Size bir ülke anlatayım mı?
Bu ülkede 69 yaşındaki A.Ü gibi, yolda sadece adres sorduğunuz torununuz yaşında bir genç tarafından bir barakaya çekilip tecavüz edilebilirsiniz, maaş kartlarınız ve ziynet eşyalarınız çalınabilir..
Bu ülkede 6 yaşındaki Gizem Akdeniz gibi, babanızın kuzeni tarafından defalarca tecavüz edilebilir, öldürülebilirsiniz,
Yaşam soğukluğu ile ben ya da deli mavi
Sadece ben değilim diye düşünüyorum, başkalarında da vardır herhalde. Son günlerde yaşamla aramızda belli bir soğukluk oluştu. Aslında tam olarak son günlerde denemez, belki de kendimi bildim bileli olan bir şey. Sadece hayatımın belirli dönemlerinde saklanmayı yeğliyordu. İşte bu aralar iyice açığa çıkmış durumda. Beraber geçiriyoruz günleri
Biz Seniz İlelebet
Ölümsüz Atatürk:
27 Mart 1930 günü sabahı, doğmakta olan güneşe bakmaktadır. Yanındakilere, edebiyat ve felsefe tarihine de altın harflerle yazılabilecek şu muhteşem sözleri söyler:
“Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle
Alın size yeni nesil sorusu.....
Sevgiline sevgililer gününde 36ay taksitle yüzük alıyorsun daha sonra 2ay geçince ayrılıyorsunuz.Ayrılığınızın 3ayında eski sevgiliniz evleniyor.Evliliğinin 2.ayında hamile kalıyor.Eski sevgilinizin çocuğu 10aylık ise pırlanta yüzüyün kaç taksiti kalmıştır?!🤔
Hiçbir şey okumaya engel değildir!
SAMATYALI "KÖR KİTAPÇI" DEVRİM TARIM'IN ÖYKÜSÜ
Kör bir kitapçı.
Eskişehir’in ücra bir köyünde başlayan hayat, onu İstanbul’da Samatya’nın ortasındaki küçük kitapçıya kadar getirmiş.
Kapısının önünde 5 dilde “kitapçı” yazıyor.
Ermenice, Kürtçe, Rumca, İngilizce, Türkçe.
İçinde gözleriyle hiç okumadığı ama ruhuyla ezberlediği 1500 kitap
İnsan ruhu için en değerli unsur aşktır. Paranın ya da başka bir şeyin satın alamadığı kutsal bir şeydir aşk. İnsan ruhu aşkın peşine düşer ve onu arayış halindedir. Ruh eşini bulana kadar da bu devam eder. Hayatta birliktelikler olduğu kadar da ayrılıklar da olağandır. Ruh eşleri, aşklar, kişiler, zamanlar yanlıştır. Bunu hepimiz biliyoruz. Ama anlamayanlar olduğu için uzun uzun yazıyorum. Geçmişte olan şeyleri gündeme getirmek istemiyorum ama arkamdan sürekli atılıp tutulmasından da hoşnut değilim. Kişi konuştuğunda, sözcüklerle kendini ifade eder. Bu bizim dışa vurumumuzdur. İçinde ne varsa aslında kendinin olanı anlatırsın. Benimle ilgili böyle duyumlarınızı ciddiye almamanızı rica edeceğim. Bende eski defterler çoktan kapatıldı. Sevdiğimi söyleyip psikolojisini alt üst ettiğim kişi -artık nasıl alt üst olduysa- bunun farkındayken kendisi çok önceden bir sevgili yapmıştır.
Uzun bir süredir olan birlikteliğine bir gram laf etmezken, ben şu an biriyle birlikteyim diye ortalığı birbirine katmakta ve arkamdan atıp tutmaktadır. Lütfen bazı şeyleri birbirine karıştırmayın. Sınırınızı bilin. Sevgilinize ihanettir bu. Sevgiliniz varken de başkasının size olan sevgisini sorgulamayın. Kendinizi alçaltıyorsunuz. Çok çirkin bir davranış ve öyle bir hakkınız yok. Artık bu konuda rahatsız edilmek istemiyorum.
AFFEDEMEDİĞİMİZ İNSANLAR
Doğduğunuz günden bugüne kadar farkında olmadan gün içinde herhangi bir olaya kızar geçersiniz. Yine farkında olmadan bu yarattığınız olayın enerjisi, bir başka olayla daha siz farkına varmadan kendiliğinden nötrlenir: Dengelenir, şifalanır. Bazen başınıza gelen kötü bir olayı kötü olarak algılarsınız. Belki de o olay
Hayatımın kitabı olarak tanımladığım, bana ummadığım bir anda gelen ve mucize gibi kapılar açan 
Bugün Kalan Hayatımın İlk Günü kitabının yazarının yeni kitabı olması nedeniyle büyük bir beklenti ve umutla başladığım kitapla ilgili yorumlarıma başlamadan önce birşeyler söylemek istiyorum. Keşke gerçek hayatta da terk edilmeler, aldatılmalar, ayrılıklar, yanlış
