektiğini düşünüyorum yoksa okuduğunızdan ne bir anlam ne de keyif alabilirsiniz. içerik olarak değiniceksem size Atatürk'ün konuşmalarından kesitler sunarak devam niteliğinde öğretici bir kitap sunulmuş bize. Bu kitapla tekrardan
İşte Atatürk'ün Türkiyesi
İşte Atatürk'ün Türkiyesiİsmet Bozdağ · Truva Yayınları · 200719 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
Sürekli ertelediğim bir kitabı şimdi okumanın pişmanlığı içinde kıvranarak yazıyorum.. Aptallık etmişim, hayatımın eksik parçası bu kitapmış dedim okumayı bitirince, çok ihtiyacım varmış böyle bir kurguya, kafamda şekillendirmekten kalbim acıdı, sözler bu kadar mı dokunur bi insana? Tereddüt etmeyin derim zira zamanıza çok şey katıcaksınız bu romanda, hissederek okuyun...
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021311,5bin okunma
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
"Çünkü nerede olursam olayım bir gemi güvertesinde, paris'te bir sokak kahvesinde ya da bangkok'da- hep aynı sırça fanusun altında kendi ekşimiş havamda bunalıyor olacaktım" Kitabı özetleyen cümlelerin olduğunu düşünüyorum bu satırların..
Sırça Fanus
Sırça FanusSylvia Plath · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201911,4bin okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
"sadece içimde susmak istemeyen bir ses olduğu için yazıyorum" Tesadüfdür ki hiçbir zaman cümlelerim kısa olmadı her zaman konuşacak çok şeyim vardı susmak nedir bilmiyordum sessiz çığlıklarım içimde dinlenmekten bıkmışlardı.. Plath tam da bendi melankolik,umursamaz, mutlu gibi görünen ama bu dünyaya ayak uyduramayan bir kadın..Çok yakın daha da anlamak ve yakınlaşmak için her cümlesini kalbime kazımak istiyorum.Bir gün lazım olacak biliyorum.
Günlükler
GünlüklerSylvia Plath · Kırmızı Kedi · 20141,043 okunma
Esife
2017 okuma hedefini ekledi.
2017 OKUMA HEDEFİ
6/20 kitap - %30 tamamlandı
6 kitap okudu
20 kitap
1.444 sayfa
8 inceleme
6 alıntı
Esife
1000Kitap'a katıldı.