Esra Çaydaş Atik

Aşk, yürekle dil arasında ince bir çizgi. Yalnız yürekle yaşamak yetmiyor, ancak dile dökülünce karşıdaki için anlam kazanıyor. İşte o çizgiyi aşamadık biz…
Reklam
Bize çocukluk acılarımızın bir benzerini yaşatacak kişileri gözünden tanır, bir de üstelik ona aşık oluruz. Sanki bir şey bizi ona doğru çeker. Sonradan bir şeyleri anlar gibi olur, buna şans deriz, tesadüf deriz. Oysa tesadüf değildir. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Serdar’la yıllar sonra eskileri konuştuğumuzdan mıdır nedir, anneni gördüm rüyamda.’”dedi. “Aaa! Ben de...” dedim. “Canım Nesrinciğim, kaçırmaz böyle mutlu anları. O yüzden ziyaret etmiş demek ikimizi de.” dedi gülerek.
Sayfa 267Kitabı okudu
20
“Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi. “Herif rüzgarı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı.” “Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku.” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. “Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku.” dedi, arkasını dönüp gitti.
Reklam